---Nazlı---
Savaş uyurken ben de onu izliyordum. İlaçlarını zorla içirmiş ve uyumasına ikna etmiştim. O uyurken salonu toplamayı düşünüyordum çünkü salon gerçekten çok dağınıktı. Ama eğer yanında durmazsam uyumamakla tehdit ettiği için başında bekliyordum. Uyuyana kadar beni izlemişti. Hiçbir şey dememişti ve sonra da gözleri kapanmıştı. Ben de sürekli ateşini kontrol edip alnındaki bezi değiştiriyordum. Yanıp sönen telefon ekranını gördüğümde uzanıp telefonumu elime aldım. Arayan Kuzey'di. Açmam gerektiği için yavaş hareketlerle yataktan kalkıp salona geçtim.
'Efendim abi?'
'Nazlı, Selin aradı. Senin Savaş'ın yanına gittiğini söyledi'
'Evet. Şu an yanındayım'
'Savaş nasıl? Yani neredeymiş?'
'Bilmiyorum. Daha soramadım. Geldiğimde hastaydı'
'Hasta mı?'
'Ateşi vardı işte. Oğuz abi doktor falan çağırdı işte.'
'Nasıl ya Oğuz abide orada mıydı?'
'Evet'
'Anladım. İhtiyacın olan bir şey var mı?'
'Hayır, ihtiyacım yok. Birde ben bu akşam burada kalabilirim değil mi? Onu yalnız bırakamam'
'Kal tabi. Ama önemli bir şey olursa beni ara. Ben yarın gelirim tamam mı?'
'Tamam, görüşürüz abi'
'Görüşürüz prenses' dediğinde telefonu kapadım. Odaya geri dönüp Savaş'a baktığımda hala uyuduğunu gördüm. Kapıyı tekrar sessizce çekip salonu toparlamaya başladım.
Salonu toparladığımda çalan telefonumu elime aldım.
'Efendim'
'Nazlı, Savaş iyi mi?'
'İyi, Selin. Şimdi uyuyor, bende salonu topluyorum'
'Anladım. Ali'de yanımda da merak ettik. Sen geliyor musun?'
'Hayır, onun yanında kalmalıyım'
'Peki, canım. Sana şey demek için aradım. Bugün Güneş teyze arayacaktı seni.Eğer çağrısına cevap vermezsen olacaklar pek iyi olmaz' dediğinde kıkırdadı. Kesinlikle olmazdı.
'Teşekkür ederim sistırım. Unutsaydım belki İzmir'e beni kontrole bile gelirdi' dediğimde güldüm. Vedalaştıktan sonra Savaş'ı kontrol etmek için odaya geri döndüm. Uyanmıştı ve alnında duran bezi eline almış ona bakıyordu. İçeri girdiğimde gözleri beni buldu.
''Nereye gittin?'' diye sorduğunda yatakta bağdaş kurup oturdum ve elindeki bezi alıp komodinin üzerine koydum.
''Salonu toparladım'' dediğimde elimle ateşini kontrol ettim. Ama elimle anlamadığım için annemin ben hasta olduğunda yaptığı şeyi uygulayıp dudaklarımı Savaş'ın alnına dokundurdum. Ateşi yoktu artık.
''Niye böyle yapıyorsun?'' diye sorarken yatakta doğrulup arkasını yatağın başlığına yasladı.
''Neyi?''
''Alnıma'' diyerek eliyle alnını gösterdi. Gözlerinde merağa her ne kadar gülmek istesem de gülmedim. Çünkü her an mızmızlanıp bana kızabilirdi.
''Çünkü, ateşini kontrol ettim. Annem böyle kontrol eder'' dediğimde gözlerini benden çekti.
''Ben...'' dediğimde onu üzdüğümü fark ettim. Konuşmalarıma dikkat etmem gerekiyordu. Her ne kadar belli etmemeye çalışsa da annesini özlediği belliydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Serseri#SavNaz#
Hayran KurguVücudumun her bir noktası sızlıyordu. Daha ne olduğunu anlamadan bir elini boğazıma dayadı. Az önceki eğlenen ifadesinden eser yoktu. Gayet ciddi ve korkutucuydu ve dişlerinin arasından tıslayarak konuştu. "İlk okul kuralı Savaş bir şey sorarsa cev...