Bölüm biraz geç geldi, çünkü; yeni kurguyla uğraşıyordum. Yeni kurgum jelena ff değil, aslında hayran kurgu değil, genç kurgu. Bölümler aksayabilir biraz moral bozukluğu ve ilhamsızlık var. Yine de elimden geldiğince güzel bir jelena ff yazmaya çalışıyorum. Ayrıca, bölümleri yazdığım tablet bozulduğu için bir sonra ki bölüm de geç gelebilir. Bol bol yorum istiyorum, bu zorlukla yazılan bölüme.
Bölüm şarkısı~ Mark ELİYAHU & Coming Back. ( dinlemenizi tavsiye ederim, rahatlatıcı.)
YABAN ÇİÇEĞİ
Rüzgarın uğultuları ruhumda sessiz bir müzik çalarken, denizin sertçe kayalıklara çarparak çıkardığı sesse ruhumu hırçınlaştırıyordu. Gözlerimi diktiğim mavilik sonsuzluğu aratırken , sert çakıltaşları' nın tutunamayarak yuvarlanıp deniz' in dibindeki kayalıklara çarparak parçalanmaları ne olduğu gerçeği birkez daha vuruyordu yüzüme.
Ben de; tutunamayanlardandım , binlerce kez parçalayacakmış gibi olup, parçalananlardandım.
" Bazen korkuyorum senden, kaçmak istiyorum." fısıltıyla dudaklarımdan dökülenler, onu kıpırdatmamıştı. " Ama sonra vazgeçiyorum çünk-"
" Benden kork. Yapacaklarımdan, ağzımdan çıkacak her kelimeden kork."
tok sesi yutkunmama sebep olurken, bakışlarımı rüzgar' ın hakimiyeti altına giren kumral saç tellerine çevirdim. Bal gözleri uçurumdaki boşluğu izlerken ellerini üzerindeki siyah kabanın ceplerine sokmuştu." Sen kötü bir yalancısın," diye mırıldandım bakışlarımı yan profiline dikerken, " Sen yalancısın." uçurumun boşluğuna diktiği bakışlarını ağır ağır benim olduğum tarafa çevirdi.
" Benim güvenilir bir adam olmadığımı bilmiyor muydun!? " tok sesi kayalıklara çarpıp denizi süsleyerek, boşlukta yankılanıp bana geri döndü.
" Ben sana güvenilir biri olmadığımı defalarca kez söylerken sen gomez, her seferinde yüzümdeki maske' nin ardında ki adamı görmeye çalıştın!" bedenini tamamen bana doğru çevirdi, " Bir kere bile kaldıramazsın beni, benim bir gerçeğim senin bin pişmanlığın olur biner omuzlarına, yıkılırsın. Sonra o yıkmaya can attığın duvarı kendi ellerinle tekrar örer, kaçarsın!" bakışları gözlerimi delip geçerken ona doğru bir adım attım." Benim tek ve en büyük pişmanlığım sensin." sesim sona doğru titrek çıkarken, derin bir nefes aldım. " sen bindin benim omzuma yıktın, yaktın
ve en önemlisi.." derin bir nerfes alarak, sert rüzgara karşı kafamı kaldırdım. " Bitirdin. Bir baksana karşındaki kadına," kollarımı kaldırıp, tam karşısında durdum." en içini kuruttun, en içine yerleşip en içini kuruttun! Tıpkı azılı bir düşman gibi beni bitirmeye doymadın!" sona doğru bağırdığımda sesim tüm okyanusta yankılanırken o yerinden bile kıpırdamadı.Herşey o kadar boşken bağırıp içindekileri dökmek rahatlatmıyordu artık.
Sustu,
Sustum.Önce, rüzgar' ın dans ettiği beden de gezdirdim gözlerimi sonra kumral renginin hayat bulduğu saçlarına kaydı bakışlarım. Bal gözleri kısılmışken, çene kemikleri belirginleşmişti. Bu adam iflah olmazdı, bu bal gözlü azılı katil iflah olamazdı. Karşımdaki tablo bir ressam' ın görüp göreceği en muazzam eserdi. Bal gözlü katil bir adam, tabancası, okyanus, uçurum ve sonsuz maviliğin bahşedildiği gökyüzü...
Biz iflah olamayacak kadar siyahtık.
" Beni ikilem de bırakıyorsun, gomez." kaşlarımı çatarken, kollarımı üzerimdeki siyah kabanımın cebine soktum. " Ölmek ve öldürmek arasında çok ince bir çizgi var, senin henüz on yedi yaşında ki bir velet gibi olman o ince sınırı geçmeme izin vermiyor sanki. Anlıyor musun?" dudaklarım hafifçe aralanmışken, sol dudağını yukarıya doğru kıvırarak kollarını açıp, kafasını havaya kaldırdı. " Lauren, benim kendime örttüğüm en koyu renk. Eğer, o rengi üzerimden silip atarsam basitleşirim, ama ben gomez her zaman insanların aklında karışık ve tehlikeli bir gangster olarak kalmak onların iliklerini kurutmak istiyorum." sesi bir mermer kadar sert, bıçak kadar keskindi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LeT mE lOvE yOu
Fanfic" Mavi kadar sonsuzsun!" dedi kadın, adamın karanlık gözlerine bakarken " siyah kadar da yalnızım," dedi adam ağzındaki gri dumanı gökyüzüne armağan ederken, " siyah kadar yalnız, mavi kadar sonsuzsun" diye fısıldadı genç kadın. ❤ ...