"İyi misin?" diye sorarken aynı zamanda yanıma doğru yaklaşıyordu.
Sadece başımı salladım.Çünkü gerçekten onunla konuşmak istemiyorum.
"İstemiyorsan gidebilirim." dedi yarım ağız shaun.
"Kal" dedim sadece ve neden dediğimi bilmeden.Kalmasını istiyormuydum hayır sadece belki o bana mantıklı bir açıklama yapabilir diye umuyordum.
Ahahah ama bu kesinlikle çok saçma bir fikirdi.Çünkü shaun sadece komşumuzdu,ailemi tanımıyordu,eski sevgilimdi ama sadece birkaç günlüğüne.
Bana mantıklı bir açıklama yapabilecek belkide son insandı ama ne olacağı belli mi olur.
"Son günlerde hissettiğin bu ölümcül ve güçlü duygular.." cümlesini ben yarıda kesmiştim.
"Bu duygularım hakkında sen ne biliyor olabilirsin ki?" diye alelacele sordum.Onun bu duygular hakkında bir fikri olabileceğini hiç düşünmemiştim.En fazla ne biliyor olabilirki?
"beni bu kadar küçümsememelisin,sandığından çok daha fazla şey biliyorum" dedi gülerek shaun.
"O zaman anlatmaya başlamalısın bence" dedim inatçılığımı sürdürerek.
"Bunları benim anlatmam uygun olmaz doğru zamanı bekle ailen sana herşeyi açıklayacaktır.Yoksa kendi tecrübelerinle öğreneceksin zaten" dedi öğrencilerine ders veren profesör gibi..
"Çok açıklayacı oldu profesör ama ailemin bana hemen bir açıklama yapması gerek" dedim gülğmsememi bastırmaya çalışarak.
"Bu duyguları yaşamış olmalısınki böyle konuşuyorsun değil mi?" diye sordum hemen çünkü artık daha fazla soruya değilde birkaç cevaba ihtiyacım var.
"Evet,bu duyguları bende yaşadım ama dürüst olmak gerekirse seninki kadar bastırılmış duygular görmedim.Evet,hiçbir şeyden haberin yok yaşadığın tüm bu olaylardan,aldığın tüm bu eğitimlerden.Merak etme herşeyi öğreneceksin ama sana şunu söyleyebilirim bugüne kadar ailen yanında olduğu için çok şanslısın zira sahip olduğun bu güçle şimdiye kadar çoktan birini öldürmüştün" dedi shaun soluk alarak.
Uzun bir açıklama olmuştu bu.Ama tüm bunlar bir bilmece gibiydi.
Ve bu bilmecedeki kilit nokta bendim..
Ve çözeceğim bu bilmeceyi..
"Shaun yeni tanıdığım biride bay swan yani bana sürekli çok güçlü olduğumdan bahsedip durdu.Bu ne demek?Ne kadar güçlüyüm?Bu güç ne için?Neye karşı kullanacağım bu gücü?" bunları söyledikten hemen sonra pişman olmuştum çünkü bu kadar soruyu cevplayacak hali yoktu herhalde.
"hey,yavaş ol soru yağmuruna tuttun beni ama sorularından bir tanesi yanlış daha doğrusu eksik diyelim.Bu güçleri neye karşı değil kime karşı kullanacağın?" dedi shaun..
İşler artık tamamen arap saçına döndü.
"Ben artık kalkayım sen dinlenmene bak" dedi alnıma beni şaşırtan bir öpücük bıraktıktan sonra.Ve geldiği gibi gitti.
Davetsiz misafirim gittikten yaklaşık yarım saat sonra kendimi toparladığıma inandığım zaman aşağıya inmeye karar verdim.
Merdivenlerden inerken biride y ukarıya çıktığı için ayak seslerimiz yankı yapıyordu karşılıklı.
Kate!!
Onu son hatırladığımda vurulmuştu ve bir duvarın dibinde yatıyordu.
"Ahhh,bitanem iyi misin?" endişeyle bana sarıldı teyzem .
"Ben mi iyiyim?Tanrı aşkına kate seni son gördüğümde vurulmuştun.Asıl sen nasılsın?Nasıl bu kadar çabuk kendine gelebildin?"diye sordum sorularımı peşpeşe.
Bugün kesinlikle fazla soru soruyordum herkese.Hem ben ne kadar yatmıştım böyle?Bu gün günlerden neydi?O çatışmanın üzerinden kaç gün geçmişti?
Kendi kendime bile çok fazla soru soruyordum.
"Ben iyiyim bitanem,kurşun geçirmez yeleğimi sıyırmıştı kurşun ama şimdi iyiyim.Annenler aşağıda,büyükbabanda seni bekliyorlar.Artık herşeyin açığa kavuşmasının zamanı geldide geçiyor öyle değil mi?" diye sordu sevecen bir tavırla kate.
Tam beni aşağı inmem için yönlendiriyorken bir soru daha sordum kate'e.
"Kate o çatışmanın üzerinden kaç gün geçti?"
"Ne kadar yattığını mı soruyorsun yani?" dedi kate gülerek.
Sırıtarak kafamı salladım.
"İki gün yattın" dedi kate ve annemin ona ayırmış olduğu odaya doğru gitmeye başladı.
İki gün yatmıştım öyle mi?
Artık gerçeklerle yüzleşmenin vakti gelmişti.Yaşasın!!!
"Ah,canım neden yordun kendini?" diye annem yanıma yaklaştı koluma girmeye çalıştı ama onu kendimden uzaklaştırdım.
"İki gündür ne için çatıştığımı bilmediğim bir çatışma yüzünden yatıyorum.Bazı insanları öldürmek için can atıyorum.Bence daha fazla gariplik yaşamadan bana tüm gerçeği olanca haliyle açıklamanız gerekiyor"
Bunları söyledikten sonra annemden uzaklaştım ve tam büyükbabamın karşısına geçip oturdum.Bacaklarımıda üst üste attığım zaman artık bir açıklama beklediğimi ciddi bir şekilde belirttim.
"Senin yerinde olsaydım bu "güçlü" duyguları bazı insanlara karşı hissediyorum demezdim?" dedi büyükbabam sesinde eğleniyormuş gibi bir ton vardı.
"Bu duyguları sadece bazı insanlara karşı hissediyorum öyle herkese karşı değil." dedim inatçılığım üstümdeydi bugün kesinlikle.
"Bazı 'insanlara' karşı değil tatlım bazı 'doğaüstü varlıklara' karşı tek hissediyorsun" dedi büyükbabam bu sefer daha açıklayıcı olduğuna inanmış bir ton hakimdi sesine.
"Doğa üstü varlıklar mı?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Başıboş
Genç KurguDoğa üstü varlıklara inanır mısınız? Ben inanmazdım.... Ta ki onları avlayan bir avcı olduğumu öğrenene kadar... Peki şimdi ne yapacaktım? Tek amacım onları öldürmek-ti.Onlardan birine aşık olana kadar. Peki aşkım için ailemi ve hayatımı karşıma ala...