Baekhyun bilmem kaçıncı rüyasını görürken vücudunun ürpermesiyle ve nefes alamamasıyla gözlerini açtı. Ağzından nefes alıp verirken kendini toparlayamamıştı. Burnunun iki tarafı da tıkalıydı ve sümkürmek için peçete arıyordu. Aradığını da kısa sürede bulmuştu. Komidinin üzerinde kullanıpmış bir peçete gördü. Bunu başkası kullanmış düşüncesini takmadan aldığı tüm nefesini burnundan verdi. Çıkan sesin arasında kapının açıldığını farkedememiş olucak ki peçete ile işi bittikten sonra Chanyeol'un odaya girdiğini farketmişti.
"Koridorun sonundan bile senin o dolu burnunun sesi geliyordu." Chanyeol yatakta aheste aheste oturan Baekhyun'un yanağını okşayıp hemen yanına oturdu.
"Ha ha ha. Çok komik." Kendisine edilen alayı takmayıp burnunu içine çekti. Hasta olmak en son istediği şeylerden biri bile değildi.
"Komiklik olsun diye söylemedim. Gerçekten koridorun sonuna kadar geliyordu."
"Kendimi iyi hissetmiyorum Channie. Gözlerimi kapasam kış uykusuna yatıcak gibiyim." Yummuş olduğu gözlerini ovalayıp kocaman esnedi. Kepçe kulaklı herif, onu gayet mülayim bir şekilde izliyordu.
"Az önce kalktın ama." Alnında biriken karışmış saçları açıp bir kısmını yana doğru ittirdi. Alnında gördüğü kırmızı nokta ile sırıtmadan edememişti. Baekhyun'un büyük ihtimalle o sivilceden haberi yoktu. Eğer olsaydı büyük ihtimalle şimdiye kadar sıkıp patlatmış olurdu bile.
"Vücudum yorgun. Onu bunu geç; kimin evi burası?" Elini yüzünü iyice sıvazlayıp Chanyeol'un yüzüne uyandığından beri adam akıllı ilk defa baktı.
"Ablamın evi. Gece yolculuğu yapamıyacağımiz için buraya geldik. Yemek yedikten sonra tekrar yola çıkıcaz." Chanyeol sırıtmaya devam ederken bir yandan da Baekhyun'un başını oksuyordu.
"Neye güldüğünü ben de bilsem keşke." Başında dolanan eli itip gerneşti. Nerde olduğunu eğer bilseydi şuanda Chanyeol'un yanında değil tuvalette olurdu.
"Tuvalete gitmek istiyorum."
"O zaman gidelim." Uzun olan ayağa kalkıp Baekhyun'un sıcak yatağından içinden çıkmasıni izledi. O uyurken giydirdiği kendisine ait olan pijamalar bol olmamasına rağmen üstünde tam ısırmalık duruyordu. Hasta olduğundan kızarmış yanakları ve ,herne kadar Chanyeol düzeltmis olsada, dağınik saçlarıyla tatlılık abidesiydi onun için.
"Sen gelmiyorsun. Sadece göstericeksin." Önünden ilerleyen patronunu takip ederken bir yandan da çıplak ayaklarını izliyordu. Önünde duran ayaklarla o da durmak zorunda kalmıştı.
"Burası."
Baekhyun beyaz ahşapyan yapılma kapıyı açıp içeri girerken bileğini tutan el arkasına dönmesine sebep olmuştu.
"Teşekkürüm nerde?"
"Ne teşekküründen bahsediyorsun?" Kaşları duydukları ile çatılırken sırtını duvara yaslamış olan Chanyeol'a dik dik baktı.
"Seni buraya kadar getirdim. Teşekkür estiyorum."
"Bokumu ye."
Baekhyun bileğindeki eli sertce çimdikleyip kapıyı anında kapattı. Askılıkta asıli olan büyük kurdele bağlanmış anahtarı alıp kilitledi. Rahat rahat işini görebilirdi artık.
Üstündeki pijamayı farketsede nasıl giyindiğini yada neden giyindiğini takmayıp kapanmış kulozetin kapağını açtı. İhtiyacını giderdikten sonra elini yıkama zahmeyine girmeden kapıyı açtı. Chanyeol hâlâ bekliyordu.
Kapının açılma sesini duyduğundan dolayı telefonunu kaldırıp cebine kattı. Baekhyun hala ona bakıyordu. Kolundan tutup itiraz etmesine kalmadan bu sefer o kısa olanı banyonun icine sokmuştu. Anahtarı üstünde olan kapıyı kilitledi.
"Napıyorsun?"
"Teşekkürümü alamadım." Chanyeol adım adım karşısındaki gence yaklaşırken Baek aynı şekilde geriliyordu. Patronunun ne yapmaya çalıştığı anlayamamıştı. Anlayamadığı gibi adam akıllı düşündüğü de söylenemezdi.
"Bu kadar dert ediceğini düşünmemişti. Teşekkür ederim. Tamam mı?"
"Tamam değil." Chanyeol, Baek'i duvarla arasına sıkıştırdığında içden kahkaha attı. Baekhyun'un korkmasa bile ndişelendiğini anlamak zor değildi. Bu hoşuna gitmişti. Pijamanın altında kalan bilekleri tutup duvara hemen Baekhyun'un başının hizasına yasladı.
"Chanyeol napıyosun?"
Kısa bekleyişinin ardından cevap alamamasıyla kaşlarını daha da çattı. Aynı soruyu tekrar sorma niyetiyle ağzını açtığında ise dudaklarının üstündeki baskı onu susturmuştu. Anında karşılık verirken bileklerini tutan eller boynu ve yüzü arasında gidip geliyordu. Kapalı gözlerinin ardındaki suratı meraketse de hi bozmayıp açık ağzın içindeki dilini çekerek geri çekildi.
"Çekiciliğiniz bana sökmez Bay Park." Dudaklarını yalayıp az önce sömırdügü dudaklara baktı. Aklı uçuo gitmemiş tam tersine gayet yerindeydi. Fakat Chanyeol'un onunla aynı durumda olduğu söylenemezdi.
"Seni sikerim Baekhyun."
"Sono sokorom Bokhyon."
○○○○○
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ㅤㅤmiss. parkㅤ[chanbaek texting]
Fanfic•Gay // Texting •ChanBaek Byun Baekhyun, sadece bir eş arıyordu. kısa hikaye içinde:#1 [31.10.16|20.25] hayran kurgu içinde:#91[20.01.17|14.00] ©tüm hakları hesaplarımın yazılı olduğu sarı kağıtta saklıdır