Aşk Köprüsü

206 49 4
                                    

Yağmur damlaları beni sırılsıklam ederken yağmurluğumu çıkardım ve şalı onun içine koyup ne yaptığımı bilmeden korkuluklara tırmandım. Olayın şokundan çıkabildiğimde hiç zaman kaybetmeden aşağıya atladım. Şevval benim yüzümden atlamıştı, o soruyu sormasaydım kaçmayacaktı. Suya düştüğümde onu bulabilmek için daha derine yüzdüm. En sonunda taşların üstünde beyaz elbiseli bir beden gördüm ,ellerini sırtıma destekledim. Gözleri kapalıydı ,ölmüş olabileceğini düşününce gözümden akan yaşlar suya damladı . Ona sımsıkı sarılıp yüzmeye devam ettim.
- Lütfen beni yalnız bırakma ! Aç o güzel gözlerini !
Karaya yaklaştığımda onu kucağıma alıp yavaş adımlarla yürümeye başladım. Köşkün kapısının önüne geldiğimde utanarak zile bastım. Şevval 'in babaannesi olduğunu tahmin ettiğim yaşlı kadın çığlık atıp ellerini ağzına götürerek bana baktı.
- Ne yaptın sen benim ilk göz ağrıma ! Senden bunun için ayrıldı demek ki !
Benim konuşmamı engelleyerek arkasından silah çıkardı ve bana doğrulttu.
- Geç içeri !Tek bir yanlış habirdennde seni vururum.
İçeri girerken silahı kafama yaklaştırdı . Televizyonunun karşısındaki koltuğa Şevval 'i bırakırken üşümemesi için üstüne örttüğüm şalını ve yağmurluğumu çıkardım.
- Şimdi söyle bakalım boyu devrilesice delikanlı , Şevval 'e ne yaptın ?
Bir yandan sesim titrerken bir yandan olanları anlattım. Adının Nuray olduğunu öğrendiğim teyze bana sarılırken ağlıyordum.
- Oğlum ağlama tamam senin bir suçun yok , özür dilerim.
- Nasıl yani suçum yok ? Ona o soruyu sormamalıydım!
- Şşt ! Sadece dizinde yaralar var o kadar , ölmeyecek yani.
Televizyonda Evde Kalasıca adında bir dizi vardı. Kadın ağlayarak terastan atlayacaktı ama bir adam ona yalvararak kollarından tutup kendine çekiyordu. Bunu görünce
ellerimi yumruk yapıp kafama vurdum.
- Ben niye bu adamın yaptığını yapmadım !Niyeee ! Niyeee!
- Evladım sakin ol ve Şevval 'i odasına götürmeme yardım et.
Şevval'i yine kucağıma alıp Nuray Teyze 'nin işaret ettiği odaya doğru yürümeye başladım. Yatağın üstüne yatırınca gözünden yaşlar süzüldüğünü fark ettim , onun ağlamasına dayanamıyordum. Hemen yatağa oturup ellerimle onun gözyaşlarını sildim.
- Uşağum sen üstünü filan değiştir ben de Şevval 'in yarasına ilaç süreyim.
Üst kattaki banyoya ne yaptığımı bilmeden girdim. Suyu oldukça soğuk ayarladım çünkü Şevval 'in çektiği acıyı ben de çekmek istiyordum. Su benim ne yapmak istediğimi anlamış olmalı ki daha hızlı akmaya başladı, tıpkı dere gibi.
Onu özlemeye başladığım için duştan erken çıktım. Üstüme uzun kırmızı - beyaz şeritli bir tişört ve kot pantolon giyip aşağı indim.
- Meriç .... Hayır gitme n'olur gitme ! Meriiiiiiç !
Odaya koşarak dalınca Şevval 'in ağlayarak adımı sayıkladığını anladım. Nuray Teyze de üzgün bir şekilde bana baktı.
- Oğlum yaralarına ilaç filan sürdüm. Yarın uyanabilir ama sürekli senin adını sayıklıyor.
Gözümden akan yaşlar gamzeme ulaşırken konuşmaya çalıştım.
- Onun yanında kalabilir miyim ?
- İyileşene kadar ama.
- Onun kokusunu , sesini kısacası her şeyini özledim.
- Bir isteğin var mı oğlum ? Ben komşuya gideceğim , Şevval 'e iyi bak.
- Teşekkür ederim ama tek isteğim Şevval 'in uyanması.
Nuray Teyze elini omzuma koydu ve gülümseyerek odadan çıktı. Ben de Şevval 'in yanına uzandım.
- Uyuyunca kaşlarını çatmışsan kabus görüyorsun ve kaşların şuan çatık duruyor.
Ellerim yine onun gözlerinin altına gidip gözyaşlarını sildi ama benim gözyaşlarım durmuyordu , suçluluk dolu bir bakış attım . Uyansaydı kendimi suçladığım için bana çok kızardı.

 Uyansaydı kendimi suçladığım için bana çok kızardı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ergen Yalancılar 2(Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin