LeT mE lOvE yOu

3. Bolum

Beni gulduren tombikcik sjsjsj bolum sana itaflidir @dilanifti4

Justin çocuğu altına almış yumruklarını yüzüne geçiriyordu.çocuğun yüzünü resmen tanınamayacak hale getirmişti.
justin in elinden akan kanı gördüğümde çığlık attım ve üzerimdeki şoku atlatarak justin e doğru bir adım attim ama o işaret parmağını kaldırdı ve sallayarak,
" sakınnn" diye adeta kükrediğinde olduğum yere çakıldım.kylie ağlayarak Bana sarıldığında bende kollarımı beline sardım .
gözyaşlarım üzerindeki elbiseyi ıslatıyordu justin belindeki silahı
çıkardığında gözlerim sonuna kadar açılmıştı, hayır bunu yapmamalıydı. içimden yapmasın diye tanrıya yalvarıyordum. ryan ve cameronsa justin den gelecek bir emir için bekliyorlardi .justin onu hemen gözünü kırpmadan burda öldürürdü..
herkes durmuş bizi izlerken,
" siktirmeyin lan belanızı dönün önünüze " diye tekrar kükredi.
Kapıda ki korumalar buraya doğru geldiğinde dudağımı ısırarak kafamı kylie nin omzundan kaldırdım ve justin e baktım.
Justin çocuğun Üzerinden kalktı ve elindeki silahı beline tekrar koydu.
karnına bir kaç tekme savurduktan sonra yakasından tutarak ayağa kaldırıp korumalara doğru fırlattı.Kolumu yakaladı ve beni peşinden sürüklemeye başladı.
Kolumu o kadar çok sıkıyordu ki moraracağına emindim.Arabanın ön kapısını açtı ve beni resmen ön koltuğa fırlattı.
benim hiçbir suçum yokken yine kalan sinirini benden çıkartacağına emindim.Oda bindiğin de arabayı gazladı tekerleklerden gelen çığlıkla bir kaç kişi bu tarafa doğru baktı.ama o siklemeyerek sürmeye başladı.

Kafamı kaldırdım ve gözyaşlarımın arasından justin'e baktım.
direksiyonu sıkmaktan parmak boğumları beyazlaşmıştı ve direksiyonu sıktıkça elindeki yara daha fazla kanıyordu aynı zaman da boynunda ki damar da belli oluyordu.Gozlerini yoldan ayırmadan,
" bana bakmayı kes! barda ne arıyordun ha." diye bağırdı. o kadar çok bağırıyorduki bir an içimden kulaklarımï kapatmak geldi.
dudağïmı ısırdım ve kafamı eğerek parmaklarımla oynamaya başladım ,
" kylie ...ç-çok ısra-r ...e-ett- "
" kes!! kes sesini !!" diye tekrar bağırdığında ağzımdan kaçan hıçkırığı engelleyemedim.Hıçkırıklarımı arasindan zorlukula,
" b-ben-im b-bir s-suç-"
"Kes!!!"diye bağırdı.
kafamı cama yasladım ve dışarıyı izlemeye başladım.Ne dersem diyeyim beni dinlemeyecekti,yolun geri kalanında sadece nefes alışverişlerimiz den başka çıt yoktu.Araba durduğunda ona bakmadan indim ve hızlıca eve doğru yürümeye başladım şuanda onun bana sarılıp geçti demesine ihtiyacım vardı,bana bağırmasına değil.Ama o bunu asla yapmazdı.Arkamdan geldiğini adım seslerinden anladım.

Ahh,lanet anahtarım çantadaydı ve çantada o lanet yerde kalmıştı .
Ona baktığımda bana bakmayarak kafasını salladı ve cebinde ki anahtarı
çıkararak kapıyı açıp içeriye girdi.Evet, evimin anahtarı onda da vardı.
Hala kapıda dikildiğimi farkettiğimde içeriye girdim ve kapıyı kapattım.
Ona baktığımda ayaklarını sehpaya uzatmış ve kafasını geriye atarak gözlerini kapatmıştı.

Elindeki yara için hızla alt katta ki banyoya girdim ve ecza dolabından gerekli olan malzemeleri alarak salona doğru ilerleyip,yanına oturdum.
Gözlerini hala açmamıştı.elini tuttuğumda vücudumu bir heyecan dalgası sardı aslïnda ona her dokunduğum da olan birşeydi .
Kafamı kaldırıp, ona baktığımda yüzünde hiç bir mimik oynamadı ve bana boş gözlerle bakmaya basladı.gözlerimi gözlerine diktim ve Umutla herhangi bir duygu aradım ,Ama hayır!!
Ben hiç bir zaman o gözlerin bana aşk'la baktığını görmeyecektim.
ve bu zaten canımı fazlasıyla yakıyordu usulca gözlerimi ondan çektim ve kafamï eğip elinde ki yarayı temizlemeye başladım.

Hiçkimse justin kadar acımasız sert ve duygusuz olamazdı..
yüzünden ne hisettiğini anlamak imkansızdı,ama ben her defasında bıkmadan o bomboş bakan gözlerde kendimi saatlerce kaybediyordum.
ama onun yaptığı tek şey adam öldürmek sürtük becermek ve arada da olsa eve gitmekti.

O benim bu aşkïmın zerresini haketmiyordu.Bazen bana zerre kadar değer vermeyen birine aşık olmam kendimi salak hisettriyordu.
Elini sardïktan sonra ayağa kalktım ve malzemeleri banyoya bïrakıp mutfağa doğru ilerledim.Bir bardak su doldurup içtikten sonra tekrar salona girdiğim de sigara içiyor ve telefonla konuşuyordu,
" tamam,kes hayır ,bu aksam iptal . " dediğin de burada kalacağını anladım. İçimden çığlık atmak istiyordum. çünkü; bütün gece uyumayacak ,onun kokusunu içime çekip onu seyredecektim kalbim ağzımda atarken gururum bana isyan edercesine ben burdayïm diyordu.

Düşüncelerimi bozan sert ve umursamaz sesi oldu ,
" kes!,bana bahane üretme o kadar kişi bir boku yapamadıysanız beni yormayın ve kafanïza birer tane kurşun sıkın." dediğin de kanım donmuştu ama onu tanıyordum kimseye zerre kadar acımazdı .

Karşında ki kişi cevap vermeden telefonu kapatıp, koltuğa fırlattı.
Daha fazla beklemedim ve koltuğa ilerleyip,yanına oturdum.ona bakmak istemiyordum çünkü, tekrar o umursamaz ve ben kimseye değer vermem diye adeta bağıran gözlerine bakmak istemiyordum çünkü, baktıkça daha çok canım yanıyordu.

Gözlerimi sehpada ki silahına diktim. onun için birini öldürmek çocuk oyuncağıydı.İnsanlar sevdiklerinin onlara verdiği sevgiyle yaşarken o ,
Sadece intikam için yaşıyordu.Belkide hayatta en çok bu lanet demir parçasına değer veriyordu .kucağımda ki elerimi sïkmaya baslamıştım ki birden,Beni kucağına çekti. ben daha ne olduğunu anlamadan sertçe dudaklarımı öpmeye basladı.bir eli boynumda diğeri bel boşluğumdaydı.

vücudumu saran ateş beni yakacaktı,kucağımda ki ellerimi boynuna sardım ve karşılık vermeye başladım. ayağa kalktığın da bacaklarımı beline sardım.
Bunun sonunu biliyordum,Tekrar ama tekrar acı çekeceğimi bile bile kendimi yine ona bırakıyordum.Aşk buydu galiba ,

Sonunun iyi olmadığını görsen bile,onun gözlerinde ki tek bir parıltı
için kendini diri diri yakmaktı.Ben de böyleydim,
Benim sonum olacak kişiyi canım pahasïna seviyordum..
Ben imkansızı seviyordum!!!
bu imkansız hergün beni acıdan öldürse bile...

Yada belkide ben sirf ondan geldigi için aciyi bile seviyordum...