"Canım bu Cansu. Eski komşumuz."
Cansu olduğunu zaten kızın Reha'ya bakışlarından ve aşağı indiğimizde Reha'nın ettiği küfürlerden anlamıştım.
Cansu kalkıp yanıma geldi ve elini uzattı. Bir an tereddüt etsemde elini sıktım. Sonra yapmacık olduğu gayet belli olan bir sesle konuşmaya başladı."Aleda dimi? Çok merak ediyordum seni,tanışmak bugüne nasipmiş"
Resmen beni süzüyordu. Sadece güldüm.
Reha'ya döndüğünde ben de döndüm. Reha bana bakıyordu. Gözlerini Cansu'ya çevirdiğinde gerildiğini anlamıştım ama çok rahat bir şekilde "hoşgeldin" dedi. Cansunun eli havada kalırken yerine geçip oturdu. Cansu bir an bozulsada yine sahte bir gülümsemeyle yerine oturdu."Sen niye gelmiştin kızım Mardin'e?"
Songül hanımında Cansu'yu
sevmediği bariz belliydi."Abimi görmeye geldim. Yarın dönüyorum sizi de o kadar çok özledim ki"
Özledim derken Reha'ya bakmıştı.
"Bi gelip göreyim dedim."
"İyi yapmışsın"
Songül hanım yine soğuk bir sesle konuştu.
Canan abla önümden tabağı aldı ve patates kızartması doldurmaya başladı. Ketçap Reha'nın önündeydi."Halacım versene ketçabı. Siz seversiniz ketçabı. Gençler olarak yani"
Şok olmuş bir ifadeyle Canan ablaya baktığım da gözlerini kısmış "siz görürsünüz" bakışı atıyordu.
Reha'yla gözlerimiz takıldığında bir şey diyecek de diyemiyor gibiydi."Canan abartma. İsterlerse kendi alırlar 3 yaşında çocuk değiller ya Allah Allah"
İsmet beyin bu dediklerine gülesim geldi. Öyle bir konuşma tarzıyla söylemiştiki..
Sofradan izin alıp yukarı çıktım. Cansu'nun her dakika saçma sapan bakıp gülmeleri çok rahatsız etmişti. Dişlerimi de fırçaladıktan sonra koltukta oturmaya başladım. Aşağı inmek istemiyordum. Birden kapı açıldığında içeri Reha, hemen arkasından da Canan abla girdi.
Arkalarından kapıyı kapattılar. Kendimi adam öldürmüş zanlı gibi hissediyordum. Reha koltukta yanıma oturup başını arkaya atarak gözlerini kapadı."Dinliyorum hala"
gözleri kapalı konuşmuştu.
Canan abla tam bir kaynana modunda ellerini beline koymuş ikimizide süzüyordu. "Bana bak Reha" diyince Reha gözlerini açtı ama duruşunu bozmadı. Yan gözle bana bakıp Canan ablaya geri döndü.
"Siz çocukmu kandırıyorsunuz? Ketçap ne demek? Reha seni akıllı sanırdım bende.. başka bir şey bulamadın mı?"
"Yoo ailemin zekasını görmek istedim. Geçtin testten halacım pravo.." dedi resmen dalga geçerek.
Canan abla fırlatıcak bir şey arar gibi etrafına bakındı sonra aniden dönüp"anlatın bakıyım neden öyle bir şey yaptınız?"
Çığırdığı için kulaklarımı kapamıştım. Reha kaşlarını çatıp baktığında cevap vermedi.
Ben konuşulanları izlerken Canan abla bana döndü.
"Aleda yoksa senin ilk değil mi? Doğruyu söyle kızım bu devirde artık.." sözünü bitiremeden "Hala" diye uyardı Reha. Dişlerinin arasından konuşmuştu.
"Sen sus Reha. Bunun ne kadar önemli olduğunu bilmiyorsun!"
"Neresi önemli amınakoyim. Saçma sapan şey.." bu seferde Reha konuşamadan Canan abla sözünü bölmüştü. "Terbiyesize bak hele karşısında halan var. Hadi benden utanmıyorsun yanında karın var."
Reha gözlerini bana çevirdi. Anlam veremediğim bir bakışma gerçekleşirken Canan abla bu bakışmayı böldü. "Aleda nolur yanlış anlama kızım ama bunu öğrenmem lazım"
Bu nasıl denirdi ki? Çok utanmıştım.
Başka biri bana bu soruyu sorsa sanırım kavga çıkarırdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR GÖNÜL DAVASI
General FictionMardin'de böyle aşk olur mu ki anne? "mum ışığı gibisin, karanlığı küçücük ışığınla yarıp geçiyorsun ama üflesem söneceksin"