13. bölüm

6.9K 223 56
                                    

Kalbimle hareket edersem bağırıp çağırmam gerekirdi. Yapamıyordum.
Aklımla hareket etsem 'banane' demem gerekiyordu. Diyemiyordum. Benim olmayan bir adamı sahiplenemiyordum. İçimde ki yangınlar beni kül edecekti biliyordum ama onları da söndüremiyordum. Tek yapabildiğim susmaktı. Gözümden akan yaşları, içimde kopan fırtınaları, başımın ağrısını, kendimi boşlukta hissetmemi hiçe sayıp susuyordum. Avutuyordum işte kendimi küçükken yaptığım gibi, 'her şey güzel olacak.'
Olmayacağını biliyordum ama yine de istiyordum işte.

Biten ilaç kutusunu odadaki çöp kutusuna atıp Nergis ablanın getirdiği çayı içmeye başladım. Başımın içinde kazanlar kaynıyordu. Dün eve hiçbir şey olmamış gibi gelmiştik. Reha'nın bakışlarını farkediyordum ama tek kelime edecek takadim yoktu.
Beni eve bırakıp hızla bir yere gitti. Nereye diye sormadım. Onun iki dakikalık zevki için zaten düzene girmeyen hayatım iyice mahfolacaktı. Bunu biliyordum. Dün gece eve gelmemişti. Çocuğunun annesiylemi ilgilenmişti acaba? Aklıma dolan düşüncelerle ağlamam şiddetlendi yine. Reha'nın çocuğu olacaktı, hem de o kadından. Ağlamamı durdurmaya çalışıp banyoya gittim ve yüzümü yıkadım. Gözlerim ağlamaktan küçülmüştü. Kimseye bir şey anlatmamıştım. Kendi anlatmak isterdi belki baba olacağını.

Komidine koyduğum çayı alıp aşağı inmeye başladım. Su içmem lazımdı, çay genzimi yakmıştı. Mutfağa gidip kimseye görünmeden bir bardak su içtim. Yukarı çıkarken duyduğum sesle oraya doğru yürüdüm. Evet geçen sefer yaptığım gibi yine kapıyı dinleyecektim.

"İki dakika dursaydın kuzen," dedi Yunus sitemli bir şekilde.

"Ulan nerden bileyim ben böyle olacağını?" Sesinde garip bir tını vardı.

"Olum evlisin lan sen. Ne demek oluyor bu? Ne olacak şimdi tahmin edebiliyor musun? Al kız ulaştı amacına."

Ne olacaktı sahi?

"Çok içirdi bana o gece. Sinirliydim, kafam dağılsın istedim. Amacının bu olduğunu nerden bilebilirdim ki?"

"Aleda ne durumda peki?"

Bir süre ses gelmedi.

"Canı yanıyor Yunus. Ben onun canını yakıyorum."

"Kuzen," dedi Yunus, sonra bir süre sustu. "Aranızda bir şey yok, peki tamam. O zaman neden bu haldesin?"

"Öyle değil..Yani bilmiyorum. Onun canı yanınca hissediyorum. Bunları haketmiyor."

"Haketmiyor Reha," dedi Yunus onaylayarak. "İnan Aleda'yı da bir kardeşim olarak görüyorum. Bu işin sonucu ne olursa olsun ama daha fazla üzülmesin."

"Biliyor musun?" dedi Reha. Sesi solgundu. Uykudan yeni kalkmış gibiydi. "Tam diyorum ki tamam." Sustu. "Tamam oğlum diyorum. Kız mutlu, bozma bunu. Yine geliyor bir bela buluyor bizi am*na koyayım."

"Ne desem boş be kuzen," diyerek Reha'nın omzunu sıvazladı.

Reha gerçekten böyle mi düşünüyordu? Gözümden akan yaşlara mani olamıyordum ve önümü bile göremiyordum şuan. Konuşma bittiğinde çıkmak için hareketlenmişken Reha'nın sesini duydum. Anlaşılan konuşma bitmemişti.

"Çıkamıyorum yanına." Sesi titriyor muydu? "Çıkamıyorum ulan nasıl bakacağım yüzüne? Gerçi o benim yüzüme bakacak mı ki?"

"Anlatacaksın durumu kuzen. Zaten çocuk doğmayacak öyle değil mi?"

"Öyle öyle de.."

Ayaklandıklarını görünce hızla merdivenleri çıktım. Kapıyı kapatıp banyoya girdim ve orada yapadığım için bağıra bağıra ağlamaya başladım. Bu neydi şimdi? Reha'ya sebepsizce güveniyordum ama bu yaptığı da iş değildi ki. Kafam çok karışıktı ve ben bu karışıklıkta kayboluyordum.

BİR GÖNÜL DAVASI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin