❤7❤

1K 234 31
                                    

Silah seslerinin hemen ardından ryanin sesini duymamala gözlerimi açtım ve derin bir nefes aldım.
Etrafıma baktığımda,
Az önce bize silah tutan adam yerde bacağını tutmuş kıvranıyordu diğerleride ölmüştü.

ryan elindeki silahla kapıda dikiliyordu ve justin e bakıyordu endişeli görünüyordu muhtemelen justin in sinirinden ne tepki vereceğini bekliyordu.
justine baktığımda kaşlarını mümkün müş gibi biraz daha çatmıştı bana bakmadan ryana parmağıyla beni işaret etti ve
"Malikaneye götür " diye bağırdı.hızlı hızlı nefes alıyordu ve yüzü sinirden kıpkırmızı olmuştu aynı zamanda da boğazındaki damar beliginleşmişti.
ryan hızla yanıma gelip kolumdan tuttu ve kapıya doğru ilerlemeye başladı.
Kapıdan çıkmadan gördüğüm son şey justin in yerdeki adamı öldüresiye dövmesiydi.
Evden çıktığımızda ryan beni kapının önündeki arabalardan birine doğru götürdü.
kapinin önündeki justin in arabasının camlarının hepsi kırılmıştı arabaların farlarından gelen ışıkla görebiliyordum.
Arabaya bindiğimde gözyaşlarım hala akıyordu yanımda bir hareketlilik hisettiğimde kafamı kaldırıp kim olduğuna baktım tanımıyordum muhtemelen justin in adamlarından biriydi.
Ona bakmayı kestim ve dışarıyı seyretmeye başladım az önce yaşadıklarımı sindirmem lazımdı gecenin bir yarısında silahli saldırıya uğramıştık.

Justinden

Altımdaki şerefsize baktığımda baygın dı daha bu hiçbir şey bile değildi ona eğer beni öldüremez sen seni öldürmekten de beter edeceğim derken yalan söylemiyordum.
Üzerinden kalktım ve tekme mi karnına geçirerek ryana baktım
". Depoya gidiyoruz şu piçi kaldırın acele et " dedim ve evden çıktım aklımda ki planla sırıttım.
kendi arabama baktığımda camları inmişti hemen beni bekleyen diğer araca doğru hareket ettim.arabanın kapısında bekleyen adama çekilmesini işaret ettim.o hizla çekilirken bende arabaya atladım ve depoya gitmek için aracı çalıştırdım.

Evden ayrıldığımda önümde iki araç vardı ve muhtemelen ryan ve diğerleri arkamdan geliyorlardi.
Aracı deponun önüne parkettim kappımın açılmasıyla hızla indim ve depoya doğru hareket ettim.
İçeri girdim ve masaya doğru ilerleyip oturdum.içeriye ryan girdikten sonra arkasından diğerlerinin kolunda hala baygın olan şerefsizde girdi.
Ryana baktim ve karşımda ki sandalyeyi göstererek
" oturtun" dediğimde diğerleri hızla nick piçini sandalyeye otuttular nick,babamın sağ koluydu ve bu baskını da babamın emrinde yaptığına eminim bu babamın beni öldürmeye ikinci teşebbüsüydü.ama ona öyle bir oyun oynayacaktim ki neye uğradiğini şaşırtacak tı.
Ayağa kalktım ve sandalye deki piçe doğru ilerledim hemen şimdi gebertmek istiyordum ama yapacağım plan için bir süre daha bana canlı lazımdı.
İğrenerek ona baktım ve yanında duran adama
" kamerayı getir " diyen emrettiğim de kafasını salladı. ryana baktığımda aklımdan ne geçtiğini anlamıştı hızla dışarı çıktı ve elindeki iple geri döndü o elindeki iple nick in ellerini ve ayaklarını bağlarken diğeri de kamerayı getirmişti.
Elerimi saçlarının arasından geçirerek kafasını dik tuttum ve gözlerine bakarak
" umarım dilinin dayanaklı olduğu kadar sende öylesindir " dedim ve kamerayı tutan adamıma kayıt için işaret verdim.
Yumruklarımı yüzüne doğru savunurken hızımı alamıyordum aynı zamanda ryan arkadan saçlarını tutarak başını dik tutuyordu.
Ellerim onun iğrenç kanıyla kirlenmiş ti yüzü tanınmayacak hâlde ydi başı yorgunluktan önüne düştüğünde bir kaç adım geriye gittim ve dağıttığım yüzüne bakarak sırıttım.
Ryana
" bıçağı getir" dediğimde cebindeki bıçağı çıkardı ve bana dogru uzattı.
Bıçağı aldım ve kameraya doğru sallayıp sirittim , yavaşça boynuna sürttüm.
o korkuyla bana bakarken içimden bir kaç saat önce bana beni bitirecegini söyleyen adam bumuydu diye geçirdim.
Elimdeki bıçakla üzerindeki gömleği yırttım ve karnına derin bir çizik attım.
ardından yüzünden boynuna kadar da derin bir çizik attım o acıyla bağırırken onun bağırışları benim içimdeki intikam hırsını tatmin ediyordu.
Bıçağı kulağına doğru götürdüm ve yavaş yavaş kesmeye başladım kan durmadan akıyordu.kulağının üstünden bir parça kesmiştim.karşımda çocuk gibi ağlıyordu elimdeki bıçağı kulağından çektim ve yaralı olan bacağına doğru götürdüm.
gözlerine bakıp sırıttım ve gözlerimi ondan ayırmadan bıçağı yarasına batırdım depo onun ağzından kopan çığlıklar dolarken tekrar batırdım onun attığı bu çığlıklar beni tatmin ediyordu.
Sıra bir kaç saat önce atıp tutan diline gelmişti tepemde dikilen adamlarıma
" ağzını açın "diye emrettim
ryan ve diğeri çenesini açmaya çalışırken o açmamak için direniyordu ama boşaydi ağzını açtıklarında elimdeki penseyle dilini kavradım ve dışarıya doğru çekip döndürdüm artik bağıramıyordu.
Bir kaç dakika sonra elimdeki penseyi bıraktım ve ryanın belindeki silahi çektiğim de yarı baygındı kameraya döndüm ve
" sevgili babacığım daha bu izleyeceklerin hiçbir şey değildi sıra sana geldiğinde ölmek için yalvaracaksın ama seni öldürmeyeceğim sürüneceksin" diye soğuk bir sesle tısladım.
Ardından elimdeki silahı kafasına dayadım tetiği çektim ve kafasına sıktım.
beyni dağılırken üzerime sıçrayan kanı umursamadan silahı yere fırlattım.kameraya çeken adama
kapatmasını işaret ettim.arkamı donup depodan çıkacakken ryanin sesiyle duraksadım
" cesed ?" dediginde ona döndüm ve
" cesedi yakın kasedi de yarın saat 10:00 şirkete gönderin " dedim o kafasını salladığında hızla depodan çıktım. Arabaya doğru ilerledim aracın önündeki adamım kapıyı açtı ve sorar gözlerle bana baktı .Elimle gitmesini işaret ettim ve araca atlayıp gaza bastım.

LeT mE lOvE yOuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin