Bahar odasının kapısının çalınmasıyla ayağa kalktı ve kapıdakine içeri girmesini söyledi. Chanda elinde bir tepsiyle içeri girdi. Bahar tepsidekilere bakarken Chanda açıklama gereği yapmak istedi.
"Bay AAG bunları size gönderdi. Buz kütlesini 15 dakika bekletip sonrasında ise bu kremi sürmenizi söyledi. Birde her saat başı gelip buz kütlesini değiştireceğim."
"Hepsi Amar'ın emrimi?"
Chanda başını sallarken gözlerinin irileşmesine engel olamadı. Kendinin bildi bileli bu evdeydi ama bugüne kadar kimse ona Amar diye seslenemeye, hatta arkasından bu isimle konuşamaya bile cesaret edemezdi. Bu kız ya aklını kaçırmış ya da olan bitenden (ki ne olduğuna dair kimsenin kesin bir bilgisi yoktu...) bir haberdi. Sadece o karanlık geceden sonra kimse bu ismi bir daha ağzına alamadı.
"Sahi, ne oldu ki o gece Bay AAG bu kadar taş kalpli birine dönüştü? Her ne olduysa bu kızın canı yanmaz bu isim yüzünden umarım."
Chanda merdivenlerden inerken aklındakileri sesli dile getiriyordu. Neyse ki evde dolanan kimse yoktu da söylediklerini duyan olmadı. O mutfağa işinin başına dönerken Bahar masanın üzerinde duran tepsiye bakıyordu. Sonrasında ise gömleğinin düğmelerini açıp çıkardı. Sutyen askısını omzundan aşağı çekerek omzunu çıplak bıraktı. Buz kütlesini tepsideki beze sardı ve verilen emir üzerine 15 dakika omzuna uyguladı. Sonrasında da kremi sürdü. Kremden sonra üzerine rahat bir tişört giydi. Aslında soğuk işe yaramış ve acısını biraz dindirmişti.
Masadaki kalabalığı ortadan kaldırıp diz üstü bilgisayarını koydu ve açtı. Aldığı her notu harfi harfine hiç bıkmadan not etmeyi seviyordu. Bilgisayarı açılana kadar olan süre içinde çantasındaki notları çıkardı. Bu sırada koridordan gelen sesler dikkatini çekti ve hiç yapmadığı bir şeyi yaptı. Kulağını kapıya dayayıp ne olduğunu duymaya çalıştı. Aftan'ın merdivenlerden inerken Chanda ile konuşmalarını duyuyordu ama anlayamıyordu. Saniyeler sonrasında da ses kesildi ve kendini geri çekti...
Aftan odasından çıkarken Chanda'yı gördü. Ona söylediği şeyi yapıp yapmadığını sordu. İkili merdivenlerden inerken Aftan, Bahar'ın nasıl göründüğüne dair bir iki soru daha sordu. Aldığı cevaplar kötü bir şey olmadığına dair olsa da Aftan, pek rahatlamış görünmüyordu. Chanda'ya gitmesini söyledi ki bu esnada genç kızın odasının önündeydi. Chanda'nın gözden kaybolmasını bekledikten hemen sonra kulağını kapıya dayadı ve genç kızın sesini duymaya çalıştı. İçerden hiç ses gelmiyordu ki bu sessizlik karşısında aklına bin bir türlü kötü düşünceler geldi. Genç kıza bir şey olduğu için sessizleşmiş olduğunu farklı farklı düşünceler eşliğinde aklından geçirdi. Sonra Chanda'nın söylediklerini aklına getirip rahatlamaya çalıştı.
"İyi olduğunu kendi gözümle de gördüm. Belki uyuyordur."
Sesinin duyulmaması için fısıltıyla konuşan genç adam kendi kendini rahatlatıyordu. Kapının önünden ayrılıp merdivenleri inip çıkış kapısına yöneldi ve evden ayrılmak için büyük adımlar eşliğinde hızla arabasına ilerlemeye devam etti...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SADECE SEN OL
RomanceTürkiye'den Hindistan'a uzanan bir aşk... Bahar Hindistan'da kazandığı üniversitede okumak için İstanbul'dan Bombay'a giden genç bir kızdır. Aslında Türkiye'den gidişinin üç sebep vardır. Birincisi Hindistan'a aşıktır. İkincisi o dünyaca ünlü müzis...