Cüzdanımı arka cebimden çıkarıp oradaki tüm paraları almıştım. O gidiyordu tabi anahtarı vermiş. Kolundan hafifçe tuttum. Kendime doğru çektim. Çekerken "Küçük kız" kelimesini yeniden dedim ve beklemesini söyledim. Arkasını döndüğünde yeniden sinirliydi. Anlamıyorum ,neden bu nesil küçük olduğunu kabullenmek istemez? Bu saçma bir düşünce değil mi? Sinirli bir ifadeyle konuşmaya başladı:-Küçük kızdan hâlâ ne istiyorsunuz ?
-Güzel tahmin.
-Anahtardan başka bir şey yok. Yani ben hırsız değilim. Başka bir kelime olsaydı direk verirdim. Hırsızlık kötü bir şey. Ve daima yapmayacağım bir şey.
-Yanlış tahmin.
-Ya inanmıyor musun ,ben hırsızlık yapmadım diyorum. İstersen karakola filan da gidebiliriz.
-Ya saçmalama küçük kız. Ne hırsızlığı ,ne karakolu.
-Eee
-Ee si ,anahtar için şu paraları almanı istiyorum.
-Para mı?
-Evet.
-Ne ,ne parasından bahsediyorsun sen ya?
-Uzattığımdan bahsediyorum, bak duruyor orda.
-Ay Allah' mın bir de dalga geçiyor ya.
-Dalga geçmiyorum.
-Ha bir de cidden yapıyorsun?
-Geç kalıyorum küçük kız, bence uzatmadan al şu paraları.
-Almıyacağımı bile bile bana para uzatamazsın.
-Uzattım bile. Geç kaldın. Alacaksın, dedim ,dedim ama bu küçükte inat çok, almıyor,oyalıyor. Ses tonunu değiştirip kaçmaya çalışıyor :-Bak yeğen ,bize bir dilenciye para uzatır gibi para mara ,uzatamazsın. Bizler,deli yüreklerimizle tüm yüreklere yardıma hazırız. Bu kişi ister fakir olsun ister zengin. Bizde bir insan "adam" olsun yeter. Bu parayı da görmemiş olayım ,deyip artist tavrı ile gitmeye yönlendi. E işe yaradı mı diyeceksiniz ,hayır. İşe yaramadı. O yüzden kolundan tuttuğum gibi yeniden karşıma getirdim. Yılmış halde yüzüme baktı.
-Yok ,olmuyor. Alaturka küçüklüğünde işe yaramıyor,dedim.
-Off ya. Artık küçük demesen.
-Uzatma. Al şu parayı.
-Almıyorum.
-Al dedim.
-Hayır.
-Tamam, bunu sen istedin ,deyip elinin içine hızlıca parayı koydum. O şaşkınlığıyla arkada beklerken ,ben arabaya binip kapıyı hızlıca kapattım. Hâlâ inadına devam edip araba çalışmadan cama vurmaya başladı. Selim'e "devam et" deyip ,o küçüğe baktım. Yalvarırcasına cama vuruyor ve "bunu bana yapamazsın. Al şu paranı. Aç camı ,al çabuk."diyordu, sadece bakıyordum ona. Hiçbir şey yapmıyordum. İlerleyince önüme doğru baktım ve az ilerleyince durmasını söyleyecektim.Sude ÇINAR
Şuan sinirliyim. Hem de çok sinirliyim . Kim bu adam ya kim. Ne sanıyor bu adam kendini ve beni . Birde küçük kız ,küçük kız diye tutturdu. Kendimi şuan o kadar rezil olmuş hissediyordum ki birde onlarca insanın içinde. Elimde sıkıştırılmış olan para o kadar ağırlık etmişti ki açtım elimi yanlızca elime baktım. Sonra arabanın arkasından baktım. Gözden kaybolmuştu. Umudum bitmişti. Böyle biri daha geri döner miydi ? Dönmezdi değil mi? Elimde umulmadık paralarla öylecene kala kalmıştım. Eve gidince annemlere ne derdim? "Şey anne ,baba birinin anahtarı düşmüştü de bende anahtarı sahibine verdim. Oda bana bu kadar parayı verdi. " desem inanırlar mı ? İnanmazlar. Neye inanacaklar ki sanki, bir anahtarın karşılığı bu kadar paramı edecek ? Allah o yola düşürmesin ,hırsızlık yapsam bu paranın yarısı etmez. Ne yapalım artık , inanırlarsa kazandım ve kazandılar. İnanmazlarsa ne yapalım Allah' tan umut kesilmez...
Yoluma devam ettim. Parkı geçtim ,sola döndüm ki , bana güzel bir fikirlere davet vardı. Camide ikindi ezanı okunmaya başlamıştı. "İşte bu, şansın varmış be kızım. Şimdi senin zamanın. " dedim. Elimedeki paralara baktım. Bu paraları camiye verecektim. Caminin gelişebilmesi için. Yardım kutusuna atacaktım...
Önce ezan okunurken gelen kişilerin camiye girmesini bekledim. Mahallenin gençleri, yetişkinleri ve yaşlı adamları bazıları yavaş yavaş ,bazıları hızlı hızlı geliyor ve giriyordu. Ezan sonuna yaklaşmıştı. Kişiler de azalmıştı. Yanlız geç kalanlar koşa koşa geliyordu. Onları da bekleyince artık her halde imam namaza başlamıştır diyerek yolun karşısına geçtim. Ve kapıdan içeri girdim. Artık bende sessizlik ön plandaydı. Kimse bilsin istemiyordum. Yavaşça adımlarımı atıp erkekler tarafına girdim. Paraları direk yardım kutusuna attım. Hissettirmeden geri dışarıya çıktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYATA DAİR "ZAAFIMSIN"
RomansaRoman: Zengin ve fakir ilişkisiyle başlayıp ve birbirlerini tanıdıkları andan itibaren borç meselesi ve intikam ile aralarındaki bağ daha da kopamaz hale gelecektir iki karakterimizin. Eğer olayların nasıl geliştiğini merak edip öğrenmek istiyorsan...