"Gözler lens mi?"Birden bunu sorasım gelmişti. Çok saçma ve yeri olmayan bir soruydu ama başka ne diyeceğimi bilememiştim. Sonuçta adama vurmuştum ve iki dakika boyunca göz bile kırpmadan bakışmıştık. Muhtemelen onun kafasından beni nasıl öldüreceğine dair planlar geçiyordu. O yüzden bende ortamı yumuşatmak için bunu söylemiştim. Galiba Kerem'le ilk konuşmamız, daha doğrusu ona söylediğim ilk cümlem gözler lens mi oldu. Tıpkı benden beklenecek bir hareket gibi.
Bu adam yakışıklıydı ama çok sinir olmuştum. Hala yüzüme bakıyordu ve şuan şaşkındı. Bu ne böyle be! Bu adam kesin Fenerbahçelidir. Kesin diyorum! Nereden anladın dersen eğer ki, benim bir insana bu kadar süre boyunca kanım ısınmamışsa bu insan ya benim yiyeceğimi almıştır, ya kötü birisidir, ya da Fenerbahçe'lidir. Bu adam benim şuana kadar yemeğimi almadı, ki zaten ilk defa bugün burada karşılaştık. Bu adamda kötü bir insan tipi de yoktu. O yüzden kesin fenerli.
"Fenerbahçeli misin?"
"Bir konudan başka bir konuya geçiş yapmakta usta mısın?"
"Fenerbahçeli misin?"
"Evet. Hem de fanatik!"
"Öğk! Tahminim doğru çıktı. Demek seni bu yüzden bir türlü sevemedim. Bende Beşiktaşlıyım. Hem de FANATİK."
Fenerbahçe'li olanlar, Beşiktaşlı olanlar, hepinize özür diliyorum. Hiç kimse yanlış anlamasın. Kurgu böyle canlar ❤️🙏
"Hıh! Sanki ben seni çok sevdim!"
"Bende sana sev diye yalvarmıyorum! Pis Fenerli!"
"Pis Beşiktaşlı!"
Diyerek ikimizde arkamızı döndük ve ikimizde ters yönlere gitmeye başladık. Lanet olsun! Ben yolu kaybetmiştim! Şimdi nereye gidiyorsam sanki! Yavaşça arkamı dönünce benim gibi Kerem'in de arkasını döndüğünü gördüm. İkimiz ortak bi noktada buluşunca ilk konuşmaya ben başladım.
"Sen benim için hala pis fenerlisin ama yolumu kaybettim."
"Sende benim için pis Beşiktaşlısın ama bende yolumu kaybettim."
"Ne taraftan geldiğini hatırlamıyor musun?"
Bu adamı ilk gördüğümde mal diyişimde ne kadar haklı olduğumu fark ettim. Bu adam tam bir maldı!
Sen bu yakışıklıya mal demeden önce kendine mal de. Sende kaybetmiştin yolunu hatırlıyorsan. Hahahahaha!
Ya tam seviniyordum sen yoksun diye yine çıkma benim başıma lak lak lak konuşarak.
Ayrıca o yakışıklı falan değil. Kesin gözleri lens. Saçları boya. Kasları zaten protein tozu ile yapmıştır. Heh! Onları bende yapar güzel olurdum.
"Hatırlamıyorum. Ama biraz gezersek buluruz onları."
Diyerek telefonunu çıkardı ve bişeyler yapmaya başladı. Hem biraz gezersek buluruz diyor, hem de telefonuyla oynuyor. Deli.
"Neye bakıyorsun ya! Kaybolmuşuz şurada, sen hala telefonunla oynuyorsun!"
Aa! Bir şeyi fark ettim. Biz onları ararsak, onlar bizi kolaylıkla bulur! Tabi ya!
"Maç skorlarına bakıyorum."
Dediği anda telefonu onun elinden almam ve maç skorlarına kendim bakmam bir oldu. Maç skoruydu bu. Boru değildi.
Kerem de derin bir nefes alıp verirken benim yanıma geldi ve benim elimde ki telefona bakmaya başladı. Maç skoru hala 0-0'dı. Ama ben inanıyordum Beşiktaş bir gol atacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fanatik
HumorZeynep 25 yaşına kadar bir sürü erkekle denemiş, ama hepside Zeynep'in çok konuşmasından dolayı daha sevgili bile olmadan kaçıp gitmiştir. Zeynep'te en sonunda ailesinin ve en yakın arkadaşı Yağmur'un ısrarıyla evlilik programına gitmeye karar vermi...