twenty six

3.7K 268 10
                                    

Baekhyun voleybol oynamak için biçilmiş bir kaftan değildi. O hiçbir şey için kaftan değildi. Voleybolda berbat tabirinin kullanıldığı kişiler bile iyi kalırdı yanında. Belki de buyüzden ağacın gövdesine yaslanıp Chanyeol ile voleybol oynayan fıstık gibi kızlar ve birkaç erkeğin yanında değildi. Belki değil, kesinlikle o yüzdendi!

"Baekhyun topu at!!!" Adını duymasıyla atomlarına ayırdığı kuru yaprağı eşelemeyi bıraktı.

"Baekhyun at şu topu artık!"

Yirmi metre kadar yürüyemiyor muydu bu pezevenk?

"Gel kendin al!" Hayır. O topu almıycaktı. Tabiki kendisi voleybol oynamayı beceremeyip oynayanları kıskandığı için değildi yani.

"At işte şu topu!" Tekrar kendisine bağırılmasıyla yaprağı eşelemesinde yardımcı olan dal parçasını uzatıp topu kendine doğru çekti. Artık top ondaydı.

"Atsana!!!" Bu sefer Chanyeol yerine bir kız çığırdığınde sinirle o tarafa baktı. "Atmıyorum!" diyerek sopanın uçundan tahtanın kabuğunu soyarak eskisine göre daha ince hale getirdi. Topu patlatıcak ve onlar da voleybol oynuyamıycaklardı. Amacı buydu. Fakat işler hiçte düşündüğü gibi olmamıştım sopayı topu patlatmaya çalışırken kırmış başına Chanyeol'un gelip topu almasıyla birlikte bir ton azar yemiş ve kınanmıştı.

Ne vardı yani oynamasalar? Bok mu vardı bu voleybolda? Ormanın ortasında voleybol oynuyacaklarına şöyle bir derin nefes alsalar, doğanın tadını çıkarsalar nolurdu yani?

Ama tabi zengin kesit olduğundan onlar için kamptır, kayaktır, kızaktır normal aktivitelere giriyordu. Herkes dağın başına gidip sineklerin arasında kamp yapmak için yeterli statüye sahip değildi sonuçta.

"Kocaman olan kalçanı biraz yana kay ben de oturucam." Yanına grlen kişiyi görmesiyle derin bir nefes aldı.

"Kaymıycam."

"Bana karşı mı geliyosun? Kay kay kay! Yeni nesil nasıl yetişiyor, Tanrım?" Kadının isyanlarına dayanamayıp yana doğru kaymıycaktı tabiki. Arkasını yaslamasa da olurdu.

"Sende bir haller var birkaç haftadır."

"Ne gibi haller?" Kesinlikle merak ettiği için sormamıştı. Sadece lafına cevap vermezse saatlerce başının etini yiyeceğini bildiği için bir şeyler gevelemişti işte.

"Kız sen birine mi kaptırdın kendini?" Baekhyun'un kolunu cimcikleyip kıkır kıkır güldü.

"O ne demek ya?!"

"Biliyordum. Yüzünün kızarmasından belli. Kim o şanssız?" Baekhyun'a  biraz daha yanaşıp tekrar kıkırdadı. Gencin sinirden neredeyse çatlıyacağının farkındaydı fakat küçük ve şekilsiz suratıyla o kadar tatlı gözüküyordu ki bunu bilerek yapmak elinde değildi.

"Hiç kimse! Gidiyorum ben!" Hışımla ayağa kalkıp voleybol oynanan yerin arkasından, Chanyeol'un olduğu taraftan geçerek çadıra doğru ilerleme başladı. Tabi ne ara kafasına topu yediğini, herkesin etrafına doluşduğunu ve Chanyeol'un suratını şaplaklayarak ayılmasını sağlamaya çalıştığını bilmiyordu. Ama o koca adamın gözlerindeki endişeyi bu baygın haliyle bile anlayabilmişti.

ㅤㅤmiss. parkㅤ[chanbaek texting]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin