Ölüm ayırana dek..

275 10 4
                                    

Clara..

Sabahın erken sularında aniden yerimden fırladım. Gece oldukça kötü bir rüya gördüğümü hatırlıyorum ama ne olduğu hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Sanırsam biri ölüyordu.. Acı çekerek ölüyordu.. Herneyse sadece bir rüya diye geçiştirerek Seth in üztüne atladım. 

''Uyan hadii uykucu'' diye tatlı bir ses tonuyla seslendim

'' Clara uykum var!' dedi ve yastığı kafasına gömdü. Bayan scarfield ve Bay Frank ortalıkta yoktu. Daniel sa yattığı yerde öylece uyuya kalmıştı. Seth in yanına oturdum ve Hera yı düşünmeye başladım. Acaba nerdeydi, napıyordu, YAŞIYORMUYDU? Derken kapı aralandı. Bir hışım bıçağımı belimden çektim ve Seth i dürttüm. Yerinden fırladığı gibi silahını kaptı. Beni artık eskisi gibi koruyamazdı.. Kendisinide.. İçeri temkinlice giren biri vardı. Heraydı! Tanrım yaşıyordu! İlk önce yerimde dona kaldım daha sonra ona yaklaştım ve boynuna sarıldım. ''Özür dilerim.. Herşey için''

''Asıl ben özür dilerim Clara'' dedi ve sanırsam üç dakika kadar sarıldık. Ona olanlardan bahsettim... Oda bana.  daha sonra gitmesi gerektiğini söyledi ve yanımızdan ayrıldı. Sanki herşey düzeliyordu.Çok mutluydum.. Çok.. 

Ama tabiki bu mutluluğum bir anlıktı. Dışarıdan gelen bir çığlık sesiyle irkildim. Bunun Hera olmasından korkarak Seth le dışarıya koştuk. Bu Bayan Scarfieldtı.. Üç başlı köpeğin artık altı başı vardı! Tanrım! Hani amele onun kafasını kestiyse iki katının çıkacağını hesaplayamadı herhalde diye düşünürken Bayan Scarfield önümüzde can veriyordu. Tanrım ne yapacağımı bilmiyordum ve delirmek üzereydim.! Seth yanıma geldi ve

''ben köpeği oyalarım Clara. Sen Bayan Scarfieldı kurtar!'' dedi. Seth eline yere dökülen tuğlalardan birini aldı ve yaratığa doğru fırlattı. Yaratık o korkunç yüzünü Seth çevirdi ve yavaş ama ürpertici adımlarla Sethe doğru ilerledi. Ağızından bir dolu salya akıyordu. Kuyruğu etrafında fink atıyordu. Seth yavaşça ve sakince geri geri gitmeye başladı. ''Seth! KOŞ!'' dediğim an yaratık Sethe doğru gitmişti bile. Seth üst kata çıktı ve gözden kayboldular. Hemen Bayan Scarfieldın yanına koştum. Zombi hırlamaları geliyordu. Arkamda bir zombi belridi ve saçımdan tuttuğu gibi beni yere attı. Delicesine çırpınıyordum. Daniel bir hışım geldi ve zombiyi öldürmeye çalıştı. Yapamıyordu. ''Üzgünüm Clara.. Ben Bayan Scarfielda bakı..'' derken arkadan bir zombi onu ısırdı. Bağırıyordu. Bende çığlıklar atıyordum. Yanımda duran bıçağıma ulaşmak isterken zombi salyalarını yüzüme akıtıyordu. Bir elimle onu tutuyordum diğer elimlede bıçağı almaya çalışıyordum. Bayan Scarfield bağırmayı kesmişti. Sakince yutkunuyordu. Ayağıyla bıçağı bana doğru itti ve sessizce ''Teşkkürler'' dedim. Zombi karnımı deşmek üzereydi. Elleriyle karnımı delmeye çalışıyordu. Bıçağı aldım gibi onun karnına savurdum. Bağırsaklarıyla birlikte zifte dönmüş kanları üstüme boşaldı. O hala beni yemeye çalışıyordu. Yere düştüğü an kalktım ve bıçağı kafasına sapladım. Zombi Daniel ı öldürmüştü bile. Daniel ın cansız bedeninin üstünde duran zombiyide öldürdüm. Robert ı gördüğü zaman bir zombi tarafından yenmek istemediğini söylemişti. Ama dostunun yanındaydı muhtemelen şu an. Mutluydu. Bayan Scarfield ta artık yaşamıyordu. Aklım Seth deydi. Onu aramaya koyuldum. Her sınıfa girdim. Her kata baktım. Çeşitli zombiler ve yaratıklar bana saldırıyordu ama öfkemi ve özlememimi geçecek kadar güçlü değillerdi. Saatlerce Sethi aradım. Umudumu kaybetmeye başladım. Vücudum kanlar içindeydi ve bir köşe bulup oturdum. Akşam olmak üzereydi. Hiç ses yoktu. Duvarlara vuran gölgeler katmerlenip büyüyorlardı. Ruhlar yaklaşıyordu. Yukardan bir inilti duydum ve çatı katına çıktım. Seth ordaydı. Yanındaysa o yaratık vardı. Paramparça edilmişti ve ölüydü. Seth bacağını tutuyordu. Yanına koştum ve önüme gelen saçlarımı düzelterek yanına oturdum. 

''İ İ YİMİSİN S-SEN!'' diye kekelemeye başladım. Gözlerimden yaşlar boca ediyordu. 

Yüzüme baktı ve eliyle gözyaşlarımı sildi. 

''Buraya kadarmış..  Söylemiştim. Seni kurtarmak için canımı bile veririm diye. Demekki kaderimde seninle geçireceğim bir gün varmış. Mutlulukla'' diye vurguladı. 

''N-Neyin var! noldu sana naptı bu iblis  söyle Seth!''

''Sırtında duran yılanlardan biri beni soktu'' dedi öksürerek.

''A A ama bir çaresi olmalı dimi?'' dedim çaresizce.

''Maalesef Clara.. Bu hayvanı 17 senedir tanıyorum.  Babam onu yarattığı zaman soktuğu zehrin hiç bir panzehiri olmadığını söylemişti. Hem olsa bile burada yapmamız mümkün değil..''dedi  ve ardından şiddetli bir şekilde öksürmeye başladı. Eliyle ağzını kapadığında ağzından avucuna sıçrayan kan damlalarını gördüm. Burnundanda kanlar akıyordu artık. Hemen yanına kıvrıldım.Aşık olduğum çocuğun gözlerimin önünde can vermesine tanıklık ediyordum. Hiç birşey yapamıyordum..

''Clara.. senden son bir isteğim var'' diye güçsüz bir halde söze başladı.

''Bana söz ver. Bu oyunu bırakmicaksın!. Herkes ölse bile en son sen ayakta kalıcaksın! Söz ver Bana!!''  dedi ve sert bir bakış attı. Ne yapacağımı bilemez halde yanıtladım...

''Söz veriyorum Seth.. Söz veriyorum..'' diye tekrarladım.

''Gözüm açık gitmicem o halde'' dedi ve zorlana zorlana hafif bir kahkaha attı.

Birden nefesi daraldı ve boğazını sıktı. Ağazından kanlar boşalıyordu. Gözleri kanla dolmuştu ve damlalar halinde kanlar gözünden adeta bir gözyaşı gibi akıyordu. Ve oda son nefesini kucağımda vermişti.

ÖLMÜŞTÜ. O ÖLMÜŞTÜ! TANRIM YARDIM ET!

''SETH! HAYIR UYAN! HAYIR YA OLAMAZ SETH UYAN LÜTFEN! SETH beni bırakma lütfen..'' dedim ve hıçkıra hıçkıra ağlayarak kafamı ona gömdüm. ''Lütfen'' diyip duruyordum. Delicesine ağlıyordum..

Gözlyaşlarımı sinirlice bir hışım sildim ve ona verdiğim sözü tutmaya gidiyordum. Hera kendi sorunlarıyla uğraşırken bana ayıracak vakti olmayacağını biliyordum. Hem can güvenliğimi bir kez daha tehlikeye atamazdım. Sethi son kez öptüm ve çantasını alıp odadan dışarı çıktım. Belimdeki silahı çekip psikopat gibi önüme çıkan zombileri öldürüyorum. Hiç durmadan.. Kendimi hiç kasmadan..

Seth bana güçlü olmayı öğretmişti. Acımasız olmayı.. Önüme bir insan dahi çıksa gözünün yaşına bakmadan oracıkta öldürebilirdim..(Hera hariç) En alt kata indim ve kapıları kapattım. Arkadaşlarımın yaşadığı zamanlarki zombiler çürümüştü ve yolları kapatıyordu. Ayrıca o zaman öldürdüğümüz zombilerle şu anki zombiler arasına yüzdelik bir fark vardı. Toplasan okulun içinde en fazla elli tane zombi çıkardı. Okulda bildiğim kadarıyla  Hera, Daemon, Ares ve ben kalmıştık. Onların üçü birlikteydiler(en azından ben öyle biliyordum) ve ben tektim. En az önüme çıkan yirmi zombiyi öldürdükten sonra Seth e verdiğim sözü tutabilmek için insanlar aramaya başladım. Delirdiğimin farkındaydım ama acım, sevgim ve nefretim birleşmiş , bana ve bedenime el koyuyordu. Seth i okadar çok seviyordum ki.. Onun için katil olmaya hazırdım...

31 KATLİAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin