Yorumlarınızı bekliyorum. Yorum yapmadan çıkmayın sakın :)
instagram:kaplanelif95
"Ah Levent Bey!" O da benim kadar şaşkındı. Gözleri kocaman açıldı ama sonra o şaşkınlığı çabucak attı.
"Erken gelseydin seninle konuşmak istiyordum ama işim var. Gitmek zorundayım." Elime hemen bir zarf tutuşturuyor. Acaba içinde ne var?
"Anlaştığımıza göre ev senindir kızım." Babam kaygılı hastama anahtar veriyor. Neler oluyor Allah aşkına, diye bağırasım var. Burada resmen bir tiyatro dönüyor. Ah Nihal! Yapacağını yapmış olmalı. İçimden şimdiden bir telefon konuşması yapıyorum bile.
"Teşekkür ederim Selim amca." Amca mı? Ne zaman samimi oldular ki?
"Görüşürüz oğlum. Umarım beni affetmişsindir." Kalakalıyorum resmen. Babam az önce affettim mi dedi bana? İnanılır gibi değil. Ak sakallı dede gece rüyasında onu korkutmuş olmalı, yoksa ihtimal vermiyorum. Kadının karşısında ona istediğim gibi bir cevap veremem.
"Sen benim babamsın. Hakkın ödenmez." Yüzünde bir gülümseme beliriyor. Ne derse desin babam sonuçta. Bir şekilde kan çekiyor. Ona sarılıyorum gitmeden önce. Kadının ismini hatırlamaya çalışıyorum.
"Selim amca baban mı?"
"Evet Canfeda." Ne zaman hatırladım ki? Beynim hiç bir sinyal vermemişti ama ağzımdan ismi çıkmıştı işte.
"Peki sen ne yapıyorsun burada?"
"Buraya taşınacağım." Buraya mı taşınacak? Biraz mesafeli konuşmasına devam ediyor.
"Aslında beni büyük bir dertte kurtarmış oldu. Yoksa ev sahibim eşyalarımı dışarıya bile atabilirdi. Süreyi biraz geçtim. Bu civarda ev bulmak çok zor." Aklımda garip fikirler beliriyor ama inanmak istemiyorum. Birden bugün çıkan sonuçlar aklıma geliyor. Onun sonucu da çıkmıştı. Genelde hızlı olsun diye sonuçları değerlendirip üstüne not alıp hastalara veriyorum. Bu yüzden de sonuçları yanıma alıyorum. Şu an küçük çantamın içinde. Aslında ona küçük bir ruhsal deney yapabilirim. Kesinlikle yapmalıyım.
"Bugün sonuçlar çıktı. Beklenenden erken gelmiş. Senin sonucunu da gördüm." Hemen heyecanlanıyor. Pür dikkat beni dinliyor. Şimdiden ellerinin titrediğini görebiliyorum. Kaygı onu ele geçirmiş durumda.
"Aslında bunu söylemek zor. Senin gibi her zaman test yaptıran biri için ise ilginç bir durum. Tıp tarihine bile geçebilir. İstediğin oldu. Kansersin ve üçüncü evre." Yüzü bembeyaz kesiliyor. Tüm kanı çekildi sanki. Tam anlamıyla beyninde anlamlandıramadı çünkü her zaman temiz sonuca alışmıştı.
"Üzgünüm." Hiç tepki vermiyor. Şu an karşımda beni sorgulayan bağıran bir kadın beklerdim ama hiç tepki yok. Bir an gözlerinin kaydığını görüyorum. Refleks olarak öne atılıyorum ve onu tam zamanında yakalıyorum. O an beynimde kocaman bir kelime yankılanıyor. Suç... Kaş yapayım derken göz çıkardım resmen. Gözleri kapalı kadına bakıyorum. Yavaşça onu kucağıma alıyorum. Ona çok ağır gelmiş olmalı. Ben daha farklı bir tepki beklemiştim. İyi ki anahtarı deliğe sokmuşum diye dua ediyorum içimden. Küçük bir hareketle kapıyı açıyorum.
Salondaki koltuğa yavaşça yatırıyorum onu. Levent ne yaptın sen? Kadın bayıldı. Halbuki bu ona iyi gelecekti. Hemen göz kapaklarına bakıyorum. Bu bir sinirsel senkop. Göz kapakları titriyor bunu görebiliyorum. Emin olmak için göz kapağını açmaya çalışıyorum. Direnç gösterince emin oluyorum. Kısa süre sonra kendine gelecek. Sadece şok geçirdi. İçimde tarif edilemez bir suçluluk duygusu var. Hiç böyle hissetmemiştim. Boğazından nabzını saymaya başlıyorum. O kadar dalmışım ki, Kızçenin bana sürtündüğünden daha yeni haberim oluyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LEVENT- Bir Jinekoloğun Hikayesi (RAFLARDA)
RomanceBen Levent Öztürk, Gecelerin yaramaz çocuğu Gündüzlerin ise en tanınan ve başarılı jinekoloğuyum Beni az da olsa tanıyorsunuz değil mi? Aslında yanılıyorsunuz... Özgüven kalmadı hayatımda, darmadağın...