Ergen Yalancılar 2(Tamamlandı)

En Güzel Yaz

Meriç'in anlatımından...(Haziran)
Okula çok yakın olan Starbucks'da kahvemi yudumluyordum. Duvarlarda grafitiyle çizilmiş kaykaylı gençler vardı. Bahçesine ise siyah bir Fransız kapısı ile çıkılıyordu. Masa ve sandalyeler siyahtı. Tavanları ise beyaz, ahşaptandı. Şevval de dersi bitince gelecekti. Özel okul olduğumuz için tatile geç başlayacaktık. Bence saçmaydı. Yaşıtlarımız rahatça gezerken biz okula gitmeye devam ediyorduk. Karşıma oturan Pınar'ı görünce şaşırdım. Saçlarının sarı kısımlarıyla oynuyordu. Sonunda göz göze geldik.

"Nasılsın Meriç?"

"İyiyim, sen?"

"Ben de iyiyim."

Camdan dışarıyı izledi. Ama her an bir kötülük yapabilecek gibi duruyordu. Daha önce onu hiç böyle görmemiştim. Aklıma birdenbire onun -R olabileceği ihtimali geldi. Ama saçmaladığımı fark ettim. Bunu Berk'e söylesem beni öldürürdü.

"Sen kimi bekliyorsun?"

Dilimi ağzımda gezdirip ona cevap verdim.

"Şevval'i bekliyordum."

"Ben de Berk'i bekliyordum."

Şevval'le yalnız kalmak istiyordum. Çünkü evlerinin tadilat bittiği için evlerine geri dönmüştü. Ben de her zaman olduğu gibi evde yalnız kalmıştım. Onu her zamankinden daha çok özlüyordum. Pınar'dan bir an önce kurtulmalıydım. Ama Berk benim içimden geçenleri hissetmiş olmalıydı çünkü Pınar'a mesaj attı.

"Ay Berk mesaj attı!Beni başka bir yere çağırıyor. Görüşürüz."

"Görüşürüz."

O gittikten sonra Şevval gelip onun oturduğu yere oturdu. Üstüne açık omuzlu, kırmızı gül desenli bluz ve kot pantolon giymişti. Dip boyası gelmiş sarı saçlarını düzeltip kahvesini yudumladı.

"Nasılsın Gamzelim?"

"İyiyim Prensesim, sen nasılsın?"

"Ben de iyiyim."

Her zamankinden daha yavaş konuşuyordum. Yavaş konuştuğumda kötü bir şey söyleyeceğimi anlıyordu.

"Yine ne oldu?"

"Olmuyor prenses."

Gözleri büyüdü.

"Ne olmuyor Gamzelim?"

"Biz."

Elindeki kahve bardağını sertçe masaya bıraktı. Ağzı 5 dakika boyunca açık kaldı. Oturduğu yerden kalkmaya çalıştı ama kolundan tutarak ona engel oldum. Gözlerinin içine baktım. Kalbimi kıracak bir şey dememek için kendini zor tutuyordu.

"Şaka yaptım Prenses."

Kaşlarını çatıp"Ciddi olsaydın söverdim."dedi. İlk defa trip atmamıştı. Bunun için onu alkışlamalıydım ama neyse. Şevval bu, her an trip atabilirdi. Telefonunu çıkarıp biriyle mesajlaştı. Sonra bana "Jale ve Merve saçlarını sarıya boyatmış."dedi.
"İyiymiş."

Gözlerim kapanmak üzereydi.

"Yine mi uykusuzsun sen?İç şu kahvenide kendine gel."

Sırıtarak "Seni düşünmekten uyku tutuyor mu ki Prenses?"dedim. O da gülümseyip çantasından bir defter çıkarıp bir şeyler mırıldandı. Anladığım kadarıyla şarkı söylüyordu, daha önce hiç o şarkıyı söylediğini duymamıştım.

"Yan

Cayır cayır

Yok bu aşktan

Hayır hayır