twenty four

4.3K 283 37
                                    

Rüyamda bir okuyucum 52 haftadır yb yazmıyosun diyodu
Ben de yav he he der gibi hm hm demiştim
Sonra aklıma dank etmişti yb yazmaliyım diye dbkcks
Ama yani niye 52
Erkek olsam 31 mi olucaktı
Garip
.s


"Biz gideriz oramana hep ormana!"

"Sen şarkı söyledikce aklıma Kyungsoo geliyo." Chanyeol sırt çantasını düzeltip büyük bir adım daha attı.

"Soo'mu? Ne alaka?"

"Liseydeyken aynı okuldaydık. Ve aynı sınıfta. Sesi gerçekten çok erkeksi." Boğazını tutar gibi yapıp yüzünü ciddileştirdi.

"Poposu çok güzeldi." Baekhyun bir şeyi(?) mıncırıyormuş gibi yapıp geri normal haline döndü.

Kyungsoo ile sadece ilkokuldayken birlikte olmuş olsa da Soo nun sıra arkadaşıydı ve her şeyi birlikte yaparlardı. Sırasına tamemen oturur ve yazı yazmak için eğildiğinde sıranın arka boşluğundan taşan yumuşak kalçasını Baekhyun pandiklerdi. Soo bundan herne kadar kaç kere rahatsız olduğunu söylesede Baekhyun'un inadına karşı gelemiyordu.

"Poposu?"

"Çok yumuşak ve dolgun bir poposu vardı. Oyun hamuru gibiydi. Senin göbeğini de bu yüzden çok seviyodum. Mıncır mıncır. Dı. Mıncır mıncırdı. O güzelim göbeği erittin ama sen!"

"Elimde olan bir şeymiş gibi söylemesene!"

"Ama tekrar çok yiyip geri alabilirdin kilolarını!" Baekhyun durup ayağını kuru yapraklarla kuşatılmış zemine sert bir şekilde vurdu. Haklı yada haksız kendisine karşı gelinmesinden nefret ediyordu.

"Niye kilo alayım ki?! Herkes benimle alay etsin diye mi?!" Kepce kulaklı sırık herif karnını tutarak yanağının içini dişledi. Bağırmak istemiyordu çünkü ormanın bilmem neresindelerdi ve vahşi hayvanların olduğunu biliyordu.

"Ye-" Baekhyun'un ağzına elini götürüp kapanmasını sağladı.

"Çok bağırıyosun. Biraz sabret gelmek üzereyiz." Geri elini çekip taş ve kuru yapraklarla dolu olan yolda önden ilerlemeye başladı. Arkasından da Baekhyun bızırdanarak onu takip ediyordu.

Chanyeol'un "geldik" demesiyle beraber Baekhyun kendini yere attı.

"Ah Tanrım! Biran ölüceğimi sandım." Yerlerdeki kuru yaprakları havaya atıp yavaş yavaş süzülüşlerini izledi.

"Ormandayız. Yerde bir sürü böcek ve sürüngen var."

"Her şeye bir laf bul, laf at zaten. Hıh!" Yerden kalkıp üstünü silkeledi. Hâlâ tonton küçük Channie'sinin Park suratına tüküresice Chanyeol olduğuna inanamıyordu.

Chanyeol'un hemen arkasına geçip onu takip etmeye başladı. İnsanların sohbet sesleri kulağına dolduğunda başını kaldırıp geldikleri yere baktı. Ormanın büyük bir boşluğunda yaklaşık yirmiye yakın çadır vardı. İki çift ahşap masa ve oturaklar, sönük ateşin etrafındaki odunlara oturmuş birkaç grup kişi ve rengarenk çadırlar eşlik ediyordu.

"Bu kadar çadır onca insana nasıl yeticek." Baekhyun sırt çanrasını ve el bavulunu yere atıp üstüne oturdu.

"Çadırlarda iki yada üç kişi birlikte kalıcak"

"Benim yatağım bile bu çadırlardan daha geniş!" Kendisi de dahil üç kişi birden aynı çadırı kullanmaktansa, gece boyunca uyumamayı tercih ederdi.

"Birlikte tek bir çadır kullanıcaz."

"Senin getirdiğin çadır?" Chanyeol'un çantasından çıkardığı asker yeşili çadırı açmasını izledi. Kaba herifin cevap vermeyeceğini anladığında tekrar sormaya yeltendi. Ama aşufte herif sanki bunu bekliyormuş gibi cevap verdi.

"Seni-"

"O ablam ve eşi için." Elindeki çadırı silkeledikten sonra sertce sallayıp kendi kendine açılmasını sağladı.

"Sen de çadırımızi yapsana." Şimdiden üstüne alınmıştı.

"Chanyeol... Benim çadırım senin o açtığın çadır gibi değil. Şey gibi..."

"Ney gibi?" Bavulun üstünde oturan gencin önünde diz çöktü.

"O evvel zaman çadırlarıdan. Yani yapmamız yarım günümüzûfrlan alır." Her ne kadar sert bir tavır beklesede Chanyeol bunu suratsızlıkla kabul etmiş gibiydi.

Çömeldiği yerden kalkıp kendi çantasına doğru ilerledi. Bilmiş bir edayla başka bir çadır daha çıkarıp azönceki çadırı kurduğu gibi kurdu.

"Çadırı getirmene bile şaşırmıştım doğrusu. Getirmeyi unutucağıni bildiğim için bir çadır daha getirmiştim." Saçlarını geriye yatırıp çantasından gerekli şeyleri çıkarmaya başladı. Baekhyun'un dibine girip ne yaptığına baksada aldırmadan devam etti.

"O zaman ben kendi çadırımda sen kendi çadırında yat. Ha?" Baekhyun dahiyane fikriyle kocaman gülümserken gerizekalı yaratık ona tiksinerek baktı.

"Sence ormanlık bir alana istediğin kadar çadır koyabilir misin?"

"Evet?" Alnına vurulması ve kalçasının yeri öpmesi bi olmuştu.

"Cidden ne zamandan beri böylesin. Biraz mantık yürüt. En fazla yirmi çadıra izin veriyorlar. Niye insanlar ikişer, üçerli kalıyo sanıyosun. Çok istiyolardı onlar da zaten tıkış tıkıs yatmaya."

"Off!" Kavga dövüşle büyük çadırı birlikte düzenlemeye başladılar.

ㅤㅤmiss. parkㅤ[chanbaek texting]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin