'masalmışız"

719 61 387
                                    


Arkadaşlar lütfen yorum yapın bakın gerçekten kitabı bitirebilirim
Ama sırf sınır dolsun diye random atacağınıza okurken sevdiğiniz yerleri etiketleyerek yorum bırakın..

+30 vote +95 yorum
Bu arada kitap hakkında ne düşünüyorsunuz?

Hiç kendinizi tutunamayıp uçurumun dibindeki sonsuz okyanusa düşen bir çakıltaşı gibi hissettiniz mi?

Ben hissettim. Çünkü; bende Tutunamayanlardan'dım...

Aklımı denize sokup Düşüncelerimi boğasım vardı. Ancak sonsuz mavi yok edebilirdi iliklerime kadar yerleşip, beni bitirmeye yemin eden kelimelerin her harfini.

Ah, saat gece ikiden beri gözlerimin önündeki kadın'ı zihnimin ortasında asılı duran ipe asıp öldürmek istiyordum. Bu kadın benim karanlığımı, ışığımı, gölgemi bu kadın ruhumun ta kendisini , iliklerimi sızlatan adam'ı istiyordu. Bu kadın beni öldürmek, yok etmek istiyordu.

Yaslandığım mutfak tezgahından salonda akşamdan beri üzerinde olan siyah mini eteği ve göbeği açık büstiyerli kadını izliyordum. Sarı saçlarını tepede sımsıkı bir at kuyruğu yapmış, ve ince dudaklarına yaydığı kırmızı rujuyla yüzünde ki özgüvenli gülümsemesini etrafa sunuyordu.

Elindeki kahve kupasını dudaklarına götürüp, bir yudum aldıktan sonra karşısında oturan ve elindeki telefonla uğraşan Justin'e dikti gözlerini.

O ise, üzerinde ki simsiyah takım elbisesiyle adeta zifiri karanlığına bir kat siyah boya daha sürmüş, yüzündeki zırhını daha güçlü örtmüştü.

Yaslandığım tezgahtan doğrularak salona doğru ilerlemeye başladım. Topuz yaptığım saçlarımla ve üzerimdeki siyah jean ve siyah tişörtle gayet sadeydim ona göre. Salondan içeriye girdiğimde hemen kylie'nin yanına oturdum. Cameron, karşımızdayken oda gözlerimin önündeydi.

" Kahve istiyorum." cameron, gözlerini elindeki telefondan ayırmadan konuştuğunda kylie işaret parmağını havaya kaldırarak, mutfağı gösterdi.

" İstiyorum diyeceğine, git iç." dedi, alayla.

" Sana söylediğimi hatırlamıyorum, kızıl bakire." cameron, kafasını gömdüğü telefonundan kaldırarak konuşup, kaşlarını kaldırdı.

" Bende, herhangi şahsi bir isim duyduğumu hatırlamıyorum. Bu yüzden üstüme alınarak, cevap verdim. Yanılıyor muyum?" diye sorduğunda, cameron gözlerini devirerek önüne döndü.

" Kızıl bakire mi?" Lauren şaşırmış bir yüz ifadesiyle sorduğunda, cameron yarım ağız sırıtarak bakışlarını kylie'ye çevirdi.

" O benim muhteşem zekamla bulduğum ve kylie'te taktığım bir lakap." cameron'un yaptığı açıklamayla lauren'in üst dudağı yukarıya doğru kıvrıldı ve kafasını olumlu anlamda sallayarak kaşlarını kaldırdı.

" Tuhaf bir lakap." ince sesi bende kulaklarımı kapatma isteği doğuruyordu. Gözlerimi ayağımdaki gri spor ayakkabılarıma diktim.

" Saçma." diye homurdandı kylie.

" Değil. "

" Öyle."

" Değil." kylie derin bir nefes alarak oturduğu yerde arkasına yaslandı.

" Justin'in nesi var?" lauren'in kulak tırmalayan sesinden ziyade sorduğu soruyla anında bakışlarım onu buldu. Gözlerini justin'e dikmiş gözlerindeki daha çözemediğim bir ifadeyle onu süzüyordu.

LeT mE lOvE yOuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin