Bölüm Şarkısı: Deniz Tekin-Sezenler Olmuş
Uzun bir bölümle karşınızdayız. Oy ve yorumlarınızı bekliyoruz.
Bu bölümü canımız,her şeyimiz,piremsesimiz SuleSevuk 'e ithaf ediyoruz. Bugün onun doğum günü. Doğum günün kutlu olsun herşeyimiz. İyi ki doğmuşsun,iyi ki bizimlesin iyi ki varsın. Hayatımızdaki yerini seviyoruz. Nice birlikte güzel senelere. ❤️🖤
Ben bilmeden bir sokağa girdim. O sokağı gezdim,dolaştım,her bir köşesini ezberledim ama çıkmaz olduğunu sonradan fark ettim. Ben onun sokağına girdim,çıkamayı da istemedim. Ondan başka yolda bilmedim. Dönüp dolaştım etrafında,bir yol görsem,ondan kurtuluşum olduğunu düşünsemde gidemedim.
Geçtiğimiz sokakların isimlerine bakarken düşünüyordum. Ben bir çıkmaz sokağın içinde hapsolmuştum. Çıkmaz sokak oydu ve ben bundan mutluluk duyuyordum. Parmaklarım usulca yanağını öptüğüm ve sürtünen sakallarının izlerini taşıyan dudaklarıma dokundu.
Aradan geçen bir kaç gün boyunca beni iki kere okula bırakmış,üç kerede mahallede denk gelmiştik. Sözde benim ondan uzak durmamı istiyordu ama kendisinin uzak durmayaşının farkındalığı hoşuma gidiyordu.
Babamın yanında ön koltukta oturan annemin sesiyle onlara döndüm.
"Tuz almayı unuttum"diyordu babama bakarak.
Babam gözünü yola dikmiş anneme bakmadan cevap verdi. "Bir şey olmaz. Elbet bir getiren vardır."
Pazar günü havaların ısınmasını fırsat bilerek şehir dışındaki piknik alanına gidiyorduk. Bu pikniği farklı kılan bir şey varsa o da onun varlığıydı. Ailecek gittiğimiz pikniklerden farklı olarak Gül Teyzeler,babamın iki arkadaşı ve onların aileleride geliyordu. Senede bir ya da iki kere tekrarlanan bu pikniğe Yiğit ilk defa geliyordu.
Yanımda oturan Ensar'ın kulaklığından dışarıya duyulan müziğin sesiyle ona döndüm. Başını cama yaslamış,düşüncelerinde boğuluyor gibiydi.
Kolunu dürtüp "Ne oldu ?"dedim.
Kulaklığının tekini çıkarıp "Bir şey olduğu yok"dedi tersleyen bir sesle.
Tek kaşımı kaldırıp ona anlamayarak baktım. Geçen gelişinde de huysuzluğu üstündeydi ama üstelememiştim. Nedenine anlam veremeyerek başımı tekrar cama çevirdim. Babam kendi camını açmış kolunu ve başını dışarı çıkarak önümüzde duran polis arabasına gür sesiyle seslendi.
"34 Manisa-Bursa-Edirne,çek lan arabanı."
Annem telaşla "Ahmet ne yapıyorsun ? Polise birde"diye söylendiğinde babam anlık anneme dönüp "Bizim çocuklar Ayla sakin ol Allah aşkına."
Ensar'da destek çıkıp "Bizim Erdal amca yok mu anne onun oğlu Anıl bize doğru gelen."
Annem imrenerek "Ay görüyor musun Mihrimah bak oğluda polis olmuş. Maşallah boylu poslu çocuk."
Anneme 'ne yapayım yani ?' gibisinden bakıp başımı iki yana salladım.
Anıl babamın elini sıkıp "Nasılsınız amirim ?"diye sordu. Babam da elini sıkıp "Seni bu üniformayla gördüm daha iyi oldum koçum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENDE BİR AŞK VAR
Teen FictionYavaşça perdeyi açıp karşı balkonda sokak lambasının ışığıyla aydınlanan ona baktım. Eskitme bir sandalyeye oturmuş,sol elini balkon demirine yaslamış diğer elindeki sigarasını dudaklarına doğru götürüyordu. Yelkovan akrebin üstünde durduğunda saat...