On Altıncı Bölüm: İlk Öpücük

518 18 30
                                    

ONCELIKLE HEPINIZE MERHABA Q
ARKADAŞLAR! TELEFONUM OLDUĞU IÇIN SADECE CUMARTESILERI GIRMEME IZIN VAR. BUNU BEN ISTEDIM. ÇÜNKÜ BEN BIR OGRENCIYIM. GOREVIM DE ÇALIŞMA. TELEFONA BAĞIMLI KALMAMAK IÇIN BEN BUNUN UYGULANMASINI AILEMDEN ISTEDIM. CUMARTESI GUNLERI KITABIMI YAZMAYA DEVAM EDECEGIM.
EVET. DÜN 2017'E GIRDIK. UMARIM SAĞLIKLI, MUTLU VE HUZURLU GEÇER BU YIL... INŞALLAH TERÖR SUSAR... HEPINIZIN YENI YILINI KUTLUYORUM VE BUNU WATTPAD'DEKI DRAMIONE AILEME ITHAF EDIYORUM. UMARIM BU BÖLÜMÜ DE BEGENIRSININIZ... YORUMLARINIZI 4 GÖZLE BEKLIYORUM. EMEGIME SAYGINIZ VARSA BI ZAHMET DE OYLAYIN. ( oylamayıp okuyanlara diyorum )
IYI OKUMALAR...

Scorpius’un bana üzülerek bakarken görünce şaşırdım. Niye bu kadar anormal davraniyordu? Ben utançtan kıpkırmızı kesilmiştim...

Önceden gülümseyerek bakıyordu...

Bakışlarını üzerimde hissedince artık bakışlarını yulaf yapmadan kaldırıp ona baktım. Bakışlarımı ciddi bir şekilde mavi-gri gözleri ne sabitledim.

Sonrasında “niye bakiyon oğlum!” dermiscesine baktığımı hissedince ona gulerek baktim.

Fakat bakışları çoktan benim gözlerinden yaklaşınca şaşırdım. Gözlerim doldu ve masanın altındaki elimi yumruk yaptım. Yukarıdan yumruğunu bakınca yeşil yeşil damarların çıktığını ve yumruğunu bembeyaz kesildiğini gördüm.

“Rose, neyin var bugün?” diye meraklı bir ses duyunca atıldım.

Annem, bana tek kadını kaldırmış, şaşkına dönmüş ve hüzünlü bir halde bakıyordu.

Zoraki bir gülümsemeyle “Yok birşey, Herm. Iksir var... o adami gormek istemiyorum..."

“Kim ister ki, Rose?” gulumsedikten sonra Slytherin masasina bir kaçamak bak iş firlattiktan sonra bana baktı, “Malfoy, Menson, Parkinson, Zabini... kısacası bütün Slytherin...” yine o aya baktı ve nasibi o ne egdi.

“Senin de moralin bozuk sanki?..”

“Unut gitsin... kendimden başka herkesi uzmekte tavan yapmış durumdayım zaten.
..”
“Niye böyle diyorsun? Sen böyle biri değilsin ki-“

“Üzgünüm dostum... beni biraz yanlış tanimissin. Neyse ya ben tuvalete gidiyorum... Sonra görüşürüz!” yerinden firlar fırlamaz hemen gitti.

Demek beni istemiyordu...

Istemiyorlardi...

Yerimden hızlı da kalktım ve hızlı adımlarla büyük salonun kapısından çıktım.

Önümde David belirdi.

Onu onemaemedim ve sağdan gitmek için adım attım ki, David sağına geçti.

Gözleri mi umudum. Açtıktan sonra ona gayet ciddi bir ifadeyle baktım.

“David, cidden... cik önümden. Seni anlami-“

Daha sozumu bitirmemistim ki beni guclu elleriyle kollariyla pesinden surukledi.

“Anlamıyor olabilirsin! Ama konuşacağız ve beni anlayacaksın!”

“David! Bilegim inciniyor! Bırak beni!” Kolumu sıkı sıkı tutuyordu ve bir yandan da güçlü koluyla beni arkadan o ne doğru çekiyordu.

“Benim kalbim inciniyor be! Sana her ne kadar göstermeden de seni birakamiyorum ve seni halen seviyorum! Seni de o incitiyor Rose! Benimle sonsuza kadar mutlu olabilirsin! Olabiliriz!” ağlamaya başlamıştı.

Yazar in notu: Kızlar bana bunu hangi erkek dese Scorpius'u unuturum. Ben bu çocuğu yerim ya..
Acaba kendime mi ayarlasam??? ☺☺☺

“Ikinizi de istemiyorum! Lanet olsun!!! Bırak beni!!!!” bu sefer de ben ağlıyordum.

Scorose: Geçmişe YolculukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin