Ben geldimmmmmm
Yeni bölümle geldimmmmm
Cidden buradan mebe sövesim var. 11 sınıfım ve 12 yi hayal edemiyorum:D Cidden hiç vaktim olmuyor ya. Elimden geldiğince hızlı yazmaya çalışıyorum. Anca bu kadar oluyo kusura bakmayın:D
Neyse uzatmayım da okuyun
İyi okumalar:)
Bölüm 15 Kayıp;
"Lizzie?"
Küçük kız büyük hıçkırıklarla sarsılırken titriyordu. Transa girmişti sanki. Ağzından kelimeler dökülüyordu ama Gregor kızın neler dediğini anlayamıyordu. Sessiz dediği için mi yoksa anın şokundan mı duymadığını bilmiyordu. Tek bildiği kız kardeşinin, ailesinde yeraltından en çok korkan kişinin , tekrardan burada, yeraltında olduğuydu.
Neden gelmişti buraya?
Gitmeden ailesine mektup yazmıştı hatta kaçarken annesine yakalanmıştı. Yani ailesi yeraltında olduğunu biliyor olmalıydı. Ancak Lizzie'nin buraya gelmek için cesaret edebileceği aklının ucundan bile geçmezdi. Hem neden buraya gelmek istesindi ki? Lizzie, Gregor gibi değildi. Belli bir zorundalığı yoktu. Gelmekte istemiyordu, yani Gregor öyle biliyordu.
Gregor kardeşinin üzerine bulaşmış kanı gördüğünde beyninin derinliklerinde bir sinyal duydu.
"Lizzie! Ne oluyor lütfen!"
Hızla kardeşini kontrol etti. Bir yarası yoktu. İyide bu kan neydi o zaman? Böcek kanı değildi, insan kanına benziyordu.
Ürperdi.
Zayıf Lizzie ona iyice ağırlık vererek durdu, zira ayakta duracak hali yoktu. Gregor kendisine abanmış olan kardeşiyle birlikte yavaşça yere çöktü. Lizzie hala abisine sarsılmış, yüzü abisinin göğüsünde sarsılarak ağlarken, Gregor'un tek yapabildiği kız kardeşini tutmak ve ağlarken onu sakinleştirmeye çalışmaktı.
Ancak yapamıyordu, olmuyordu. Kız sakinleşimiyordu.
"Derin derin nefes al Lizzie." dedi Gregor kendinden beklemediği yumuşak bir ses tonunda. Endişeliydi. Kan kardeşinden gelmiyordu ama mutlaka birinden gelmişti.
Kız onu duyuyor gibi görünmedi. Gregor kız kardeşinin saçlarını okşadı.
"Lizzie, bana ne olduğunu söylemek ister misin?" diye şansını tekrardan denedi. Kız sorusunu cevaplamak ister gibi görünmüyordu.
"Lizzie beni korkutuyorsun!" dedi Gregor sesinin titremesine engel olamayarak. Sonuçta kız kardeşi bir panik atak geçiriyordu ve bütün yeraltlılar tuhaf tuhaf ona bakıyordu. Üstüne üstlük kız kardeşi anlamlandıramadığı bir şekilde kanla kaplıydı.
"Lizzie evde ne yaptığımızı hatırlıyor musun? Bak böyle derin derin nefes al ver." dedi Gregor, kız kardeşinin kafasını kaldırdı -bu durumda göz göze gelmelerini sağlamıştı- ve derin derin nefes almaya başladı kardeşine göstermek için.
"İyi hissettirecek."
Kız abisini taklit ederek hıçkırıklarının ve gözyaşlarının arasından nefes almaya çabaladı. Gregor gülümseyerek onunla beraber derin nefesler alıyor, kardeşinin uzun saçlarını yavaşça okşuyordu.
"Özür dilerim Gregor." dedi Lizzie sonunda konuşmayı becererek. Bir dizi mırıldanma da ekledi ama Gregor kızın ne dediğini anlayamadı. Kızın yüzünü ellerinin arasına aldı.
"İyi misin?" diye sordu fısıldayarak. Anlını kardeşininkiyle birleştirdi.
Kızın gözleri doldu, cevap veremedi. Nefesleri sıklaşırken Gregor keşke konuşmasaydım diye diledi içinden. Kızı sakinleştirmek için tekrardan sarıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GREGOR -İNTİKAM KEHANETİ-
FanfictionGregor'un yeraltına inmesinin üzerinden tamı tamına 6 yıl geçmişti. 6 yıl boyunca ne hiçbir yeraltlıdan haber gelmiş, ne de Gregor yeraltına inmeye cesaret edebilmişti. Ta ki sıcak bir yaz gününe kadar... Wattpad Türkiye de yeraltı günlükleri seris...