Acı Aşk ( Şevval )

334 62 24
                                    

Ellerimi sabunla iyice ovaladım . Elimdeki kan lekesi su gibi lavaboya döküldü. Meriç 'in kanıydı o , gözyaşına kıyamadığım kişinin kanıydı. Aynadaki görüntüme baktım , makyajım akmıştı. Yere oturup ağlamaya devam ettim .
- Meriç yalvarırım gitme !
Karşımda bir gölge belirdi , yine gelmişti. Karşıma oturup beni seyretti. Bana biraz daha yaklaşıp kahkaha attı.
- Nasılsın canım ikizim. Aa pardon katilim demem gerekiyordu.
Ellerimi saçıma götürüp ona bakarak ağlamaya devam ettim.
- Seni bilerek vurmadım !
- Kendini korumaya çalışma Şevval hem bak sevgilinde senin yüzünden ameliyathanede.
- O beni bırakmaz !
Bana iyice yaklaşıp eliyle çenemi kaldırdı.
- Uyanınca senden nefret edecek.
- Hayır!
- Şevval sen onun yüzüne bakamazsın . Sen herkese acı çektiriyorsun bence sen alevlerin içindeki kız değil acıların içindeki kızsın. Meriç 'e daha çok zarar vereceksin.
O sinirle kapıyı açtığım gibi odadan çıktım. Koridorlarda yürürken gözüm bulanıklaştı , koridordaki kırmızı sandalyelere tutunarak terasın kapısına kadar geldim. Kapıyı yavaşca ittirip ayağımdaki pembe topuklu ayakkabılarımı çıkardım. İçime Bursa 'nın o güzel havasını çektim. Pembe elbisemin tülleri uçuşuyordu , rüzgar saçlarımı yüzüme savururken yoldan geçen arabaları izledim ve bağırdım.
- Dikkat edin birazdan üstünüze alevlerin içindeki kız düşecek !Ama Meriç 'e söylemeyin olur mu ?
Terasın korkuluklarının üstüne çıktım.
- Bir ! İki ! Ve üçç!
Tam atlıyacakken biri beni arkaya çekti . Arkamı döndüğümde Berk sessizce ağlıyordu, ayakkabılarımı giymeme yardım etti. Daha sonra gözyaşlarını silip bana baktı.
- Hayır o sensiz yaşayamaz . Sen Meriç 'in alevlerin içindeki kızısın ! Sen ölmek üzereyken o umudunu kaybedip ,intihara kalkışmadı ! Şimdi sen ordan atlarsan Meriç yaşamak istemez !
Artık hüngür hüngür ağlıyordum.
- Şeyma demin yanıma gelip beni suçladı. Meriç beni bir daha sevmeyecekmiş , öyle dedi.
- Şeyma değildir şeytandır o !
Berk de yanıma oturup bana sarıldı.
- Üçüde bizi yalnız bırakmayacak !
Jale ve Erkan da aynı hastanedeydi . Erkan 'ın arabasının freni patlamış ve Mine 'ye çarpacakmış . Ama Jale Mine 'yi ittirip kendini arabanın önüne atlamış. Erkan da arabayla ağaca çarpıp yaralanmış . Berk 'le birlikte ameliyathanenin kapısının önüne geri döndüğümüzde Ezgi korkudan ağlıyordu , Burçin de ona su içiriyordu . Mine ise Merve 'ye sarılmış ağlıyordu. Onun acısıda benimki gibiydi. İkimizide korumaya çalışan insanların hayatı tehlikedeydi. Meriç 'le olan anılarım gözümün önünden bir film şeridi gibi geçti.Yağmur yağarken okulun terasında birbirimize sarılmamız, tartıştıktan sonra benden ağlayarak özür dilemesi , hastanede gözümü açtığımda bana ağlayarak sımsıkı sarılması , vurulmadan önce gözü yaşlı bir şekilde beni arkasına alması ve daha fazlası. Şeyma haklıydı Meriç 'e fazla acı çektiriyordum . Paris 'e değil Trabzon 'a gitmeliydim. Ben ağlamaya devam ederken ameliyathanenin kapısı açıldı , doktor benim yanıma geldi .
- Ameliyat başarılı geçti , hasta dinlenince ziyaret edebilirsiniz ama ...
- Ama ?
- Hasta birkaç gün konuşmamalı , konuşursa yarası acır .
Doktora teşekkür edip düşünmeye devam ettim. En sonunda konuşabildim.
- Ben Trabzon 'a gideceğim.
Mine de dahil herkes bana döndü.
- Meriç 'i bırakıp mı ?
- Artık dayanamıyorum , böylesi Meriç 'e de bana da daha iyi gelir. Uyanınca onunla konuşacağım .
- Ama doktor konuşmasını yasakladı.
- Kaşlarıyla çok güzel konuşuyor .
- Nasıl yani ?
- Sol kaşı fazla kalkıksa sinirli , az kalkıksa şaşırmış oluyor. İki kaşıda normal duruyorsa ,gözleri parlıyorsa , başını yana yatırmışsa ve sırıtıyorsa benden özür diliyordur .

 İki kaşıda normal duruyorsa ,gözleri parlıyorsa , başını yana yatırmışsa ve sırıtıyorsa benden özür diliyordur

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ergen Yalancılar 2(Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin