Doktor umut vat edici şeyler söylerken annem sabırsız çocuklar misali yerinde kıpırdanıyor, daha da iyi duyacağını düşünerek koltuğun doktor masasına yakın tarafına doğru eğiliyordu. Annem hareket ettikçe deri koltuktan tuhaf sesler çıkmasına sebep oluyordu.
Bense söylenenlerden ziyade doktorun son cümlesini bekliyordum. Erken sevinmemem gerektiğini önceki tedavi girişimlerimizden öğrenmiştim.
Doktor bir süre tıbbi terimler kullanarak sorunum ile ilgili yorumlar yaptıktan sonra olabileceğim ameliyattan bahsetmek için daha günlük dilde kelimeler kullanmaya başlamıştı.
Yeni denenen bir tedavi yönteminden bahsetti biraz. Altı ay önce tedavi gören benim durumumdaki bir hastadan söz ederek fazla bir örnek gösterecek hasta olmadığının altını çizdi. Her hastanın kendine has durumu, hastalığı ve tedavi yöntemi olacağını izah etti.
İsmini her ne kadar ilk başta anlamamış olsam da, doktorun birkaç kez telaffuz etmesi ardından anladığım 'Advanced FOA-Vue IV' tedavisinin bendeki sonuçlarının net olmayacağını da belirterek aşamalardan bahsetti. Sesi bir öğretmenin ağzından çıkar gibi tane taneydi.
O konuşurken bu babacan adamın nasıl bir görünüşü olduğunu hayal ettim. Tombul yanakları olan hafiften göbeği çıkmış elli beş-altmış yaşlarında kırlaşmış saçlarıyla şirin bir doktora benziyordu. Dudağının üstünü örten beyaz bıyıklarıyla bir Noel baba görüntüsü çizmiştim gözlerimde.
Konudan uzaklaştığımı, doktorun oturduğu sandalyesinde hareket etmesiyle fark ettim ve hemen dikkatimi konuya verdim.
"Bu yöntemde, göze yansıyan ışınlardan alınan bilgiler bilgisayar tarafından işlenir." Biz tepki vermeden dinliyorduk. Biraz uzun bir nefes alarak konuşmasına devam etti.
"Şöyle ki bu tedavi de gözün üç boyutlu bir haritasını çıkaracağız ve bu haritayı bilgisayar yardımıyla analiz ederek, göze tamamen kendisine özel bir tedavi uygulayacağız. Hem PRK-LASEK hem de LASIK ile uygulanabilir."
Ben yeni duyduğum terimlerden birini merak edip doktora sözünü keserek: "Lasik dediğiniz ne tür bir tedavi?" dedim. Dudaklarımı ısırmaya başlamıştım söyleyeceklerini dikkatle dinlerken.
Doktor doğru kelimeleri yan yana getirmeye çalışarak anlamama yardımcı olmak istiyordu.
"Intralase LASIK adı verilen bu teknikte, kornea yüzeyi , insan eli ve bıçak yerine lazer ile kaldırılır. Bu sayede başarı ihtimali %100'e yakın olur ve daha hassas bir ameliyat gerçekleştirilir. Gözün daha ince kusurlarını da düzelteceği için daha fazla görme sağlar ve özellikle çoğu hastamızın da sorunu olan geceler için daha kaliteli görüş sunar."
Cümlesini bitirirken sandalyesinde kıpırdandı. Sanki söyleyeceği şeyden rahatsız olacakmışız gibi duraksadı.
"Bu tedaviyi olabilmen için gönüllü olman gerekiyor."
"Nasıl gönüllü?" anlamamıştım ne demek istediğini.
"Belki duymuşsunuzdur klinik çalışmalar ve tedaviler"
İkimizde hala ses çıkarmadan dinliyorduk. Bizden ses çıkmadığını gördüğünde tekrar devam etti açıklamasına.
"Tedavilerin ve ilaçların insanlar üzerinde denenmesi gerekiyor ki ilerleme katledilsin. Çok ayrıntılara girerek kafanızı karıştırmak istemiyorum. Vereceğim evrakları inceleyip gerekli bilgileri edindikten sonra, tüm şartlar sağlanırsa bu tedavi yöntemi senin üzerinde de denenecek. Diğer gönüllümüzle olumlu sonuçlar aldık. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İLK GÖRÜŞTE... (Duzenleme Asamasinda)
RomanceTuvalindeki tek renk siyahken, bir anda diğer renkleri de tanımaya başlıyor. Ta ki beyaza ulaşana kadar. ( Belki de Karanlıkta bir ışıktı O..) Klasik bir ilk görüşte aşk hikayesi beklemeyiniz. Rahatsizligi nedeniyle herkesten uzaklaşan bir kizin a...