4.Bölüm-İtiraflardaki biz

344 16 8
                                    

California'ya lisesine ilk başladığım gün.........Ah o kadar kötü değildi.Normalin aksine ilk günüm güzel geçmişti.Benim asıl sorununum sonraki günlerde ortaya çıkmıştı.

En arkada otururdum  ne olursa olsun ya da kim olursa olsun..Arkaları hep severdim.Shaun ile çarpıştıktan sonra tam olarak kendime gelememiştim.Ders biyolojiydi.Haftanın ilk üç günü ve ilk ders bu dersi almak zorunluydu..ve ben biyolojiyi severdim.Ben tüm dersleri severdim.

Sınıfa erken gitmiş olacaktım ki nerdeyse kimse yoktu.En arka sıraya yerleşmiştim bile kim oturduğunu ya da dolu olup olmadığını umursamayarak.

Ders zili çaldığı anda yeni cici ve beni şimdiden bağırlarına basan(!) sınıf arkadaşlarım içeriye giriyorlardı.Beynim ise resmen ikiye bölünmüştü.Yarısı Shaun'u diğer yarısı ilk günümün hala nasıl berbat olmadığını düşünüyordu.Ben beynimde bunları tartışa dururken yanımdan gelen sigara-nane-parfüm üçlüsünün kokusu gelmeye başladı.

Kafamı çevirmemle birlikte Shaun bana bakan çarpık gülümsemesi ile karşılaştım.Açıkta kalan ağzımı kapattım ilk iş olarak.Küçük bir kahkaha patlattı.Tanrım resmen "gel beni ye" diyordu.İki biyoloji dersinide ona bakarak geçirmiştim.O da bana bakıyordu.Ama bakışlarında ilk çarpışmamızdaki o bakışlardan daha farklı birleyler vardı.

Delice bakan iki çift simsiyah gözlerin yerine sanki beni anlamaya çalışan,beni merak eden gözler vardı.Bu beni rahatsız etmiş olacakki önüme dönmeye karar verdim.Başımı çevirdiğim sırada ritim tutulacak kadar güzel olan sesi ile 

"Ne oldu korktun mu?" diye sorması bir oldu.Ne cevap verecektim şimdi."Neden korkacakmışım ki?" diye cevap verdim."İki ders boyunca gözünü bile kırpmadan bana baktın ve şimdide kafanı çevirdin.sadece nedenini merak etmiştim" dedi olanca açık sözlülüğü ile.

Tamam itiraf edeyim ki gözümü bir saniye boyunca kırpmamıştım bile.Normalde erkeklere bu kadar bağımlı değilimdir.Ama o farklıydı yani bu hissedilebiliyordu.Konuşmamız benim son cümlem ile noktalanmış görünüyordu.

"Neyse boşversene" en umursamaz sesimi kullanmaya çalışmıştım.Sanırım işe yaramıştı.Öğle arasına iki ders vardı.Bende 10 dakika olan teneffüs arasından yararlanmak isteyerek dışarıya çıktım.Öğrencilerin fazla olmadıkları bir bank görünce hemen oturdum ve etrafı izlemeye başladım.Ardından yine o sigara-nane-parfüm üçlüsünün kokusunu aldım.Shaun yanıma oturmuştu ve az kalabalık bir yer olmayan okul arkası kalabalıklaşmaya başlamıştı nedenini anlamamıştım ve içimdeki ses "Evet berbat ilk gün yen başlıyor" diyordu.

Shaun'un yanıma oturmasına ne kadar memnun olursam olayım kalktım daha doğrusu kalkmaya çalıştım.Kalkacağım sırada shaun kolumdan tutmuş ve eğlenceli olduğu her halinden belli olan sesi ile"Kal ve eğlenceyi izle" dedi çarpık gülümsemesi hala dudaklarındaydı.

Açıkası ne olacağını merak ediyordum.Biri sarışın diğeri kızıl saçlı olmak üzere iki farklı kız grubu birbirlerine sataşmaya başlamışlardı.Ne yai ergen kız gruplarının kavgasını mı izleyecektim?.

Ah hadi ama bu tarzım değildi ve anlaşılan bu Shaun için eğlenceydi.Hemen yerimden kalktım ve okulun ön tarafına doğru yürümeye başladım.Shaun arkamdan gelmesini bekliyordum.Bi dakika bu benmiydim? Daha yeni tanıdığım bi çocuğun koşarak yanıma gelmesini mi bekliyordum? Bu ben değildim ve o çocuk bana birşeyler yapmıştı.

Tuttuğum nefesimi bıraktım ve duvara yaslanma ihtiyacı duydum.Durmamla birlikte kaslı ve sıcak bir gövdeye çarpmam bir oldu.Shaun yanımda duruyordu.Benimle birlikte duvara doğru yaslandı.Aniden kollarını çevremde sarınca kolları ve duvar arasında sıkışıp kalmıştım.

"Ne oldu eğlencemizden hoşlanmadın galiba?" diye sordu.

"Senin eğlence anlayışın bu mu iki ergen ve şımarık kız grubunun kavga etmesi mi?"

"Anlaşıldı yeni kızın eğlence anlayışı çok farklıymış" bunu söylemesi ile birlikte yüzünü yüzüme daha çok yakınlaştırmıştı.Doğru düzgün nefes alamamı ve düşünmemi zorlaştırıyordu.Sıcak nefesini yüzümde hissedebiliyordum.Ne kadar saçma konuşuyordu bazen.Önümüzden geçenler şoka uğramış gibi yanımızdan sadece geçiyorlardı.

Tenefüs zillerinden nefret ederdim ama bu sefer kurtarıcım olmuştu.Yoksa Shaun'un dudaklarının rahat duracağını zannetmiyordum.İlk kalkan o oldu ve elini uzattı çekinerekte olsa elimi uzattım ve kendine doğru geçti ve "Umarım eğlence anlayışını bende birgün görebilirim yeni kız"

"Adım deniz ve bende tanıştığımıza memnun oldum" kol hapsinden kendimi kurtarıp yürümeye başladım(kollarından ayrılmayı hiç istemiyordum derdim neydi benim arkadaş ya) ve deli cesaretim ortaya çıkarak arkamı ona döndüm ve" Tanışırsak neden olmasın? Bay kendineçokgüvenen" dedim.Ders coğrafyaydı.Severdim bu derside ama sanırım ilk dersin aksine bu derse geç kalmıştım yüzü kızararak yerime geçtim(yine en arka sıraya).

Dersin ortasında yanıma çikolata renginde çok şeker bir kız geldi "Merhaba ben Alisha" dedi.Böylece alisha ilede tanışmış olduk.Bana sorayım sormayayım mı diye bakıyordu.Bu özelliğimi hep sevmişimdir insanları çabuk anlıyabiliyordum.

"Hadi sor yoksa patlayacaksın" dedim.

"Shaun'a ne yaptın?" diye sordu çok rahatlayarak.

"A anlamadım" ben kekelemiş miydim? bana ne oluyordu?

"Shaun daha önce kızlarla konuşmazdı bile sadece o yönden arkadaşlık kurardı sen geldiğinden beri sadece seninle ilgilenmeye başladı." diye açıklamasını yaptı.Ne yani iki gündür burdaydım.Alisha bunları söylerken aklıma tenefüs arasında yaşadıklarımız gelmişti.

Bana dokunuşu......elini uzatması......sıcak nefesini.......sigara-nane-parfüm kokusunu......

Alisha'ya cevap vermedim.

İki ders çok çabuk gelmişti günün çabuk bitmesini ve herkesin sanki ben çıplakmışım gibi bana bakmayı kesmesini istiyordum.Elimde yemek tepsimle yemekhanenin en uç kısmında bulunan fazla göze batmayan sırasına oturdum.Hiç iştahım yoktu.Gazozumun köpüklerine dalmışken "Ne düşünüyorsun?" sorusuyla kendime gelip kafamı kaldırdım.Shaun karşımda duruyordu.Sadece siyah tişörtüyle(kaslarını ortaya çıkaran siyah tişörtüyle) karşımda duruyordu.

Kafamdan onu yunan tanrılarına benzetmeyi kesip cevap vermeye karar verdim.

"Ne düşündüğümün ne önemi var?" umursamaz olmaya çalışmıştım.

"Benim için önemli" dedi karşımdaki yunan tanrısı bozma tip.

Kafamı kaldırıp gözlerinin içine baktım.Bu benim huyumdu insanların tam gözlerinin içine bakmak.Aniden gülmeye başladı.Nerdeyse birkaç kişi dışında bizi izleyen tüm yemekhanenin içine artık o birkaç kişide karışmıştı.Ne güzel artık herkes bizi izliyordu.

Tıslamaya benzer bir sesle" Gülmeyi keser misin? herkes bize bakıyorda" dedim.

Kahkahasını bitirmişti."Ne oldu yoksa herkesin BİZE bakmasından rahatsız mı oldun?" diye sordu.Deli gözleri kalbimi delip geçiyordu.Bize kelimesini vurgulayarak söylemişti ve bundan hem rahatsız olmuş hemde hoşlanmıştım.Ama rahatsız olan tarafım daha ağır basmıştı.Karşımdaki yerinden kalktı ve yanıma oturdu.Ne yapmayı planladığını bilmiyordum.Ama iyi bir şey olmadığı kesinleşmişti.Tüm yemekhane ve ben Shaun'a bakarken  Shaun dudaklarını dudaklarıma bastırdı.Onu istiyordum ama böyle değil burda değil.Kendimi ayırmak için ne kadar zorlasamda yapamıyordum.

Ben yapamadıkça da dudaklarını daha sert bastırmaya başladı.Sanki tüm okul orda bizi izlemiyor gibi.Elini saçlarımda hissettim ve artık bu muhteşem öpüşmeye bir son vermem gerektiğini anladım.Dudaklarımı dudaklarından zorla da olsa ayırabildim ve

Tokatı yüzüne çaktım....

 (Multimedyadaki deniz)

BaşıboşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin