14. Bölüm Lades

228 27 42
                                    


"Kerem? Neredeydin sen oğlum?"

"Anne... Biraz spora gittim de. Her yerim çok ağrıyor. Hele kasem..."

Diyerek bana imali bir şekilde baktı. Ben gözlerimi kaçırıp gizlice güldüm.

Kerem bir şeyler daha uydurduktan sonra odasına çıktı.

××××××××××××××××××××××××××××××××

"Anne biz ne zaman gideceğiz?"

"Kız daha yeni geldik. Ne gitmesi."

"Daha yeni mi geldik? Bir gün oldu anne. Ayrıca biliyorsun başka yataklarda yatamadığımı."

"O yüzden mi sabaha kadar kesintisiz uyudun hanımefendi?"

"Anne sanki uyuduğumu nereden biliyorsun? Belki odada öylece oturdum."

"Of Zeynep! Sem istersen hırsız giren evimize git. Ben başka ev bakacağım."

"Ne! Anne taşınacak mıyız?"

"Taşınmayı düşünüyorum."

"Anne lütfen saçmalama, önlemler falan alırız. Taşınmaya gerek yok. Bizim kaç senedir hatıralarımız var o evde."

"O da doğru. Babanı o evde bırakıp gidemeyiz. Taşınmayalım ama ben nasıl önlem alacağımıza dair düşüneceğim."

Diyerek gitti. Bende benim için verilen odaya çıktım. Programa gitmesem bile, takipçilerim hala fazlaydı ve bir sürü geliyordu.

Kapımın tıklatılıp açılmasıyla kapıya doğru baktım. Gelen Kerem'di.

" Ben işe gidiyorum. Canın sıkılmasın? Benimle gel istersen?"

Aslında iyi olabilirdi. Hem Tunay, Can ve eniştemi görebilirdim.

Kabul edip biraz beklemesini söyledim. Sonra hazırlanıp odadan çıktım.

"Oo Zeynep de mi geliyor?"

"Canı sıkılmasın diye."

Dedikten sonra dördümüz birlikte evden çıktık. Tabi çıkmadan önce anneme de haber verdim.

Arabadayken Tunay'a arada sırada fesat fesat bakışlarımı atıyordum tabi ki. Can'a ise alıcı gözüyle bakıyordum. Kendime değil ayol, Yağmur'a!

Holdinge geldiğimizde, hep birlikte arabadan indik.

Ben ve Kerem önde, yan yana yürürken, Can benim arkamın biraz yanında, Tunay ise Kerem'in arkasının yanında.

Yani mafya babaları korumalarla yürür ya, aynı onun gibi.

Havaya girdim ama ha!

Biz böyle holdingin içine girince, çaktırmadan Kerem ne yöne doğru gidiyor diye baktım.

Sonuçta yolu bilmiyorum.

Asansör vardı, oraya doğru yürüyorduk. Bende etrafı inceledim. Herkes çalışıyor ve Kerem'i gören herkes selam veriyordu. Ayrıca da biz yürürken, yanından geçtiğimiz kızlar aval aval bize bakıyorlardı. Açıkta bir şey mi gördün yavrum. Daha doğrusu bu bakmaların sebebi benim programa katılmam ve Kerem'in de bana talip olmasıydı.

Bir tane kadın biz yürürken yanımıza geldi ve konuşmaya başladı.

"Kerem Bey bugün ki programınız, saat 13:00 da yurtdışından gelen japonlar ile toplantınız var."

"Çevirmen geldi mi?"

"Daha gelmedi efendim."

"Neredeymiş acaba beyefendi? Saat kaç oldu. Geç kalmasın söyle hemen gelsin."

Fanatik Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin