thirty

2.9K 215 20
                                    

Chanyeol abisiyle sohbetini sonlandırıp bildirimlerini kapattığı telefonu eline aldı. Baekhyun'dan gelen mesajları açıp okumaya başladı. Numarasının onda olmasına rağmen neden uygulamadan mesaj attığını anlamasa da cevap verme gereği duymadığı halde cevap verdi. Bu da onun sorunuydu işte n'aparsın.

Miss.Park: Hav hav
Hav hav hav hav
Senin mesajlarından anladığım hav hav.
Köpek gibisin,
Tasması takılı sinirli bir köpek.
Durduğun yerde bir şey yapamıyorsun.
Ama kendini hırpalıyorsun.
Sonrada tüm enerjin bitiyor ve olduğun yerde yığılıyorsun.
Tıpkı şu an da arkada uyuduğun gibi.

Chanyeol başını çevirip başı elinden düşen minyon gençe baktı. Ağzından çıkan nefes camda hafif bir buğu oluşturuyordu ve elinin kaymasıyla birlikte o buğu tekrar tekrar siliniyordu. Minik yüzü, ona biraz daha bakmaya zorlasa da başını çevirip batmaya yüz tutmuş Güneş'i izlemeye koyuldu.

○○○○○○○○○

Baekhyun vücudunun tutulduğunu hissetti ilk önce. Ardından havaya kaldırıldığını. Ve yüzüne çarpan hafif rüzgarı. Kaçırılmış olma ihtimalini düşünmesine rağmen uykusunun tatlılığı onu uyandırmaya yetmemişti.

Başı yumuşak cisimle buluşmuş ardından bir bebek gibicesine kucaklandığını fark etmesi kısa sürmüştü. Rahat bulduğu yere iyice gömülüp başını diğer tarafa çevirdi. Bu sefer rüzgar yüzüne vurmuyor, yüzünün hemen önünden gelen sıcaklık onu mayıştırıyordu. Kulağına gelen sinek vızıltısını andıran konuşmalardan çok kuru yaprak sesleri onu mest etmişti. Kaçan uykusu yavaş yavaş tekrar yerini alırken o huzurla uyumaya devam etti.

○○○○○○○○○○○

Birinci basamak, ikinci basamak, üçüncü basamak, dördüncü basamak derken sonuncu basamağa ulaşmasıyla tuttuğu nefesini verdi Chanyeol. Baekhyun hafif gibi gözükse de pek öyle sayılmazdı. Eskiye göre yapılı olan vücudu şuanda o kadar da iyi sayılmazdı. Büyük ihtimalle uzun zamandır yapmadığı spor; karın kaslarından geriye sadece düz bir karın ve sönmüş pazılar bırakmıştı. Belkide şuanda hâlâ şekilli olan vücudunu yaptığı danslara borçluydu. Bir zamanlar zevkle yaptığı işine...

Omzundaki hareketlenme onu düşüncelerinden sıyırırken  minik burundan akan sümüğün montuna sürülmesiyle daha az önce veridiği nefesini geri almasına sebep olmuştu.

Koridorun sonundaki odaya ilerleyip tek eliyle Baekhyun'un kalçalarından tutup kapıyı açtı. Eli tekrar eski yerini, Baekhyun'un belini, kavrarken ayağıyla açılmış olan kapıyı ittirdi. En sonunda kucağında taşıdığı bedeni bir buçuk kişilik yatakla buluşturduğunda sırtını gerdi. Çıtırtılı sesler kulağına doldukça ayrı bir zevk alıyordu.

Komidinin üstündeki küçük ıslak mendil paketinden bir tane mendil çıkarıp omzundaki kurumaya yuz tutmuş şeffaf sıvıyı sildi. Ardından ıslak mendilin hemen yanındaki kuru peçeteyi açıp ağzı açık uyuyan Baek'in üstüne doğru eğildi. Canını yakmıycak şekilde burnunu silip temizledikten sonra peçeteyi katlayıp eşortmanının cebine koydu. Baekhyun'dan iğrenmesi için bir neden değildi miniğinin sümükleri. Onu her haliyle seviyordu.

ㅤㅤmiss. parkㅤ[chanbaek texting]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin