Merhaba arkadaşlar...Nasılsınız?
Yeni bölüm ile karşınızdayım...Baya beklettim özür dilerim,okulun sınavları,sözlüleri derken geçikmiş bir bölüm yayınladım ama kısa aralıklarla bölüm yayınlamayı düşünüyorum...Vote ve yorumlarınızı hor görmeyin please :)) Sağlıcakla kalın...
Umarım karneleriniz ve karne hediyeleriniz istediğiniz gibi olmuştur...
Yeni bölüme;
3
2
1
iYİ OKUMALAR :)))
&&&&&&&&&&
Giydiğim elbisenin(medya) üzerine kabanımı alıp giydim. Kapıyı kilitleyip küçük el çantama atıp arabaya bindim. Konferansın olacağı otele doğru ilerledim. Arabayı durdurduğum da Vale gelip arabayı aldı görkemli ve şık bir oteldi. İçeriye girip girişteki görevliye kabanımı verip bize ayrılan bölüme ilerledim. Büyük bir alanın ortasında bulunan havuz ve modern eşya ile dizayn edilmiş olan mekan göz alıcıydı. Aksesuarların yerleşim yerleri ve anlamlı bibloların çevrelediği yolda ilerleyip büyük salonu ve yüz kişiyi alabilecek kadar yeri olan konferans salonuna girdim. Emre bekleme yerinde durmuş başı önde duruyordu. Biraz daha yaklaştığım da giyindiği siyah Smokinle nefes kesecek kadar yakışıklıydı. Karşısına gelince başını kaldırdı. Tebessüm edip ellerimi önümde birleştirdim.
"De-Derin.."
"Merhaba Emre."
Bakışları ışıl ışıldı ama pişmanlık da var gibiydi. Emre'yi iyi tanıyordum nasıl davrandığını, neyi sevmediğini,nelerden tiksindiğini..her şeyini ve buna bakışları da dahildi. Yutkunup:
"Derin çok güzel olmuşsun."dedi.
Etrafıma bakınıp:
"Sen de yakışıklı olmuşsun. "
Sıkıntıyla nefesini verip:
"Konuşabilirmiyiz?"
Gülümseyip işi şakaya vurdum.
"Konuşmuyor muyuz?"
Yandan gülüp ensesini kaşıyarak:
"Konuşuyoruz da...Şu aramızda ki mesafeyi kastettim. Konferans konuşmasını beraber yapacağız ve böyle bu durumdayken olmaz."
Yere bakıp:
"Olmaz."
Kolunda ki saate bakıp:
"Konuşmaya 40 dakika var. Şuraya geçelim. "
"Peki."deyip işaret ettiği yere geçtik. Yan yana lobiye gittik. Elini nazikçe kaldırıp oturmamı rica etti. Tebessüm edip oturdum.
Derin bir nefes alıp
"Derin ben o gün sana bir şey söyleyecektim."
Meraklı bakışlarla baktım. Oturduğu yerde dikleşip biraz daha yaklaştı ve ellerimi tutup ortamıza aldı. Ben ellerimize bakarken konuşmaya başladı.
"Sana söyleyeceklerimi sonuna kadar dinlemeni,sözümü kesmemeni istiyorum."
Kafamı belli belirsiz olumlu anlamda salladım.
"Bunu yüzüne nasıl söyleyeceğim bilmiyorum."
Emre'nin arkasında havuzun başında oluşan gürültülerden dolayı dikkatimi oraya verdim. Emre konuşmaya kaldığı yerden devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kelebek ve Ateş
Teen FictionUzun zamanlar önce bir kelebek vardı, Orman içinde dolaşırdı.. Bir gün karanlık çökünce ormana kelebek kanat çırpamaz hale geldi. Bir kafesti onu kurtaran... Bir kalpti ona can veren... Her kanat çırpışında bir nefes daha genişledi ruhu... Baktı olm...