17. Bölüm SEVGİLİM

267 27 15
                                    


"Of her şeyi berbat ediyorum!"

Diyerek ocağın üstünde ki pilav tenceresinin saplarından tutarak kaldırdığım gibi yere döktüm. Ama bunların sapı sıcaktı!

Allah'ım neden yer şey berbat oluyordu?

Ay kendimi öldürmek istiyorum ya. Resmen pilavı bizin yememiz gerekirken, yer yiyor.

Yanık kokusu gelince, ocağa koyduğum demlikte su kalmadığını ve o yüzden yandığını gördüm. Bu sefer tezgahın üstünde ki elbezini alıp demliğin sapını tuttum ve lavabonun içine koyarak suyu açtım. Birden cos sesi geldi. Tabi gelir. O kadar yanmış.

Suyu kapatıp demliği lavabonun içinde bırakıp, ocağın üstünde ki mantıya baktım. Bari mantıya bir şey olmasın!

"Ya ben annemi istiyorum!"

Ağlayasım gelmişti. Hiç bir şey yolunda gitmiyordu ve her şeyi berbat ediyordum. Şimdi de mantının suyu taşmıştı.

Mantının da altını kapatıp, kolumda ki saate baktım. Kerem'in gelmesine yarım saat kalmıştı. Yarım saat! Ben o kadarcık saatte ne yapacaktım?

Şimdi siz Kerem'i nasıl gelmeye ikna ettin diyeceksiniz. Anlatayım. Onun odasına bir not bıraktım bugün.

"Bugün saat 6 da bizim evde. Anahtar paspasın altında."

Yazmıştım ve bırakmıştım. Sonra fark ettim ki, isim yazmamışım. Ama o benim olduğumu fark eder diye de gidip notu değiştirmedim.

Of ben ne yapacağım ya!

Telefonumu alıp Googleye girdim ve tam yemek siparişi olan yerlere bakacakken telefon kapandı.

Ya bu yerde, bu zamanda nasıl telefon kapanır! İnanamıyorum ya! Ben ne yapacaktım? Yemekler berbat oldu ama yemek masası çok güzel duruyordu.

Kerem'in oturacağı kısma tabakları çatalları doğru düzgün yerleştirmiştim. Peçete olarak, buraya gelirken mavi ve sarı peçete almıştım. Kerem Fenerbahçeliydi ya, o yüzden.

Ben kendi kısmıma da siyah ve beyaz peçete aldım. Bende Beşiktaşlıydım.

Bende ki fanatiklik takıntısı bugün bitecekti. Artık Beşiktaşlı olmayan kişilere ön yargı yok!

Yemek masasının yanından geçerken bir yandan da parmağımla örtüye dokunuyordum. Kerem gelince de yemek siparişi verebiliriz bence. O yüzden moral bozmaya hiç gerek yok. Hem yemeklerin hepsi gitti. Başka ne olabilir ki?

Ayağımda ki ağırlık ile birden gözlerimi pörtletip, aşağıya baktım. Ya bir insan başka ne olabilir dediği anda daha da kötüsü mü olur?

Giydiğim hırkanın fermuar tarafı masanın örtüsüne takılmıştı ve ben masanın etrafında dolaşırken örtüyü çekmiş oldum ve sonuç? Yere düşen bir sürü tabak ve ayağımda bir acı!

Daha fazla dayanamayacağım ya! Yemekler çöp oldu. Masa desen yerde ve ayağım çok acıyor.

Yere oturup gözlerimin dolmasına izin verdim. Küçük çocuklar gibi hıçkırarak ağlarken, kendimi tutamıyordum. Tam dedim Kerem'e güzel bir sürpriz hazırlayayım, gönlünü alayayım, aha da olanlara bak!

Mutfak berbat durumda, salon desen kırık içinde, ben desen dayanacak gücüm kalmadı. Hoşlandığım adam için bir şey bile yapamıyorken, ben nasıl bir ilişki yürütecektim?

"Zeynep? Zeynep!"

Diye bir ses gelince buğulu gözlerimle yanıma çöken kişiye bakmıştım. Kerem gelmişti. Tam ihtiyacım olduğu zaman gelmişti. Benim için.

Fanatik Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin