❄Kartanesi❄

363 134 96
                                    

Alparslan, Oktay ve Çağrı..

Biri fazla olgundu, biri fazla sinirli, biri ise fazlasıyla çılgın...
Aşkları büyük olurdu, kaybedişleri ise çok acı...

Birisi acısına rağmen susardı, birisi acısını yok edebilmek için etrafındakileri parçalardı, birisi ise... Ben söylemeyeyim siz anlayın...

"İçimde çok şey birikti be Çağrı. Canım yanıyor..." dedi Alparslan usulca.

"Ben, içimde biriken ne varsa hepsini tuvalete bırakıyorum. Oh mis. Ne dert kalıyor ne tasa. Tavsiye ederim, sende dene."

Alparslan sinirlendi. "Bu işler sıçmakla olmuyor!"

"Oluyor işte. Olmasaydı, yaşadıklarıma rağmen hala gülebiliyor olur muydum?.."

          ▪♡▪♡▪♡▪♡▪♡▪♡▪♡▪♡▪♡▪♡▪

Oktay dişlerini sıktı. "Beni sinirlendirme kadın!"

Kadının gözbebekleri titreşti, "Sen her zaman sinirlisin be adam."

Oktay elini göğsüne bastırarak konuştu. "Bana deli mi diyorsun?"

Duruşunu hiç bozmadan "Hayır demiyorum," dedi kadın. "Çünkü, deliler bile seni görünce hallerine şükrediyor."

            ▪♡▪♡▪♡▪♡▪♡▪♡▪♡▪♡▪♡▪♡▪

Gözyaşlarına hakim olamadı kadın. "Yere düşen her kartanesini bir melek taşır demişlerdi bana. Eğer yalan değilse, ben neden bu haldeyim. Hiçbir melek taşımak istemedi mi beni?"

Karşısında ağlayan kadına baktı Alparslan. O'nun ağlamasına dayanamadı. İçi gitti. "Benden melek olmaz... Olsa olsa kanat takmış fok balığı olur."

Kadın gözyaşlarının arasından gülümseyince kalbi hızlandı Alparslan'ın. "Ama söz veriyorum, seni ömrümün sonuna kadar taşıyacağım; kırmadan, incitmeden..."

                ▪♡▪♡▪♡▪♡▪♡▪♡▪♡▪♡▪♡▪

Gülümsedi Çağrı ve anlatmaya başladı. "Seni ilk kez gördüğüm zaman karnıma öyle bir acı saplandı ki... İki büklüm oldum, yolun ortasında kalakaldım. Dizlerimin bağı çözüldü, yere yığılacağım sandım. ."

Genç kadın sevdiği adamı daha bir içten dinlemeye başladı.

Çağrı anlatırken kahkahalarına engel olamadı, "Sabah yediklerim bağırsaklarımı bozmuş. Meğersem ishal olmuşum..."

_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-__-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-_-

Onlar kartaneleri gibiydi. Her biri birbirinden farklıydı... Ancak bir araya gelince bir şeyler başarabiliyorlardı. Farklılıklarıyla tamamlıyorlardı birbirlerini.

Onların yaşamı kahkahalarla doluyken, acıyla örülü kalın bir duvarı var hepsininde.

Hayatın bu boğuculuğundan kurtulmak için gülmeye ihtiyacımız var. İşte bu yüzden, bu üç arkadaşın kahkahalarla ve tuhaflıklarla dolu yaşamına davet ediyorum sizi...

Yüreği güzel bu üç adamın kahkahalarına, hayatlarına konuk; gözyaşlarına tanık olun...

Onlar benim kartanelerim.

Siz benim kartanelerimsiniz...

Biz... Meleklerin taşıdığı birer kartanesiyiz...

           ❄                          

~Düşen bir çığdan, hiçbir kartanesi kendini sorumlu tutmaz.~

           ❄
                                                                                                
Bismillah diyerek başlayalım o zaman...

        
                                                              Sevgiler,
                                                                             Kalp Hediyem~

KARTANESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin