Türkiye'den Hindistan'a uzanan bir aşk...
Bahar Hindistan'da kazandığı üniversitede okumak için İstanbul'dan Bombay'a giden genç bir kızdır. Aslında Türkiye'den gidişinin üç sebep vardır. Birincisi Hindistan'a aşıktır. İkincisi o dünyaca ünlü müzis...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Neha!"
"Hıııı?"
"Uyudun mu?"
"Mehul eğer uyumuş olsaydım sana nasıl cevap verebilirdim?"
"Doğru! Şu Aftan ve Bahar mevzusuna bir karışmayalım. Yani ne dertleri varsa kendileri çözsünler. İkisinin de sırlarını taşımaktan patlama noktasına geldim. Demek istediğim biz sadece izleyici olalım."
"Aslında ben de hem fikirim seninle. Yani gerekli ortamlar hazırlarız ama ne yapacaklarsa kendileri yapsın. Ben de yoruldum. Hatta yarın bu konuyu Aslı ve Bora ile de konuşalım."
"Kesinlikle canım. Zaten Aftan iik hafta boyunca burada olamayacak, bu da ikisine de düşünmesi için yetecektir. Hadi şimdi uyuyalım. İyi geceler."
"İyi geceler canım."
Neha kocasına sıkıca sarılıp gözlerini kapatırken Mehul kollarını Neha'nın narin bedenine dolayıp onu kendine çekti ve saçlarına bir öpücük kondurdu. Onu kendine âşık edene kadar kırk takla atmıştı resmen. Ama değmişti doğrusu. Kollarının arasında uyuyan o kadın huzurun ta kendisiydi...
3 ay sonra...
Neha nefes nefese Bahar'ın odasına girip yatağın üzerine oturdu. Bahar şaşkınlık içinde genç kadına bakıp ne olduğunu anlamaya çalışıyordu ama hiçbir şey anlayamıyordu. Kesik ve sık soluklar alan arkadaşının yanına gitti. Yatağın baş ucunda her zaman su bulundurduğu için oradan bir bardak su verip yanına oturdu. Neha'nın nefesleri düzene binince neler olduğunu sordu.
"Neha, sen iyi misin? Ne bu halin?"
"Hayır değilim. Çünkü aylardır beklediğim film bugün vizyona girdi ve ben ilk biletlerden iki tane aldım. Eğer biraz daha burada vakit kaybedersel geç kalacağız. İtiraz yok hemen hazırlan çıkıyoruz."
Bahar bu duruma sadece gülümseyip geçti. İtiraz etme gibi bir girişimde bulunmadı. Çünkü en az Neha kadar kendisi de istiyordu dışarı çıkmayı. Biraz hatta bayağı kafa dağıtmaya ihtiyacı vardı. Ne yaparsa yapsın, ne ile meşgul olursa olsun üç ay öncesini bir türlü unutamıyodu. Hoş o günden sonra Aftan'ı çok sık görmez olmuştu. Bazen haftada bir bazense hiç. Çünkü işler oldukça büyük bir yol aldığı için Aftan sürekli yurt dışına gidip yapılan inşaatla ilgili diğer işlerle ilgileniyordu. Aslında bunun için Tekin'i gönderip Bahar ile başbaşa kalmayı aklından geçirmişti. Ama yaptığı plânlardan ötürü şu zamanlarda kısa vadeli ayrılıklar en iyisiydi...
Bahar giyinmek için banyoya girdiği sıralarda Neha yatağa uzanmak istedi. Sırt üstü uzandığı yatakta kollarını geri atıp ellerini yastığın altına soktu. Bu hareketi yaparken kapattığı gözleri eline sert bir cismin çarpmasıyla gözleri kocaman açıldı. O sert cismin ne olduğunu anlamak için eliyle yokladı. Ne olduğunu anladığı o cismin orada ne işi olduğunu düşünmeye başladı. Yattığı yerden kalkıp oturdu. Elini tekrar yastağın altına soktu ve o sert cismi eline aldı. Şaşnkınlık içinde elindeki o set cisme bakmaya devam ediyordu. O sırada ağzından fısıltıyla birkaç kelime döküldü. Öylesine sessiz söylemişti ki kendi bile duymamıştı neredeyse.
