5. Bölüm Kıvranma

297 31 18
                                    


"Hop hop! Geri bas koç!"

Diyerek Kerem'i iteklediğimde Kerem kahkahalar atarken bende Kerem'i iteklemeye devam ediyordum.

Yok yok! Bu adam delirdi. Harbiden delirdi! Kendi kendine hala gülüyor.

Bir tane tokat atınca birden sustu.

Bir tane tokat daha atınca hele şükür kendi ayarına geldi. Değişik camış!

"Kızım iki saattir neden tokat atıyorsun ya?"

"Adam sen deli misin? Az önce kahklarla gülüyordun tokat attım, baktım birden sustun. Tekrar tokat attım, ayarlarına geri döndürdüm seni."

"Hadi ya? Tabi bu yakışıklılığın illa ki bir kusuru olacaktır yani. Sonuçta hiç kimse kusursuz değil. Yakışıklılar bile."

Diyerek göz kırptı ve arkasını dönüp tam yürümeye başlayacakken, koşma sesleri ve uğultular geldiği için tekrar bana doğru dönüp konuştu.

"Imm. Ölmek istemiyorsan, ki istemiyorsun. KOŞ!"

Dediği anda ikimizde koşmaya başladık. Bir taraftan koşup, bir taraftan konuşuyordum.

"Tabi az önce öküz gibi kahkaha atarsan... Ay pardon ne kahkaha atması? Anırırsan, böyle de kaçarız işte."

"Kızım bir sus ya! Az koş, hiç değilse zayıflarsın benim sayemde."

"Hih! Sen benim kilolarıma laf mı ediyorsun!?"

"Laf etmemek mümkün değil ki!"

"Geberteceğim olum seni!"

Kerem'in birden üstüne atlayarak bir ara sokağa daha girdik. Ben ayaklarımı Kerem'in beline dolamıştım ve saçlarını yoluyordum. Kerem ise sürekli dengesini kaybedip duvara falan çarpıyordu. Ayrıca, beni durdurmaya çalışıyordu ama tabi ki başaramıyordu.

"AMAN TANRIM DİDİM!"

Diyerek bir ses duyunca Kerem ile ben ilk önce korkarak birbirimize baktık. Ardından kafalar yavaşça sesin geldiği yöne çevrilince, o amcalar olmadığını gördüm. Can ve Tunay'dı ve bize fesat fesat bakışlar atıyorlardı.

Neden öyle bakıyorlardı ki?

Tekrar Kerem'e baktığımda onun da şaşkın olduğunu gördüm.

Can ile Tunay bizim neden şaşırdığımızı anlamış olacaklar ki bizi işaret ettiler. Kerem ne var bizde anlamında kaş göz işaretleri yapınca Can da açıklamaya koyuldu.

"Zeynep diyorum. Senin nerende?"

İkimizde bir an birbirimize bakıp, aynı anda birbirimizi bırakmamız bir oldu. Bırakma derken, ben popo üstü yere çakılmıştım.

Allah'ım ya! Resmen Tunay ve Can'a rezil olmuştum ve hala popo üstü yerde oturmaya devam edersem, daha da rezil olacaktım.

" Kereğğğm! Tut ellerimden be anlayışsız herif!"

Kerem ellerimden tutup, beni hızlıca kaldırınca tabi ki de denge kaybetmedim(!)

Sonunda ayakta dimdik dururken Kerem konuşmaya başladı.

"Hani siz konsere devam edecektiniz? Hani oğlum nasıl bulalım biz sizi ya diyordunuz."

"Ben dememiştim, Can malı demiş."

"Tamam o zaman. Gidelim bari. Ama siz ikiniz konsere geri dönüyorsunuz, biz ikimizin de işleri var."

"Vayyyyyyy!!"

"Caan!!"

"Kardeşim peşinizden kovalayan bir sürü kişi varken, bana böyle artistik yapma istersen."

Can'ın bu ego kastığı zamandan sonra ceketinin yakalarını ego ile savurdu.

"Hey! Siz nereden biliyorsunuz o kıçları buruşuk amcaları?"

"Zeynep yolda geçerken o sürüyü fark etmeyen kördür. Ayrıca bize sordular, çakma sarışın ve çakma kıvırcık olduğunu tahmin ettiğimiz bir kız ve bir erkek var. Gördün mü? Diye."

"Hop hop! Benim saçlarım çakma kıvırcık değil!"

"Hah! Sanki benim ki çakma sarı!"

"Bilemiyoruz artık Kerem Bey! Çakma da olabilir hani!"

"Saçlarıma çakma diyenlerin kıçlarına tekme koyarım."

Kerem'in dediğine karşılık bir şey diyecekken, bir bakmışım ki yerdeyim ve kıçımda bir acı! Allah Allah!

"Kıçıma tekme atanların saçlarını yolarım."

Diyerek hızlıca bir kalkış yaptım ve tekrar Kerem'in üzerine atlayarak o çakma sarı saçlarını çekiştirdim.

Kerem benden kurtulmaya çalışırken, konuşuyordu da.

"Saçlarımı yolmaya kalkışana tükürürüm."

Birden yüzüme, koluma, ellerime gelen ıslak şey ile gözlerimi kocaman açıp, Kerem'in saçlarını iyice çekiştirdim. Bana bunu yapmak ne demekmiş görecekti. Ayrıca kollarımda ki tükürükleri de saçlarına sürüyordum.

"Bana tükürmeye kalkışanın, şeyine tekme atarım! Nihahaahahah!"

Zaten Kerem'in kucağında sayılırdım. Tabi ki ayaktaydık ama Kerem direk gibiydi ve beni taşıyabiliyordu. Tabi ki fazla çekişmeli giden kavgamızdan dolayı birazcık sarsılıyorduk ama olsundu o kadar. Tabi dediğim cümlenin arkasında kalıp, hem Kerem'in saçlarını yolarken, hem Kerem beni tükürüklere boğarken, ben Kerem'in şeyine tekmeyi geçirdim. Tam da ayağımın oradaydı. Yani tekme atmak zor olmamıştı.

"Ahhhh! Ebeni... Off!"

Tabi Kerem buna dayanamamıştı ve yere düşmüştü. Haliyle bende onun üstüne düşmüştüm. Kerem tükürük atmayı kesmişti çünkü şuan bambaşka acıları vardı. Mesela gelecekte ki çocuğunu artık sadece rüyasında görecekti. Ben ise Kerem'in bu kıvranmasından zevk alıyordum ve kötü kadın kahkahası yapıyordum. Allah'ım bu çok zevkliydi!!!!

"Benim şeyine tekme atanın memesini ellerim!"

"Hey hey hey, tamam dostum sen kazandın!"

Diyerek hızlıca Kerem'in üstünden kalktım. Bunu yaparken koluna, ellerine, bacağına falan basmadım tabi ki(!)

Arkamı dönünce film izler gibi bizi izleyen ve bir yandan da kahkahalarla gülen Tunay ve Can'a baktım.

Gözlerimi kısmış onlara bakarken, Kerem'in iniltisiyle bende Tunay'ılara katılıp kahkahalarla güldüm. Vay be! Bugünün bu kadar eğlenceli geçeceğini tahmin etmiyordum.

************************************

"Oha! Ablam ilk defa karşı cinsle temasa geçmiş."

Diyerek haykıran Aleyna'ya bir yastık fırlattım. Tabi ki de karşı cinsle daha önceden de temasa geçtim. Mesela daha geçen gün bi adamla çarpıştık. O sayılmaz mı? Hiç mi? Peki.

"Zeynep bi şaşırmıştır Kerem'in orasını burasını elleyince."

Yağmur'a sende mi brütüs bakışını attıktan sonra yanımda ki yastıkların hepsini cani pislik arkadaşıma, kardeşime ve ablama attım.

"Yalan mı Zeynep!"

Diyerek gülenlere ters bakışımı atıp, odama çekildim. Evet itiraf etmek gerekirse uzun zamandır bir erkekle el ele tutuşmamıştım. İmanlıydım ben!

Tabi tabi, imanlı olduğun için tutmadın. Tabi. Bizde yedik.

Aslında bugün baya güzel geçmişti. Zaten bugünün güzel geçeceği Beşiktaşın gol atmasından belliydi. Bu arada Kerem kıvranırken bi bakmışız ki, o Fenerbahçeli adamlar gelmiş. Kerem zar zor ayağa kalkıp, Tunay ve Can ile birlikte adamlara durumu izah etmeye çalıştılar. Sonra bir tane genç çocuğun telefonundan gol sesi gelince telefona baktılar ve Fenerbahçenin gol attığını gördükleri anda gittiler. Ama Beşiktaş bir tane daha atmıştı ve biz kazanmıştık.

Ondan sonra da hep birlikte konser alanına gitmiştik zaten.

Kerem'in kıvranışını düşündükçe gülesim geliyor!

Ah ne gün oldu be!

Fanatik Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin