"Atlatırım..."

43 5 0
                                    



Sadece yok olmak istemedim.Yok olmak yaptıklarıma yetmezdi.Beni yerin en alt tabakasına gömmek lazımdı.

Ben affedilmez işlerin peşinde saçma salak hayallere kapılmış küçük bir kız çocuğu gibiydim.Doktor olmam,yaşımın büyük olması beni olgun yapmazdı.Çünkü yaptıklarım çocukcaydı.Biliyorum...

Elimi yüzümden çekip gözlerimi kırpıştırdım.Aşırı ışığa alışmış gözlerim ışığın önünde ki bedene takıldı.Yüzü ışığın arkasında olduğu için karanlıktı.Emre toparlanmış yüzünü sinir ve öfkeyle kasmış,ellerini yumruk yapmıştı.Bana bakıp tısladı.

"Sakın arabadan çıkma!"

Emre'ye kaşlarımı çatarak baktım.Kapıyı açacakken kolundan tuttum.

"Nereye gidiyorsun?"

Beni yanıtlamadı.Arabanın kapısını açıp sertçe kapadı.Hızla karanlık olan bedenin önüne gelip durdu.Arabadan neler olduğunu anlamaya çalıştım.Yaptıklarımı tam düşünmeden yaptığım için şimdi aklımı talan edecek gerçek ve doğruluklar binince ağzım açıkta kaldı.

'Ben az kalsın...'

Ellerimi dudaklarıma getirip bastırdım.Gerçekten ben nasıl bunu düşünmüştüm?

Arabanın kapısını açıp karşımda duran iki karanlık bedene baktım.Yutkundum.Çantamı oturduğum yere atıp dışarı çıktım.İkisine doğru yürüyüp Emre'nin bir adım sol arkasında durdum.Kuyular beni bulduğunda boğmak istiyormuş gibi hemen derinlerine çekti.Emre bana dönmeden:

"Sana inmemeni söylemiştim!"

Emre'nin sırtına bir bakış atıp:

"Bi önemi kalmadı.İndim."

Bana sinirle dönüp:

"Eve gidiyorsun hemen."

Yumruklarımı sıktım.

"Emre sınırını bil!"

Gözlerini kapatıp açtı.Ateş susmuş bekliyordu.Ateş'e döndüm.Kuyuları beni hapse almıştı.Derinlerindeyken:

"Neden buradasın?"dedim.

Gözlerini kırpmadan.

"Neden yanındasın?!"dedi.

Gözlerimi Emre'ye çevirdim.Emre de bana bakıyordu.Ne diyeceğimi bekliyordu ama diyecek bir cümlem ya da düşüncem yoktu.Evimin önünde beni herkesin tanıdığı çevrede iki karanlığın ortasında durmuş kimin beni karanlığına gömeceğini bekliyordum.Ateş gözlerini kırpmadan Emre'ye çevirdi.Emre de ona baktı.

"Ne işin var burda?!"

Ateş bakmaya devam etti.

"Sana bi şey sordum lan cevap ver!"

Ateş yandan keskin bir şekilde gülüp alaycı bir şekilde:

"Vermiyorum."

"Cevaplamıyorsun öyle mi!"

Ateş bakmaya devam etti.Emre sinirle bana dönüp:

"Senle bi ilgisi mi var?!"

Bakışlarımı Emre'ye çevirip:

"Gelmesiyle alakam yok."dedim

Emre sinirle elini saçından geçirip Ateş'e baktı.Sonra bileğimi kavrayıp öne atıldı ve evimin bahçesine doğru hızla yürümeye başladı.Bileğimi çekiştirdim ama kurtulamadım.Emre bahçenin kapısını açıp beni içeri çekip kapıyı sertçe itti.Kapı büyük bir gürültüyle çarptı ama kapanmadı .Emre hızını kesmeden arkaya doğru yürüdü.Havuzun kenarına geldiğinde beni önüne gelecek şekilde çekti.Bileğim hala eli arasında sinirli nefes alış verişleri suratıma çarpacak kadar yakındık.Korku içime bir duman gibi yayılmaya başladı ama derin bir nefes alıp korkuyu göz ardı ettim.Bileğimi çektim.Emre bakışları anında değişti ve yüzünü elle tutulur şekilde bir şaşkınlık aldı.

Kelebek ve AteşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin