Yorumlar neden azaldı? Üzülüyorum ama. Ben merakla yorumları okumayı bekliyorum bölümü yayınladıktan sonra. Lütfen beni kırmayın. Keyifli okumalar.
İnstagram: kaplanelif95
Facebook grubu: ElifKaplan/Wattpad
Öğleden sonranın yoruculuğunu hatırlayıp hızlıca yürüyorum koridorda. Haftaya daha da yorucu olacak. Çünkü komite haftasına giriyoruz. Sor hazırlamam ve sınav yapıldıktan sonra da okumam gerek. Aslında işim ne ki? Tabii ki okuyacağım başka yapacak işim yok sonuçta. Birden bundan sonranın değişeceğini düşünüyorum. Hale iş yükümü azaltacak en azından. İşimi sevsem de biraz dinlenmeye ihtiyacım var gibi. Bu kadar hızlı bir tempoya ayak uydurmayalı çok olmuştu. Ne de olsa yıllar kimseye acımıyor. Yaşlanıyoruz bir şekilde.
"Levent!" Tanıdık sese doğru yöneliyorum. Nihal, elinde bir karton bardak var. Muhtemelen bitki çayı içiyor.
"Geçende neden kapıyı açtığın gibi kapattın?" O günü hatırlamak bile istemiyorum. Bir yandan da Nihal'e nasıl açıklayacağımı düşünüyorum. En düzgün şekilde nasıl anlatılır ki?
"Bu karmaşık bir durum..." En iyisi kaçamak cevap vermek.
"Kadından kaçıyordun." Yüzüme imalı bir şekilde bakıyor.
"Eskilerden biri işte. Çapkınlık turumdan." Yani kötü bir şey söylemeden ancak bu şekilde açıklayabilirim.
"Sen benim hastamla mı yattın?" Kızmış biraz da şaşkın bakıyor.
"Nihal, dışarıda hasta değil inan oluyor. Ayrıca herkes hasta olabilir. Bundan doğal bir şey yok." Tek kaşını kaldırıyor. Deniz bir şeyler anlatmış olmalı. Bunun aksine başka bir konuya geçiyor ve bir nebz içim rahatlamış oluyor.
"Karşı daire boşalmış. O tonton teyze gitti mi?" Derin yaramı açıyor. Neriman teyzeyi sandığımdan daha çok seviyormuşum. Yalnızlığım tavan yapmış durumumda. En azından onunla karşılaşıyordum. Arada da bana dolma getiriyordu. Hayvanlarıma göz kulak oluyordu. Kendi annem onları eve bile sokmuyor çünkü. Bu kadar acınası bir durumdayım.
"Maalesef... Evini satıyor. Kızının yanına yerleşecek." Nihal'in yüzünde düşünceli bir hal var. Kesinlikle bu duruş iyiye işaret değil.
"Duyduğum kadarıyla yeni jinekoloğumuzu beğenmişsin. Kadın Cambridge mezunu." Cambridge mu? Bir an şok oluyorum. Vay canına bu güzel bir haber. En azından ilgilenebilecek bir şey veriyor bana.
"Bilmiyordum."
"Gözlerin parladığına göre sen kadını sevmişsin. Hastanede sana güveniyorum ama dışarıda da seviyeli bir şey olsun." Şeyin üstüne basıyor.
"Hadi ama Nihal! O kadar da zampara değilim."
"Zampara olabilirsin ama unutma ki uslanmış zamparadan iyi koca olur. Ayrıca akşam bir sürpriz seni bekliyor." Göz kırpıyor. Bu sürpriz ve alaycı gülümseme iyiye işaret değil. Bir iş çeviriyor arkamdan. Bunu hissedebiliyorum.
"Kolay gelsin," deyip yanımdan ayrılıyor. Odama doğru giderken birden boşlukla karşılaşıyorum. Doğru ya öğleden sonra sezaryen doğumum var. Bu bile aklımdan çıkıyor. Doğumhanedeki ameliyathaneye gidip hazırlanmam lazım. Sezaryen önerdiğim bir durum değildir ama herşey normal gelişim göstermişse. Eğer göstermezse sezaryen şarttır. Hatırladığım kadarıyla ayak prezentasyonu vardı. Bunun anlamı da bebek doğum pozisyonunda değil. Bebekler doğuma yakın bir zaman kala anne karnından baş aşağıya doğru dönerler. Çünkü en zor çıkan kısım ve hacim olarak büyük olan odur. Eğer dönmemişse ayaklar doğum kanalına yakınsa bu durum çok sakıncalıdır. Mutlaka sezaryen ile bebeğin alınması gerekir. Ben de bu kararı verip hastama tavsiye etmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LEVENT- Bir Jinekoloğun Hikayesi (RAFLARDA)
RomanceBen Levent Öztürk, Gecelerin yaramaz çocuğu Gündüzlerin ise en tanınan ve başarılı jinekoloğuyum Beni az da olsa tanıyorsunuz değil mi? Aslında yanılıyorsunuz... Özgüven kalmadı hayatımda, darmadağın...