Selamlar ben geldim!
Yeni bölümle geldim!
Bu aralar bölümleri malesef çabucak atamıyorum.
İşlerim var. Okullar açıldığı için çok doluyum sımavıma 2 yıl var ve eşek gibi çalışmakla meşgulüm. Umarım bölüm hemen biterde atarım.
Neyse fazla uzatmadan iyi okumalar:)
Bölüm 9 Yeni durum;
Gregor yüzünde hafif bir rüzgar hissederken Aurora'nın altın tüylerini yavaş bir şekilde okşadı. Bir tebessüm sergilerken içindeki huzur ona hiç fazla gelmiyordu.
Derin bir nefes aldı.
Uçmayı özlemişti.
Yüzünün belli kısımları huylanırken kıkırdamadan edemedi. Uçmak ne de harika bir şeydi!
Aurora büyük ve fazla kalabalık olmayan, geniş, yüksek koridorlarda bir oraya bir buraya uçarken, Gregor bu kısımın neresi olduğunu anlamaya çalışıyordu.
Hastanede değildi ama kendisinin hastanede olması gerekmez miydi? Sonuçta bayılmıştı. Gerçi daha kendisine ne olduğunu hâlâ bilmiyordu.
Açıklık alana geldiğinde her yeri büyük bir ışık kapladı. Gregor gözlerini kısma ihtiyacı hissetti.
Kocaman tarlalar sıra sıra dizilmişti. Sayılamayacak kadar fazlalardı. Ancak bu tarlalar eskiden Regiliada olduğu gibi yapay ışıkla aydınlatılmamıştı. Yukardaki taşların üzerinde oluşmuş çatlaklardan çıkan ışık bölgeyi çok iyi ve net bir şekilde aydınlatıyordu. Hiçbir meşale yoktu. Gregor'un bu güzellik karşısında dili tutulmuştu.
Bazı çatlakları kapatmış sarmaşıkları temizleyen yarasalarının üstlerine binmiş yeraltlılar, Gregor'u elleriyle selamladı. Gregor da selamlamalara elleriyle karşılık verdi.
Bu selamdan sonra da güzelliğe hayran bakışlar atmaya devam etti. Uzanıp sarmaşıklardan bir dal kopardı.
Yerüstündekiler gibi.
Biraz daha ilerlediklerinde burada sadece tarlaların olmadığını fark etti. Az ileride taştan yapılmış farklı farklı boyutlardaki evler burada yeraltlı insanların yaşadığını kanıtlar nitelikteydi.
Evlerin üzerlerinden geçerken bağıran yeraltlılar Aurora'nın üstündeki Gregor'u işaret ediyordu.
Gregor hepsine gülümsedi.
Yukarlardan uzanıp taş duvarları kaplayan sarmaşıklar şehri harika gösteriyordu. Irmakları ve gölleri saymıyordu bile! Hepsi mükkemmeldi!
Sonunda büyük, kırmızı perdeler bakış açısına girdi, giderek yaklaşıyorlardı.
Perdenin yanındaki çıkmış taşlara konan yarasaların üzerindeki yeraltlılar, bekçi olmalılardı. Hepsi Gregor'a selam verdi. Gregor başıyla selamlara cevao verdi ve Aurora hızlı bir şekilde kırmızı perdenin içine daldı.
Gregor'un dünyası bir anda kararırken biraz üzüldü ama en azından birkaç meşale ortamı çok azda olsa aydınlatıyordu. Ancak dikkatini sonradan başka birşey çekti. Duvarlardaki harika şekiller göz alıcıydı. Bir şey ifade etmiyordu. Rastgele çizilmiş gibiydi ama mükemmellerdi.
Duvarlara asılı meşalelerin yanından yavaşça geçtiler. Sönmemeleri gerekirdi değil mi? Aurora meşaleler azaldığı için hızlanmıştı. Ama ışık azalsa bile duvardaki şekiller çok net bir şekilde görünebiliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GREGOR -İNTİKAM KEHANETİ-
FanficGregor'un yeraltına inmesinin üzerinden tamı tamına 6 yıl geçmişti. 6 yıl boyunca ne hiçbir yeraltlıdan haber gelmiş, ne de Gregor yeraltına inmeye cesaret edebilmişti. Ta ki sıcak bir yaz gününe kadar... Wattpad Türkiye de yeraltı günlükleri seris...