"Hiç Haketmiyorsun..."

30 3 0
                                    

HERKESE MERHABALAR...UZUN ZAMAN SONRA YENİ BÖLÜM KARŞINIZDA.ÇOK EKLEYECEĞİM Bİ ŞEY OLAMADIĞI İÇİN GERİSİNİ SİZLERE BIRAKIYORUM.

İYİ OKUMALAR.

-------------------------------------------------





 Değişim;belli bir süreç sonrası yer alan değişikliklerdi.Değişime giden yollar ve adımlar değişiklik için gerekli durumları gerektirirdi.Ancak bunun için ya geçmiş ya da gelecek yardımcı olabilirdi ve benim ihtiyacım geçmişti.

 Geçmişime gitmem olanaksız ama hatıralarımdan geleceğime basamaklar yapabilirdim.Bu değişimde ki gerekenim Emre'ydi.Ve bu gereken değişimimin sonuçunda geride kalacaktı.

 Emre bunun için doğru gerekenmiydi? Ya da Emre'yi buna katmam doğrumuydu?

 Kapımın çalmasıyla ellerimin arasında olan başımı kaldırdım.

"Gel!"

İçeri giren baş hemşire olan Aysun elindeki dosyayı uzatarak:

"Merhaba Derin hanım,bunu Emre hoca yolladı."

Dosyayı açıp:

"Ne ile ilgili?"

"Bir ameliyat için gidilecek olan adımlar."

"Peki.Bende kalabilir mi?"

"Tabi kopyasını hazırlamıştım."

Tebessüm edip:

"Teşekkür ederim."

Başını sallayıp odadan çıktı.Dosyayı açıp okumaya başlamıştım ki telefonuma gelen bildirim sesi ile durdum.Telefonu elime alıp baktığımda Emre'den bir mesaj gelmişti.

 'Hazırlan.Çıkalım.'

Derin bir nefes alıp ayaklandım ve pencereye doğru ilerledim.Dışarı bakarken telefonu belli bir ritimle elime vurup şu geçen iki haftayı düşündüm.Yağan yağmura pencerenin ardından bakıp izlenimlerime kapıldım.

 O geceden sonra Emre beni evime bırakmıştı.Aradan iki gün geçmişti ki Emre ile ciddi bir şekilde konuşmuştuk.Denicektik.Belki evlenecektik bile.Geçen günler aramızda ki bağı daha da farklı bir duruma getirdi.Emre gözümün içine bakıyor.Bensiz bir işini yapmıyordu.Yakında olacak olan yurt dışı gezisinde bile asistanı olarak gitmem için dilekçe yazdı.Aslında onu sevgisini iliklerime kadar hissediyordum ama ben onu sevmiyordum.

 Yağmurun yağdığı bir gece el ele giderken,Emre:

"Tüm sene boyunca,içimde kocaman bir delik varmış gibi hissediyordum."

"Neymiş o delik?"

"Sendin."

Ve o gecenin sabahını bir etmiştim.

Başımı iki yana sallayıp telefonu pantolonumun arka cebine sıkıştırıp kabanımı aldım ve bilgisayarı kapayıp son olarak da lambaları kapayıp aşağı indim.

 Asansörü çağırdığım da yanımda bir hareketlilik oldu.Hafifçe yana döndününce İdil'in bukle olan sarı saçlarını gördüm.Derin bir nefes alıp gelen asansöre bindik.En alt katın numarasını tuşlayıp asansörün kapısının kapanışını izledik.Onla burada kaldığımızı hatırlamamak elde değildi.Telefonumu çıkarıp,rehbere girip tam numarayı arayacaktım ki İdil konuştu:

"İzleyici olacağım dediğin de sahadan çıkacağını tahmin etmemiştim."

Kaşlarımı çatıp ondan tarafa döndüm:

Kelebek ve AteşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin