Bölüm 4

12.5K 923 43
                                    

"Herkes bir başkasının hayatına seyirci, kendi ömrüne misafir."-İclal Aydın

🍃

Dolunay ihtişamlı yalının kapısında bekliyordu. Eli kapı kulpundayken arkasını döndü ve savaşa hazırlanır bir edayla Arslan'a baktı.

"Hazır mısın?"

Arslan gülerek kafasıyla onayladı. Aynı anda Dolunay derin bir nefes alıp kapıyı açtı ve bir anda dışarının sessizliği evin olanca gürültüsüyle alt üst oldu. Arslan daha içeriye adımını atmıştı ki füze gibi bir şey üstüne uçtu! Son anda Dolunay tarafından yakalanan füze aslında Dolunay'ın beş yaşındaki oğlu Çınar'dı!

"Oğlum, ne yapıyorsun?"

"Babaaaaa!!!"

Çınar, Dolunay'ın sırtına tırmanıp boynundan sallanırken Arslan kahkaha atıyordu. Bu eve her geldiğinde mutlu oluyordu genç adam. Bu kalabalık aile o kadar neşeli ve doğaldı ki insan ne derdi olsa bu gürültüde kaybederdi! İnsan bu karmaşada kendini kaybederdi!

"Hoşgeldin hayatım!"

Dolunay karısının şakağına bir öpücük kondururken Buket bu sefer Arslan'a dönüp gülümsedi.

"Sen de hoşgeldin Arslan. Kusura bakma, gelir gelmez bu gürültüyü kafan kaldırır mı bilemiyorum."

Arslan gülümseyerek bacaklarına dolanan küçük Gül'ü kucağına aldı.

"Kimse bana sormuyor, senin kafan kaldırıyor mu diye ama?!"

"Koskoca adam oldun hala söyleniyorsun be evlat!"

Merdivenlerden inen Rüzgar Mirova oğlunun ensesini kavrayıp Arslan'ın kolundan çekerek onları içeri aldı.

Arslan bu ailenin neşesinin kendisini sarmasına izin vererek kucağında Gül ile büyük salona doğru geçti.

🍃

"Günaydın!"

Her zamanki gibi kapıdan 8.15'te tüm ışıltımla cıvıldayarak girdim. Kapıdaki güvenliğe selam verdikten sonra aslında iki kişi olmaları gerektiğini fark edip endişeyle geri döndüm.

"Ahmet?"

"Buyurun Sare hanım?"

"Akın nerede? Rahatsız falan mı yoksa?"

"Hayır, Sare hanım. İstifa etti o. Bugün sizin birime gelecek sanırım. Yerine çoktan yenisi bulunmuş."

"Ya, öyle mi? Neden istifa etti? Bir şey mi oldu?"

"Ailevi bir meseleymiş. Memleketine dönmesi gerekiyormuş."

"Hım... Anladım, peki. Yeni eleman ne zaman gelir peki? Yalnız durman iyi değil."

"Öğlene doğru başlar herhalde."

"Peki Ahmet. Kolay gelsin."

"Sağ olun Sare hanım. İyi günler."

Gülümseyerek kapıdan geçerken ne kadar mutlu olduğumu düşünüyordum. Uzun zamandır yapmadığım kickboksa yeniden başlamıştım ve bir ayda eski formumu yakalamıştım. Doktorluğu bırakmanın bende bu kadar olumlu etki bırakacağını düşünmemiştim. Ancak mesleğimi özlemeye de başlamıştım. Ellerim bir neşterin soğukluğunu ve eldivenin ipeksi dokusunu özlüyordu. Adrenalini ve her günün birbirinden farklı geçmesini özlüyordum.

Bir eldiveni özleyeceğimi hiç düşünmemiştim doğrusu!

🍃

"Sare. N'aber?"

Hatırla Beni Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin