7.Bölüm...

31.2K 2.3K 405
                                    

                  

7...

IRMAK...

Ne tuhaf bakışlardı, sahi neydi o gözler?

Biz üç kız ne zaman taksiye binsek birimiz istem dışı ön tarafa oturmak zorunda kalırız, bu gece öne oturmak bana düştü. İçkinin etkisinden mi, yoksa gecenin karmaşasından mı bilemedim, ama karşı yoldan gelen far ışıkları sanki gözümü deliyordu. Gözümün yanmasıyla birden arkaya doğru döndüm.

"Naz, o çocuğu nerden tanıyorsun?"

Naz böyle bir soruyla karşılaşmayı ummuyormuş gibi, "Anlamadım, efendim, hangi çocuk?" dediğinde sorumu tekrarladım.

"Canım şu Demir denen zatı... Mekanın sahibini nereden tanıyorsun?"

Naz anlamış veya yeni anlamış gibi, "Ha şu Demir beyi diyorsun. Canım geçen bir müşterimle iş görüşmesinde onunla da tanıştık. O zaman bu mekanın sahibi olduğunu öğrendim. 'Beklerim mekanıma' demişti. Oradan aklımda kalmış o mekan, bu yüzden sizi oraya gitmeye ikna ettim."

Demet oradan söze atıldı, "Yalnız arkadaşlar ne geceydi ama... Şahsen kendi adıma uzun zamandır böyle deşarj olmamıştım."

Güldüm, "Ya ne demezsin! Olan bana oldu, neredeyse sıkı bir kavga çıkıyordu da Demir bey el koydu. Kızlar çok tuhaf gelmedi mi bu Demir size?"

İkisi birden, "Yoo," dedi.

Halbuki bana çok tuhaf gelmişti!

Gecenin serinliğinde taksiden inerken içim ürperdi. Arkadaşlarıma yarın işte görüşürüz dedikten sonra içimin ürpermesine aldırmadan uzaklaşmalarını izledim.

Ne tuhaf bakışlardı, sahi neydi o gözler? O gözler neden durmadan bana dik dik bakmıştı?

Müstakil evde yaşamanın güzelliği bu olmalı ki eve girmeden önce bahçemde çimlerin üzerine uzanmak istedim. Bankta duran annemin şalını üstüme örterek gökyüzünde asılı duran yıldızları seyrettim. Ne zaman kendimle baş başa kalmak istesem gece yarısı bile olsa çimlere uzanıp düşüncelerimi gökyüzüne yaymayı çok severdim. Uzun zamandır bunu yapmamıştım ve o an çimin nemi bedenimi sarsa da buna aldırış etmeden düşüncelerimle baş başaydım işte...

Bir an babamın görüntüsünü görmek istedim yine. Kendimce yarattığım bir görüntü vardı beynimde; daha doğrusu annemin ve Rasim amcamın bana anlattıklarından oluşturduğum bir görüntüydü bu, yoksa bir resmi bile yok aslında. Annemin dediğine göre ben daha bebekken evimizde bir yangın çıkmış ve o yangında babamı ve tabi babamla birlikte tüm eşyalarımızı, anılarımızı da kaybetmişiz. Bu yüzden ne yazık ki babama ait en ufak bir fotoğraf yok hayatımda. Rasim amcamda ona dair fotoğrafları kaybettiğini söyledi. İyi ki Rasim amcam var hayatımda, o da olmazsa ben ne yapardım. Rasim amcam babamın en yakın arkadaşıymış ve kendimi bildim bileli o bana tam bir baba oldu, diyebilirim...

Rasim amcam, ben liseyi bitirir bitirmez bana bir gayrimenkul danışmanlık şirketi kurdu. Önce bu işin kursuna gittik Demet ile... Demet benim ilkokuldan beridir arkadaşım, yoldaşım kısacası her şeyim. Bu işi kurunca üniversiteye gitme gereğini bile duymadım. Rasim amcam bize o kadar güzel işler getirdi ki kendi kazandıklarımla bu evi annemle bana aldım. Bu yüzden Rasim amcam benim babam yerimde ve onun hakkını galiba asla ödeyemem. Bu arada Naz, işe başladıktan kısa süre sonra bize katıldı. Üç ortak olarak hayatımıza devam ederken Naz'ı da ayrı seviyorum, ama Demet kadar değil tabi. Hayatımdaki önceliklerin başında annem sonra Rasim amcam ve ardından Demet gelirdi.

YASA DIŞI/ RaflardaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin