Arkadaşlar aslında bu bölümü atmayacaktım ama yinede son bir bölüm atmak istedim. Umarım seversiniz. Bu arada bugün niyetili olduğum için kötü olmuş olabilir.
Bu bölümü öncelikle verdiği güzel fikirle parabebeyimpara 'ya ve sonrada bu kitabı seven herkese ithaf ediyorum💞❤31 BÖLÜM :UNUTMAK
Acaba ben güzel sevdim mi? Sahi ben güzel sevmiş miydim, böyle dolu dolu, seviliyorsun be adam dermişçesine sevdim mi, hissettiniz mi? Böyle içimi okudukça anladılar mı etrafımdakiler sevdiğimi? Yada anlayabildiler mi iliklerime kadar sevilmediğimi?
Bilmiyordum... Aslında neydi bu sorgulamamın kalbimi, bilmiyordum.
Bazen kafamın içinde patlayan şimşeklerin kalbimi daha çok yaktığını hissediyordum, sonra usulca esen rüzgar'ın uğuldaması kulaklarıma doluyor, bana ne kadar çok sevdiğimi, ne kadar güzel sevdiğimi fısıldıyordu. Neden di bu sorunun sebebi? Yoksa dağlar ve taşlarda mı biliyordu, ondan başka? Belkide...
Yapmak istediğim tek şey gözlerimi aralamak ve hafifte olsa vücudumu oynatabilmekken, ilk isteğimi yerine getirdi göz kapaklarım ama kıpırdayamadım.
Gri tavanla buluşan gözlerimle hafifçe kaşlarımı çatarak bakışlarımı etrafımda dolaştırdığımda, arabada olduğumu yeni fark etmiştim. Zihnim bana hemen neden burda olduğumu gözümün önüne sererek, hatırlattığında dudaklarım hafifçe gerildi.
Dün sadece ona sarılarak uyumama izin vermişti. Uzun zamandır dokunmadığım teni'nin kokusu burnumdayken, dudaklarının tadınıysa dilimin ucuna hapsetmiştim. Hafif bir şekilde sallandığımda, jeep'i sürdüğünü anlamıştım. Nereye gidiyorduk bilmiyordum ama muhtemelen evdi. Camdan anladığım kadarıyla sabah'ın erken saatleriydi.
Bakışlarımı dikiz aynasına çevirdim. Gözleri kısılmışken, kaşları yine herzamanki gibi çatılmıştı. Kumral saçları darmadağandı, sert yüz çizgilerine dün gizlenmiş olan kara gölge hala bakışlarındaki yerini koruyordu. Uyandığımı hissettirmek istemiyordum, sadece onu izlemek istiyordum.
Birkaç dakika sonra arabaya dolan telefon melodisiyle gözlerimi kapatarak, uyuyormuş gibi yaptım çünkü, ceketi arka koltuktaydı ve telefonun da orda olduğuna emindim. Birkaç saniye sonra geriye doğru uzanarak telefonu açıp, torpido'nun üzerine attı.
" Cameron." dikkatlice yola bakarken, yavaşça konuşup biraz daha gaza asıldı. Karşı taraftan gelen hışırtılar yüzünden cameron'un şuan ne yaptığını merak ediyordum." Cameron, hadi lan napıyorsun iki saattir?"
" Ah, hay ben seninde seni buraya koyanında ta!" cam biraz sinir birazda acıyla inlediğinde justin kafasını geriye yaslayarak bir elini yüzüne götürüp ovduktan sonra tekrar konuştu." Lan, sen ne yapıyorsun?" diye sordu, tıslayarak.
" Eve kız attım onu sikiyorum oldu mu?," söylediği şeyle gözlerim büyürken, yüzümü buruşturdum. " ne yapacağım, donumu giymeye çalışırken, ayağımı masaya çarptım. "
" Donunu giyerken niye beni arıyorsun oğlum?" bu kadar rahat konuşmaları beni rahatsız ediyordu.
" Beni farkı şekillerde hayal et diye malum özlemişsindir, niye olacak senin yüzünden bütün gazetecilerle ben uğraştım bütün gece. Donumu giyecek vaktim bile yok, ben düşündüm de seninle olan ilişkimizi donduralım ha, ne dersin bebeğim?" cameron'un söyledikleriyle justin dişlerini alt dudağına geçirerek, ağzında birşeyler geveledikten sonra sinirle nefesini dışarıya üfledi.
" Sikecem senide, ilişkiyide, gazetecileride, geceyide. Ne oldu?"
" İlk söylediğinin planlarının arasında olduğunu tahmin ediyordum, şuan emin oldum." alayla konuşarak derin bir nefes aldı."bugün ihale var. Lauren haber vermemi istedi, şeyle alakalı olan... Ha elmaslar." duyduğum isimle gözlerimi devirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LeT mE lOvE yOu
Fanfiction" Mavi kadar sonsuzsun!" dedi kadın, adamın karanlık gözlerine bakarken " siyah kadar da yalnızım," dedi adam ağzındaki gri dumanı gökyüzüne armağan ederken, " siyah kadar yalnız, mavi kadar sonsuzsun" diye fısıldadı genç kadın. ❤ ...