zehrazeynep2121 e itafla seni seviyorum💜
❤Selena❤
Ağlamaktan şişmiş ve kızarmış olan gözlerimi etrafta gezdirdim .yine herzamanki gibi hiç bir suçum olmadığı. halde bütün sinirini benden çikarmış ve arkasına bakmadan çıkıp gitmişti ardında koca bir enkaz bırakarak...
Burnumu çektim ve elimin tersiyle gözyaşlarımı sildim.
Anlamıyordum ,bir insan nasıl bu kadar umursamaz ve acımasız olabilir,
bu kadar umursamaz ve sert olmasi sinirimi bozuyordu sadece belindeki aptal demir parçasını ve karanlık kariyerini önemsemesi beni öldürüyordu
Zaten ,
yavaş yavaş ölüme gittiğimi hissediyordum ,kendime itiraf etmem gereken birşey vardı ben kendi ölümüme sebep oluyordum..
Onu tanıdığım halde ona aşık olup kendimi ona bırakan bendim ama bu ölümdeki tek suçlu da ben değildim sebep olan bensem tetiği çekip öldürende oydu yani benim katilim aşık olduğum ve uğruna herşeyi yapmayı göze aldığımm kişiydi.Elimi saçlarımın arasından geçirdim ve çekiştirdim. Canım yanmıyordu şuanda sıktığı boğazımdan çok kalbim ağrıyordu.
Hıçkırıklarım evde her yankılanıp m bana geri döndüğünde ne kadar çok aciz ve yanlız olduğumu daha çok hissediyordum.
Bu itiraflar canımı yakarken ayağa kalktım ve elime gelen herşeyi etrafa fırlatıp yüksek sesle ağlamaya başladım.
Ben bunları hak etmiyordum hıçkırıklarım gittikçe artarken kendimi durduramıyordum.
içimden bağırmak ve herşeyi yakıp yıkmak geliyordu.Kimse canımın ne kadar çok yandığını görmuyordu ben yavaş yavaş ölmüme koşuyordum görmuyorlarmıydı neden kimse elini uzatıp beni kurtarmıyordu.neden?Bağirabildigim kadar bagiriyor ve elime geçen herşeyi etrafa firlatıyordum.
Hıçkırıklarla ağlarken salonun ortasında dizlerimin üstüne çöktüm.
Yorulmuştum ben artık çok yorulmuştum uzerimdeki ağırlık omuzlarımın çökmesine neden oluyordu.her defasında bana yaptıklarını unutup kendimi ona bırakmaktan yorulmuştum.
Bu karşılıksız aşkla nasıl baş edecektim?kalbimi nasıl susturacaktım? ben bu aşkla nasıl baş edecektim?nasıl?
şuanda arayıp gelmesini isteyeceğim kimse yoktu.
gelip kolarını bana saracak ve geçti diyecek kimse yoktu ihtiyacim olan tek şey oydu ama halbuki zaten bu halde olmamin sebebiyde oydu.
Kalbim neden ondan vazgeçmek yerine ona daha çok bağlanıp bana acı çektiriyordu.
Ben onun o buz tutmuş adeta etrafina duvar ördüğü kimsenin giremediği kimsenin yıkamadığı o duvarlar ardındaki soğuk kalbine aşık olmuştum.O kalbini susturmuştu kalbine hükmediyordu istemedigi hiçbirşey yapmasına izin vermiyordu acaba kalbim onu seçip onun için atmaya başladiginda benden izin almismiydi ? Sen bu aciya hazirmisin demismiydi?kendi kalbimdeki acı kendi kalbimin seçimi beni öldürüyordu.
Bu kadar güçsüz oldugum için kendimden nefret ediyordum.atmak için
benim katilim olacak kisiyi seçtigi günden beri kalbimden de nefret ediyordum.
Olduğum yerden kalktım ve etrafıma baktım heryer benim kırdığım cam parçalarıyla doluydu ,hepsi paramparça olmuştu tıpkı benim kalbim gibi..mutfağa doğru ilerledim ve titreyen elerimle dolaptan bir bardak çıkarıp su doldurdum ve dudaklarıma götürdüm.
zorlukla bir kaç yudum su içtim ve mutfak dolabından aşağı doğru kaydım ve ayaklarımı kendime çekip kafamı dizlerime koydum.bir kaç dakika sonra
Kapının sesini ve hemen ardından camın kırılma sesini duymamla çığlığı basmam bir oldu.ayağa fırladım ve
hızla mutfak penceresine dogru ilerledim dışarıya baktım.
Dışardaki manzara yutkunmama sebep olmuştu dışarıda bazı adamlar vardı ve ellerindeki silahlarla eve doğru ateş ediyorlardı.
ne oluyor du tanrım sen yardım et mutfaktan salona doğru koştum ,
Ne yapmam gerektigini düşünmeye çalışıyordum ama sanki beynim işlevini yitirmişti aklıma hiçbir şey gelmiyordu elerimi saçlarima gotürdüm ve gözyaşlarımın akmasına izin verdim öylece bekliyordum elim ayağim boşalmıştı korkudan gözlerimi etrafta gezdirirken aniden duyduğum sesle bir çığlık daha attım.
" Eğill!! " sesin geldigi yere baktığımda kapıya yaslanmış ve elindeki silahla neredeyse tamamı aşagı inmiş olan camdan ateş eden justini gördüm. hızla olduğum yerden mutfağa dogru koştum ve tezgahın önüne eğilip ellerimi başımın üstüne sabitledim.
Korku!! Hissettigim tek sey korkuydu kalbim kan pompalamak yerine korku pompalıyordu .
evi tarıyorlardı resmen sağlam hiçbir şey kalmamıştı kırık olan camlardan içeriye giren mermiler etrafa saçılmış yada duvara çakılmıştı.Birden mutfağa giren justini görmemle gözlerimi ona diktim.o ise elindeki silahı masaya bıraktı ve arka cebinden telefonunu çıkardı.
Telefonu kulağına götürdükten sonra karşıdaki kişi konuşmaya başladı.
Karşı tarfataki kişinin sesini duyabiliyordum,bu ryandı
" siktir o sesler ne ?!! " diye bağırdığın da. justin elerini saçlarının arsına götürüp çekiştirdi ve gözlerini banden ayırmadan ,
" bilmiyorum Çabuk buraya gel acele et " dedi ve telefonu kapatacakken ryan tekrar konuşmaya başladı.
" kapıya diktiğim adamlar " dediğinde justin sinirle bağırmaya başladı.
" siktirme şimdi kapıya diktiğin adamları onlar çoktan gebermiştirler,acele et"
dedi ve telefonu kapatip tekrar masanın uzerindeki silahı eline aldı
Mutfak penceresinden dışarıya doğru baktığında siktir diye mırıldandığını duydum
Birkaç dakika sonra dışardaki sesler kesildi.bittimi diye düşünürken kapıdan gelen gürültüyle kapıyı kırmaya çalıştıklarını anladım.justin silahını daha sıkı kavradı ve mutfak kapısına doğru tuttu.
Ne yani yolun sonundamıydık?eve sıkışmıştık yapacak hiçbirşey yoktu tek umudumuz ryandı.
Gözyaşlarımın arasından justine baktığımda gözgöze geldik.O herzamanki gibi soğuk ve korkusuzdu.
kapıdan gelen yüksek sesle çığlık attım ve ayağa kalkarak justinin arkasına geçtim.
korkuyordum korkmuyordu!!!
justin omzunun üstünden çatık kaşlarıyla bana baktı,
" ağlamayı kes " diye tısladı gözlerinde korkudan eser yoktu görebildiğim tek şey sinirli olmasıydı.
" k- k-or- kuyor- um" diye fısıldadım titreyen sesimle .
" korkma " dedi itiraz istemeyen bir ses tonuyla.gözlerimi kapatım ve kafamı olumlu anlamda salladım. kapının kırılma sesi geldiğinde bağırmamak için ellerimi hızla ağzıma doğru götürdüm gözyaşlarım bir şelale gibi durmadan akıyorlardı.
Kapıdaki hareketlilikle gözlerimi açtığımda tanımadığım bir adam elindeki silahı bize doğru tutyuyordu ve aynı zamanda da sırıtıyordu.
Sarışın mavi gözlü iri yapılı biriydi ve arkasında adamlar vardı.
justin "sen" diye tısladığında adam alayla konuşmaya başladı.
"Demek burdasın" dedi ve ardından devam etti
" bütün brooklynin sahibi justin bieber ın sonu benim elimden olacaktı ha " dedi justin gayet rahat bir şekilde
" justin bieber ın sonunu sen mi getireceksin " dedi ve histerik bir kahkaha attı.
bu durumda bile nasıl bu kadar rahat olabiliyordu anlamıyorum.
Adam tekrar konuşmaya başladı
" evet ve bunu yapmaktan gurur duyacağım senden sonrada ,gözlerini bana çevirdi ve beni süzdü , arkandaki sürtüğü öldüreceğim"dediğinde kanım dondu ağlamam gittikçe şiddetleniyordu
" eğer o siktiğimin ağzını kapatmassan seni gebertirim" diye tısladı.
" ne o bu haldeyken bile hala korkusuz kahramanı mı oynuyorsun?" dedi ve ellerini iki yana açarak
" bak şuanda istediğim an seni gebertebilirim hayatın silahımın ucundaki kurşuna bağlı" dediğinde justin elindeki silahın tetiğini çekti ve
" hadi tetiği çek ama öldüremessen ve ben burdan sağ çıkarsam işte o zaman seni öldurmekten de beter edeceğim"diye bağırdı.
adam yüzündeki sırıtmayla tetiği çekti ve justin in tam kafasına nişan aldı ikiside aynı pozisyondaydı justin kaşlarını çatmıştı ve iki eliyle silahı tutuyordu diğerleride ellerindeki silahı bize doğru tutuyordu justin onu öldürse bile burdan kurtulamazdık elimle justin in uzerindeki montun ucunu sıktım ve gözlerimi kapatıp kafamı sırtına dayadım şuanda hayatımızın kumarını oynuyorduk gözlerimi açtığımda ya biz ölmüş olacaktık yada onlar.Titriyordum korkudan titriyordum ve korkum arttıkça justin in uzerindeki ceketi sıkıyordum ortam çok sesizleşmişti benim hıçkırklarımdan başka ses yoktu.ama bu sesizlik kısa sürmüştü duyduğum silah sesiyle kalbimin hızı artarken gözlerimi açmaya korkuyordum.
......Merhaba arkadaslar
Yazım hatalarını elimden geldiğince azaltmaya çalıştım ...😊
Sınır +20 vote
Ve lütfen kitap hakkındaki fikirlerinizi yorumlarda belirtin 🙏😺
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LeT mE lOvE yOu
Fanfiction" Mavi kadar sonsuzsun!" dedi kadın, adamın karanlık gözlerine bakarken " siyah kadar da yalnızım," dedi adam ağzındaki gri dumanı gökyüzüne armağan ederken, " siyah kadar yalnız, mavi kadar sonsuzsun" diye fısıldadı genç kadın. ❤ ...