05.40
(Uykudan uyanıp, kalemi eline aldı.)
Sabahın körü, uykudan yeni uyandım. Rüyamda üstümü örtüyordun ama kalktığımda üstüm açıktı. Kafam da rüyaların sersemliği, gözlerim buğulu görüyor. İçim yangın yeri. Buna rağmen üşüyorum sen gittiğinden beri. Artık nasıl bir yangınsa yokluğun, üşütüyor beni. En çokta aklımı üşütüyor. Bu yüzdendir kafamın sersemliği..
06.01
(Fotoğrafına baktı ve tekrar kalemi eline aldı.)
Az önce fotoğrafına baktım.
Artık kafam güzel.
Boynum büküktü fotoğrafına bakarken. Acizliğimden değil, utangaçlığımdan. Zira yüzünü görebilmek demek;bir akşamüstü güneş batarken, gökyüzüne dokunabilmek demektir.. Yüzüne bakmak ki, umutlar beslemek demektir yarınlara. Anlatıyorum seni. Ne kadarını anlatabilmişimdir bilmiyorum. Tek bildiğim şey; yüzünün betimlemekten öte, bakmaya bile kıyamadığım güzelliği. Şimdi imkanım olsa yanaklarına atlardım gözlerinin uçurumlarından. Ne yazık ki olmayan pek çok şey gibi bunun da imkanı yok. Ama yine de üzülme sen.Sen kaldırıp başını baksan gökyüzüne, gök utanır kızıl olur.
Ve şimdi durup baksan bana, bu adam şair olur..
