9. Bölüm = Ne Oldu Be Ejderha'm

143 87 33
                                    

Multide Oktay var. Öyle durduğuna bakmayın, bugün sakin... (:

Sen gözümün önünden geçip gidiyorsun ya,
Adımların zemine değil de, içime işliyor...
Her adımında bir kez saha can acıtarak,
Hasret bırakarak gidiyorsun.
Usul usul benden uzaklaşmıyorsun da,
Yüreğimi ezip geçiyormuşsun gibi...

Kendisine doğru gelmekte olan panter Angelina'ya "Hâlâ gelmeye devam ediyor, kızım gelmesene! Bak rica ediyorum!" diyerek sitemde bulundu Çağrı.

Alparslan; bir koluna yapıştığı yetmezmiş gibi elini tutmaya çalışan Rebecca'ya, bir de tam karşısında köşeye sıkışmış zavallı Çağrı'ya baktı.

Buna bir son vermesi gerekiyordu. Kolunu hızla Rebecca'nın elleri arasından kurtardı ve bir hışımla ayağa kalktı. Kız boş kalan elleriyle âdeta bozguna uğramıştı, sitem edercesine bakıyordu Alparslan'a.

"YETER!"

Dört ayağı üzerinde Çağrı'ya doğru ilerlemekte olan Angelina duraksadı, kimse böyle bir çıkış beklemiyordu.

Alparslan, Oktay'ın yanında hatta tam bitişiğinde oturan Julia'ya sinirle bakarak dişlerini sıktı, "Çabuk uzaklaş oradan!"

Kız bariz korktuğunu belli edercesine Oktay'dan uzaklaştı, çok değil ama aralarına altı-yedi santim vardı artık.

Sıra Angelina'ya gelmişti. Alparslan çattığı kaşlarıyla kafasını çevirdi ve Angelina'ya baktı. "Adam gibi götünün üstüne otur!"

Fakat Angelina diğer iki kız gibi toparlanmadı yahut geri adım atmaya yeltenmedi, eslemedi bile. Sadece gözlerini kısarak, "Sinirlandi, Turk." dedi.

"Adam gibi oturmazsan daha çok sinirleneceğim!" Kız, Alparslan'ın kurduğu uzun cümleyi neredeyse anlamadı.

Rebecca, Alparslan'a baktı. "Sınirlanme." dedi. "Vahşi oluyor, sen çok."

Sen çok vahşi oluyorsun mu? Gerçekten mi? Yüzlerine tükürülse, ya nasip diyeceklerdi sonunda! Sustu kaldı Alparslan, ne söylese, ne yapsa boştu.

Oktay derin bir nefes alarak, olaylara müdahele etti. "Beyler, yemişim yarışını, bunlarla baş edilmez, en iyisi kalkıp gidelim."

İlk ayaklanan Çağrı oldu. "Ne derseniz kabulüm."

Oktay da ayaklanınca, Alparslan cüzdanını çıkardı ve masaya bir miktar para bıraktı. Başka zaman olsa, ödeme konusunu tartışırlardı ama bugün değil...

Üç arkadaş yürümeye başladılar. Tam çıkışa varmışlardı ki, tam arkalarından gelen topuk tıkırtıları duraklamalarına neden oldu. Çağrı arkasını dönmeden önce "Lütfen düşündüğüm gibi olmasın." diye mırıldandı.

Ama maalesef... Tam da düşündüğü gibiydi.

Kızlar da hesabı ödeyip hemen peşlerine takılmıştı. Arsızlığın belli bir sınırı, ölçüsü yoktu ya!

Arkalarını dönünce kızlarla karşılaştılar. İlk tepki gösteren Oktay oldu. "Abi yuh ya! Ben Çağrı'yı arsız bilirdim, bu kızlar ondan da arsız çıktı."

"Beterin de beteri var işte." diyerek kafasını salladı Çağrı.

Alparslan ortaya bir fikir attı,

"Görmemiş gibi yapıp yolumuza devam edelim, umursamamaya çalışın."

Herkes bu fikri benimsedi, kızları umursamamaya çalışarak dışarıya çıktılar. Sürekli arkalarında tıkırdayan topuklar Alparslan'ın sinirini bozmaya başlamıştı. Oktay ise dellendi dellenecekti. Çağrı arkasını kollamaktan topuk sesini duymuyordu bile.

KARTANESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin