10.Bölüm-Hodri meydan sürtük!

266 14 6
                                    

Artık ne olacaksa olsun.Tam onunla mutlu olacağımı düşünmüşken,beyefendimizin geçmişinden gelen bir sürtük herşeyi mahvediyordu.Önce kafede sonra okulda karşıma çıkıyordu.Üstüne üstelik bizim okulun namı değer bir öğrencisiydi.Ne yani ontüm gün görmek zorunda kalacaktım ve belkide beraber ders görme ihtimalimiz bile vardı.TANRI BENİ KORUSUN!

Shaun ile giderken daha doğrusu o beni çekiştirirken sinirlerim hat safaya çıkmıştı artık.Kolumu kolundan kurtardığım gibi bağırdım.

"Ne yaptığını sanıyorsun sen?Sana tenefüste konuşabileceğimizi söyledim.sesi bir anda alaycı bir tona bürünmüştü.Tıpkı gözleri gibi soğuk ve alaycıydı.Korkmadım diyemem.Ama bunu belli etmeye hiç niyetim yoktu.Sırtımı dikleştirdim,çenemi kaldırdım ve tıpkı onun alaycı gözlerine karşı soğuk gözlerimi gözbebeklerine bakmaya zorladım.

"Tenefüste konuşmak istemediğini ikimizde biliyoruz.O yüzden şimdi konuşmassak bir daha benle konuşmayacağını bildiğim için seni buraya getirdim" bağırmadan konuşuyordu ama gözlerinden çıkan alev yerimde titrememe neden olmuştu bu sıcak havada....Gayet sakin tavırlar sergiliyordu ve bu beni ölümüne korkutuyordu.Bağırmasını tercih ederdim.

"Jennifer ile aramda hiçbirşey olmadı.Evet onunla birikteydim ama sadece gece arkadaşlığımız vardı.Seni sevdiğimi biliyorsun." 

Ne diyeceğimi bilmiyordum.Resmen beni sevdiğini söylüyordu.Ama ben karşısında iki büklüm olmuş ağzımı bile açmıyordum.Kollarımı açtım ve onu kucakladım.Kokusu beni deli ediyordu.

"Seni seviyorum" diye fısıldadı kulağıma yavaş yavaş sanki kelimeleri hazmetmek istercesine.Orda ne kadar biribirimize sarılı kaldık bilmiyorum ama sonra elimi tuttu ve beni kendisinden uzaklaştırdı.Zil çalmak üzereydi.Eminimki tüm okul olanları duymuştu.Aman sanki kimin umrunda?

Fazla konuşmamıştık gerçi konuşmamıza gerekte yoktu biz gözlerimizle anlaşıyorduk.Zilin çalmasıyla öğrenciler dışarıya çıktı.Shaun ile beni bir bankta el ele görenler sanki zafer kupasını kazanmış gibi bakıyolardı.Ben onlara dalmışken Jennifer çıka geldi.Önce shaun'a ardından bana ve son olarakta birbirine daha çok kenetlenmiş ellerimize baktı.Güldü ve kıvırtarak gitti.Psikopat falan mıydı bu kız?

Jennifer gittikten sonra tüm gün güzel geçecekti bundan emindim.Sonraki derste lavaboya gittim.Kapıyı kilitledikten sonra klozetin üzerinde oturdum biraz.aslında canım sıkılmıştı o yüzden dersten çıkmıştım.Beni hayallerimden sıyıran iki çift topuklu ayakkabı sesi duydum.

Cırtlak sesli kız"Shaun ile deniz'i gördün mü?Jennifer o deniz denen sürtüğün canına okuyacak" dedi.

"Kesinlikle,artık Jennifer geri döndüğüne göre okulun idaresi tekrar onun eline geçecek.Tabiki Shaun'da" beraber kahkaha attılar.Ne kadar gereksiz konuşmalardı bunlar böyle.Demek okulun idaresini eline alacak.Ahh doğru rüyasında neden olmasın? Ama bundan sonra ben burdayım.İmkansız gibi bir şey olacak bu.Aniden kalktım ve kapıyı açtım.İki sürtük aynada makyaj yapıyorlardı.

"Selam kızlar" dedim en alaycı sesimle kahkaha atmamak için kendimi zor tutuyordum.İkisininde rengi beyaza döndü aniden.

Cırtlak sesli olan "Shaun'un elbet birgün Jennfer'e geri döneceğini biliyorsun.Fazla umutlanma derim ben" dedi...

Sadece kahkaha atttım bu onları epey korkutmuşa benziyordu.Çünkü "Al sana bir psikopat daha" der gibi gözlerle bakıyorlardı.Diğer kız sesini çıkarmadı ama cırtlak olana katıldığını başını sallayarak belli etti.

Kızlara doğru yaklaşmaya başladım.İkiside geri geri gidiyordu.Hadi ama bu kadar korkak olmayın.Cırtlak sesli olana doğru yaklaştım ve kulağına fısıldadım

"Jennifer'e söylediklerimi aynen ilet sürtük yoksa güzel saçlarına elveda dersin,Çocuklar gibi kaçacağına karşıma çıkta Shaun ile olan aşkımızı sanada gösterelim olur mu?"

Bunları söyledikten sonra hemen doğruldum.Diğer kızda ne dediğimi duymuştu.Artık ikiside epey korkmuştu.Burda işim bittiğine göre sınıfa çıkabilirdim.Son ders olması harikaydı.Nihayet evime gidebilecektim.Ev demişken hala neler olduğu hakkımda bir fikrim yok.Eve gitmeye korksamda gidecek başka yerim yoktu.Shaun ile beraber döndük.Evimin önüne geldiğimizde Shaun asla geri çevirmeyeceğim bir teklifte bulundu.

"Bu akşam bana gelmeye ne dersin?Hem sana aşçılık konusunda ne kadar hamarat olduğumu gösteririm" direk kahkahayı bastım.Ne? birde yemek mi yapıyordu? ah tam hayallerimdeki erkekti.Sapık hayallerimden sıyrıldım.

"Pe..kala..gelirim" kahkaha atmaktan konuşamıyordum bile.Eve girdiğimde kapıyı kapattıktan sonra halıya bir tel saç düştü.Eve girilmemişti.Ama emin olmak zorundaydım.....Tüm evi kontrol ettikten sonra kendimi yatağıma attım.Acaba birgün Shaun'a hayatımı anlatır mıydım? yani korunduğumu,bir sürü dövüş sporu bildiğimi anlatır mıydım? Bilmem.Bunu zaman gösterecekti.

Hemen üstüme kısa ama rahat bir şort geçirdim,üstüne bol siyah tişörtlerimden birini geçirdim,spor ayakkabılarımı aldığım gibi evden fırladım.Komşıu olmamız ne kadar da hoştu.Adımlarımı hızlandırdım.Çünkü hem kurt gibi acıkmıştım hemde onu yemek yaparken çok merak ediyordum.Kapıya varmama yaklaşık 20 metre varken bir TAKKK sesi duydum.Hemen arkamı döndüm.Bu ses sanki birinin kafasına vurulmuş gibi bir sesti.Hemen sesi geldiği yere doğru koşmaya başladım.Ses beni korumanın bulunduğu yere götürmüştü.Ama ortalıkta koruma namına hiçbirşey yoktu.

Nereye gitmişti bu adam.Tam arkamı dönmek üzereyken bir el ağzıma yapıştı.Sanırım alkole maruz kalmıştım.Sonrası karanlık.....................

(Multimedyadaki lavaboda konuşan o iki kız,cırtlak sesi olan sarışın kız)

BaşıboşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin