İntikam(İkinci Kitabın Sonu)

120 27 24
                                    

Jale'nin anlatımından...
Yatağımın üstüne uzanmış kitap okuyordum. Ama aklıma hep Ravza'ya -R'nin kim olduğunu sormadığımız geliyordu. Neden saklandığını bize söylememişti ki?En azından Merveler'de kalacaktı bugün. Hele bir Erkan'ın evinde kalsa...Ben de manik depresif krizine girip o evi basmazsam Jale Menekşe değilim!!Bu düşünceler içerisindeyken okuduğum kitaba odaklanamıyordum. Çaresizce kitabı çalışma masama bırakıp Uludağ'ı gören camımdan dışarıyı izledim. Gece Uludağ daha güzel gözüküyordu. Telefonumun sesiyle irkildiğimde daldığımı fark ettim. Yatağımın üstüne oturup telefonu açtım. Arayan Merve'ydi.
"Kız Jale şu an sana öyle bir şey diyeceğim ki şok olacaksın!"
"Ne diyeceksin ayol?!"
"Şu an Ravzalar'dayız. Ev dağıtılmış, giriş kattaki bahçeye bakan koridorun camı kırılmış. Cenk'in arabası garajda. Ama kendisi yok. Telefonu da saksıdan çıktı."
Gözlerimi büyütüp"Yılan, Mine'yle bir yere gitmiştir. Evine de hırsız girmiştir. Ama telefona uydurabileceğim bir şey yok."dedim.
Merve'nin sesini duyunca telefonu kulağımdan uzaklaştırdım. O derece bağırdı yani.
"Ay aptal!Biz onları da düşündük zaten. Mine'nin yanında da değilmiş!Bir şey daha var."
Tekrar telefonu kulağıma yaklaştırdım.
"Ne var?"dedim meraklı bir ses tonuyla.
"Diğer saksılardan da takılar gibi değerli şeyler çıktı."
"Siz Cenk'i saksıda mı aradınız?"
Bunu söylerken kahkaha atmıştım.
Ama Merve bağırarak cevap verdi.
"Yerlere toprak dökülmüş, onun için saksılara baktık canım!!"
"Cenk her ne kadar benim için boktan farksız olsada sana diyebileceğim tek şey -R'nin onu kaçırmış olabileceği."
"Bak bunu biz de düşündük. İyi geceler."
"İyi geceler."
Telefonu kapattıktan sonra alt kata indim. Ablam tabletiyle ilgileniyordu. Babam ise televizyondan haberleri izliyordu. Bu arada Erkan'la sevgili olduğumuzu öğrenince kızmamıştı. Tam tersi sevinmişti.
Annem ise yanına oturmuş onunla birlikte Türk kahvesi içiyordu. Ablamın yanına oturup televizyon izlemeye başladım. İnstagram'a yeni saçlarımla bir fotoğraf atmadığım aklıma gelince telefonumu tekrar elime aldım. WhatsApp grubundan gelen mesajları görünce önce onları okumaya karar verdim.
Bora: Şevval, Meriç, Pınar, Berk nerede ya?
Merve:Aynen ya!
Erkan:Dördünün de telefonunu açmıyor oluşu?
Merve:Berk telefonu çalar çalmaz açar. Kesin başına kötü bir şey geldi!
Bora:Ağzını hayra aç Merve.
Erkan:Şu şom ağızını kapat Merve!
Merve:Ben şom ağızlı mıyım?
Gülerek ben de sohbete katıldım.
Ben:Evet.
Merve:Jaleciğim, boyun kadar konuş.
Ben:Yaa boy ne alaka?!
Merve:Meriç'e sarılırken zorlanışın aklıma geldi.
Erkan:Evet, şom ağızlısın.
Bora:Bence de şom ağızlısın.
Merve:Of Bora ya!
Erkan:Hem ben Jale'yi kısa boylu haliyle de seviyorum.
Bora:Ben de Merve'yi şom ağızlı haliyle bile seviyorum

Merve:Yalnız sonunda dayanamayıp tüm Bursa'ya kayıp ilanı dağıtacağım.

Ben:Yarın okula gelmezlerse ben kimden şüpheleneceğimi biliyorum.

Bora:Ben de biliyorum.

Telefondan başımı kaldırıp televizyondaki haberlere baktım. Bursa'da olan bir trafik kazasının haberi veriliyordu. Telefonumu sımsıkı tuttum.

"Bursa'nın Nilüfer ilçesinde zincirleme trafik kazası oldu. Kazada üniversite öğrencisi biri adam biri kadın olmak üzere iki kişi hayatını kaybetti. Öğrendiğimize göre bu iki kişi sevgiliymiş."

Ağzım açık kalmıştı. Konuşamıyordum. Sehpanın üzerindeki sürahiyi alıp yanındaki cam bardağa su doldurdum. Elim titriyordu. Ablam bunu fark etmiş olmalıydı ki tabletini koltuğun üzerine bıraktı. Bardağı elimden alıp içirdi. Olay yerinden yayına bağlanan spiker"Elimize ulaşan bilgiye göre adları Merter Gümüşay ve Pelinsu Barbaros'muş."dediğinde azda olsa rahatladım. Annem, babam ve ablam bana soran gözlerle bakıyordu. Bardağı tekrar sehpaya koydum. Ablam ilk konuşan oldu.

Ergen Yalancılar 2(Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin