17.Bölüm 'Uçurtma'

536 37 25
                                    

Bölüm Şarkısı: Ozan Çekemci-Ateş Böceği
Multideki resim bölümle alakalı.

Kandiliniz mübarek olsun. Hayırlı kandiller ❤️

Bu bölümü birtanemiz,her şeyimiz @kubranuraaglam'a ithaf ediyoruz ❤️❤️

"Sen benim düşmeye korktuğum,o uçurumsun."

Gözlerine bu kadar yakından bakmak içimi titretirken dilinden dökülenler kalbimi çıldırtıyordu. Bir gün ritmi bozulacaksa sebebi Yiğit olacaktı.

"Korkmanı gerektirecek ne var ki?,"dedim elimi yüzüne uzatarken. Sakalları avuç içime batsada bu hissi sevdiğimi fark ettim.

"Uçuruma düşeceksin korkmaz mısın ?"

"Düşmeye değecekse korkmam,"dedim kendimden emin bir sesle.

Alnını alnımdan ayırıp başını yukarı doğru  kaldırıp sesli bir nefes bıraktı. Elim yanağından ayrılıp kucağıma düştü. Bir kaç saniye arabanın tavanıyla bakıştı.

"Anlamıyorsun,"dedi tekrar derin bir nefes solurken.

"Asıl sen anlamıyorsun,"dedim başımı iki yana doğru sallarken. "Ben sevdiğim adam için,"dedim bakışalarımı yüzünden ayırmadan"O uçuruma seve seve düşerdim. Sen göründüğün kadar yürekli değil misin yoksa ?"

Hızla başını bana çevirdiğinde kaşları öyle çatılmıştı ki hiddetinden korkacağımı sandım. Dişlerini sıktığında yanaklarının içe çökmesiyle bakışlarımı yanakalarına çevirdim. "Sen varya o küçük..."

Yiğit'in lafını bölen şey  tarafındaki cama tıklatılması oldu. Yiğit rahat bir şekilde camı indirdi ve karşısındaki polise "Buyrun,"dedi.

Polisin siması bana tanıdık gelsede kim olduğunu tam çıkaramıyordum. Yiğit'in yaşlarında,sarışın genç bir polisti. Eğilerek kolunu arabaya yasladı.

"Yol ortasında daha ne kadar beklemeyi düşünüyorsunuz. Bütün trafiği tıkamamışsınız." Başımı çevirip arkaya doğru baktığımda bir kaç arabanın bizi beklediğini,şöförlerinin öfkeli olduğunu gördüm. Mahcubiyetle polise baktım. Polisin bakışlarıda bana dönünce onunda beni tanıdığını bakışlarından anladım. "Mihrimah ?"

"Efendim ?"

"Ahmet amcanın kızı ?"

"Evet benim,"dedim.

"Ben Anıl. Erdal Türkmen'in oğlu."

"Hatırladım,"dedim pikniğe giderken babamla konuştuklarını anımsarken.

"Nasılsın ?"diye sordu.

Yiğit sert bir nefes bıraktığında ona bakarken "İyiyim sen nasılsın ?"

"İyiyim,"dedi gülümseyerek.

"Ceza yazacaksan yaz,"dedi Yiğit,Anıl'a dik dik bakarak. Sonra bana dönüp kısılan gözleriyle baktı. "Gidelim."

Anıl, Yiğit'e bir bakış atıp ceza yazdı ve kağıdı Yiğit'e verdi. Bana gülümseyip "Görüşürüz Mihrimah. Ahmet Amcaya selam söyle,"deyip elini kaldırdı. Gülümsemeye fırsat vermeden Yiğit arabayı çalıştırıp  sürmeye başladı. "Nerden tanışıyorsunuz?,"

"Babalarımız arkadaş,"dedim.
Yol boyunca konuşmadık ve apartmanın önüne gelene kadar konuştuğumuz son şey bu oldu. Ona bir şey söylemeden arabadan indim ve bahçe kapısını açacakken mırıldanmasını duydum.

BENDE BİR AŞK VARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin