Korkuyordum... Onu tekrar görmekten, sesini duymaktan, yanımda olduğunu bilmekten korkuyordum. En çokta affetmekten.
Partiden nasıl çıktığımı dahi hatırlamıyorum. Sadece tek istediğim oradan uzaklaşmaktı. Ve kimseye görünmeden çıkıp eve gelmiştim. Annem ve babamın evde olmaması da iyi olmuştu. Bir de onlara açıklama yapmak istemiyordum.
Yorganıma sarılıp yatağıma gömüldüm biraz. Hissettiğim duygu karmaşasıyla buz gibi olmuş elimi tutuşu geldi aklıma. İçim titredi...
Dedikleri doğru muydu? Ben onun kalbinin bir parçası mıydım? Gerçekten de geçen bu bir ay onun için de mi çok uzundu? Ya da beni seviyor muydu?
Gözlerimi sımsıkı yumup elimle yorganımı sıktım. Belki de yine oyun oynuyordu? Yine amacı beni paramparça etmek miydi?
Hızla yatağımdan doğruldum bu sefer. Ona güvenemezdim?! Bunları düşünmemeliydim bile. Bir daha aptal yerine mi koyulmak istiyordum ben?
Yatağımdan kalktıktan sonra salona indim. Evin telefonuyla Melek'i aradım. Fakat telefonu açan kişi Berk'ti.
"Melek nerede?"
"Bilmiyorum... Yani dans ediyor. Senin aradığını gördüğümde açtım" dedi arkada çalan müziğin sesi de yavaş yavaş uzaklaşıyordu.
"Sen neredesin?" diye sorduğunda müzik sesi kesilmişti.
"Evdeyim"
"Bir şey mi oldu? Bana niye haber vermedin? Eve bırakabilirdim seni?"
"Kendimi iyi hissetmedim ve taksiyle döndüm eve. Her neyse senden bir şey isteyebilir miyim?"
"Tabi..."
"Benim telefonum ve çantam orada kaldı. Parti bittikten sonra getirebilir misin?" diye sordum. Bir şey almadan çıkmıştım. Taksinin parasını da eve gelince ödemiştim.
"Sen merak etme getiririm ben. Ama sen iyisin değil mi?" diye sorduğunda gözlerimi devirdim.
"Teşekkür ederim" dedim ve vedalaşıp kapadım. Bu tavırları iyice sinirimi bozuyordu.
Mutfakta nutella kavanozunu bir kaşıkla dadanmışken zil çaldı. Elimdekileri bırakıp kapıyı açtığımda karşımda Berk duruyordu. İçeri girdiğinde bir şey söylemedim. Elindeki çantayı ve telefonumu aldığımda ceketini vestiyere asıyordu.
"Parti bu kadar erken mi bitti?" diye sordum mutfağa ilerlerken.
"Aslında bitmedi" dedi arkamdan gelirken. Telefonumdaki birkaç mesajı okurken bakışlarını da hissediyordum. Niye gitmiyordu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Serseri#SavNaz#
FanfictionVücudumun her bir noktası sızlıyordu. Daha ne olduğunu anlamadan bir elini boğazıma dayadı. Az önceki eğlenen ifadesinden eser yoktu. Gayet ciddi ve korkutucuydu ve dişlerinin arasından tıslayarak konuştu. "İlk okul kuralı Savaş bir şey sorarsa cev...