"Yeryüzünde her insanın kendisini bekleyen bir hazinesi vardır,"
-Simyacı, Paulo Coelho
***
Dışarıda başlayan sağanak yağmur, genç kızın daldığı düşüncelere kısa bir ara vermesine sebep olmuştu. Hemen yatağının yanında olan penceresine vuran yağmur damlalarına bakarak hafifçe gülümsedi.
Yağmuru seviyordu.
Aniden gerçekleşen gök gürlemesiyle hafifçe irkilirken, aynı anda kapısı tıklatılmıştı.
"Hüma, kahve yaptım. Hadi gel de yağmura karşı sıcak sıcak içelim beraber."
Arkadaşının sesiyle yüzüne yayılan gülümseme eşliğinde odasından çıktı genç kız. Mutfak tezgahının üzerinden kendi kupasını alırken, hemen pencerenin önüne koydukları ufak oturma köşesine ilerledi.
"Sen var ya sen," Arkadaşının oyuncu bir tavırla söylediği kelimelerin devamını beklediğini belirtmek için gülerek kaşlarını kaldırdı Esin Rana.
"Bir tanesin."
Aralarında klasikleşen repliği duymasının ardından gülümsemesinin büyümesine engel olamamıştı genç kız.
"Biliyorum Hüma kuşum, sen de öylesin."
İkisi de gülümsemeye devam ederek kahvelerini yudumlamaya başladılar. Hüma gözlerini yağmurun ıslattığı sokakta gezdirirken, Rana telefonunu eline alarak birkaç saniye onunla ilgilenmişti.
"Aslı ne yaptı acaba? Yurda geçince haber veririm demişti ama henüz mesaj atmamış."
Arkadaşının düşünceli sesiyle gözlerini ona çevirdi Hüma.
"Ben mesaj atmıştım ama onu da görmemişti son baktığımda. Henüz işleri bitmedi demek ki."
Kahvesinden bir yudum daha alırken sözlerine devam etti.
"Okulu bu sene bizimkinden erken başladı ya, her gün düzenli olarak buna sinir oluyordur şimdi."
Arkadaşının sinir olmuş halinin aklında canlanmasıyla keyfi iyice yerine gelmişti Hüma'nın. Esin Rana ve kendisinin okulu Aslı'nınkinden yaklaşık iki hafta sonra başlıyordu ve bunun bir haftası çoktan geçmişken bile bu konuda onunla uğraşmaktan vazgeçmiyordu.
Hüma'nın keyifli halini gören Rana da onun bu haline onaylamaz biçimde kafa sallayarak güldü.
Arkadaşı, Aslı ve kendisiyle uğraşmaktan birçok şeyden almadığı kadar zevk alıyordu. Onun sevgisini gösterme biçimlerinden biriydi bu. Yaklaşık altı senedir, liseden beri arkadaşlardı bu yüzden artık birbirlerinin birçok huyuna alışmışlardı. Bunun bilincinde olan Hüma da iki yakın arkadaşıyla uğraşmaktan asla geri durmuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pietra Miliare
Literatura FemininaÜç genç kızın kurdukları güzel dostluğun, acı tatlı hatıralarının ve yine kendileri gibi çok yakın arkadaş olan üç genç adamla tanışmalarının hikayesi. Biraz senden, biraz benden; bizden bir hikaye. Ve belki de aşkın en temiz halinin hikayesi. *** "...