Yavaşça perdeyi açıp karşı balkonda sokak lambasının ışığıyla aydınlanan ona baktım. Eskitme bir sandalyeye oturmuş,sol elini balkon demirine yaslamış diğer elindeki sigarasını dudaklarına doğru götürüyordu. Yelkovan akrebin üstünde durduğunda saat...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sevgili kalbim; Neden hala apartman boşluğunun gün ışığı görmeyen penceresinde kuş sesleri beklersin ?" Ali LİDAR
Amfiden çıkıp bahçeye doğru ilerlemeye başladım. Havalar ısınmaya başlamıştı ama ara ara yağmur da yağıyordu.
Bahçeye çıktığımda Gözlerim Şule ve Baturayı aradığında bana bakan bir çift ela göze denk geldim. Gülürek başıyla selam verdiğinde selamına karşılık tebessüm ettim.
Bana doğru yürümeye başladığında bahçeye bakındım Şule ve Baturay'ı göremeyince Semih'e doğru tekrar baktım. Biri onu durdurmuş bir şeyler anlatıyordu. O da bana bakarak onunla konuşuyordu.
Başımı çevirip sesli bir nefes bıraktım. Gözlerim aradıklarını bulmuştu. Baturay sırtını ağaca yaslamış,göbeğine kafasını koyan Şule'nin koyu kahve,gür saçlarıyla oynuyordu. İkisi de balık etliydi ve hafif göbekleri vardı ama bu kesinlikle kötü bir görüntü değildi. Hatta onlara sevimlilik katıyordu bu halleri. Gülümseyerek Şule'ye baktım. Gözlerini kapatmış,yüzündeki tebessümleri etrafına gönderiyordu. Baturayda kafasını ağaca yaslayıp gözlerini kapattı. Hayranlıkla onları izlemeye devam ettim. Şule bir eliyle Baturayın baş parmağını sıkıca tutuyordu.
Yanlarına gidip bu anı bozmak istemediğim için okul çıkışına doğru yürümeye başladığımda hızlı adımlarla yanıma gelip benimle birlikte yürümeye başlayan Semih'e baktım. Gözlerindeki ifade mutlu olduğunu belli ediyordu. "Nasılsın ?" Diye sordu. Koluma astığım koyu kahve çantamın sapını tutup "İyiyim,sen nasılsın?"dedim.
Onun hislerini anlayabiliyordum. Bu yüzden kalbini kırmak,ona kötü davranmak en son isteyeceğim şeydi.
"İyiyim bende." Birlikte okulun kapısından çıktık. "Yağız yok mu ?"diye sordum.
"Erken çıktı bugün. Son derse girmedi."
İkimizde aynı anda durup birbirimize baktık. Uzun boyu ve hatrı sayılır bir fiziği vardı. Daha önce okulun basketbol maçlarında oynadığını duymuştum.
"Eve mi gideceksin ?"
Başımı sallayıp "Evet" dedim.
Uzun boyundan başını eğip bana bakıyordu. "Antrenmanım var. Bir gün maçıma gelmeni çok isterim."
İçtenlikle gülümseyip,konuşuyordu. Elimde olmadan tebessüm ettim. "Bir gün uyarsa gelirim belki."dediğimde gözlerinden geçen parıltılar çalan korna sesi ile son buldu.
