Üç genç kızın kurdukları güzel dostluğun, acı tatlı hatıralarının ve yine kendileri gibi çok yakın arkadaş olan üç genç adamla tanışmalarının hikayesi.
Biraz senden, biraz benden; bizden bir hikaye.
Ve belki de aşkın en temiz halinin hikayesi.
***
"...
"İlk çekingenlikler ne kadar tatlıdır. Oysa insan, bu beceriksizlikleri bir an önce yenmeye çalışır." -Tutunamayanlar, Oğuz Atay
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
***
Hüma tatlısının son lokmalarına gelmişken karşısındaki çoktan tatlısını bitirmiş, üstüne de tabağındaki tüm çikolatayı silmiş süpürmüş olan Aslı'ya baktı. Kendisinin aksine diğer iki arkadaşının tatlıya olan düşkünlükleri hala zaman zaman kendisini şaşırtmaya devam ediyordu.
"Hüma sıyır o tabağındaki çikolataları." dedi Aslı ciddi bir şekilde. Hüma istemediğini belirtircesine kafasını sallarken Esin Rana ortaya bir şaşkınlık nidası bırakmıştı.
"Nasıl bırakırsın o kadar çikolatayı tabakta ya! Elimde olsa ekmek getirip temizleyeceğim ben."
İkisi de Hüma'ya büyük bir suç işlemiş gibi bakarken, genç kız son çareyi önünde oturdukları mekanın içerisine doğru seslenip hesabı istemekte bulmuştu.
"Tatlıya o kadar düşkün değilim biliyorsunuz. Bu bile fazla geldi bana."
Aslı ve Esin onu onaylamadıklarına dair söylenirlerken bir yandan da toparlanmaya başladılar. Yaklaşık on beş dakikalık bir yürüyüşün ardından eve varan üçlü, yorgun olduklarında yaptıkları gibi ,ki okulun olduğu çoğu zaman dilimi demek oluyordu bu, kendilerini koltuklara atmışlardı.
"Aslı böceğim, bugün de bizde kalsana sen." dedi Esin. Arkadaşları birkaç gündür onlarda kaldığı için eşyaları yanındaydı.
Hüma da Esine katıldığını belirtirken yattığı yerden baş parmağını kaldırarak onay vermişti Aslı. Sonra aniden aklına bir şey gelmiş olacak ki yerinde doğruldu.
"Bu arada gün içinde konuşmayı unuttuk. Bugün seçmeli ders gününüzdü değil mi? Nasıl geçti? Dışarıdan gelen öğrenciler nasıl tiplerdi? Hadi bahsedin biraz."
"Normal senin benim gibi insanlardı işte Aslı. Zaten dersten çok yeni insan tanımak için gelmişe benziyorlardı. Bütün gün bizim dönemden insanlarla sohbet ederken gördüm çoğunu." diye cevap verdi Hüma. Yeni gelenlerle çok ilgilendiği söylenemezdi. Aklını meşgul eden başka bir şey vardı o an.
"Aynen. Diğer derslerden tek farkı amfide yeni insanlar görmek oldu yani." diyerek arkadaşına destek çıktı Esin. Ardından aklına gelenlerle Hüma'ya bakarak sırıtması bir oldu. Arkadaşının yüzündeki düşünceli ifadenin nedenini tahmin edebiliyordu.
"Bunların dışında farklı bir şey oldu aslında."
Aslı merakla kaşlarını kaldırırken Hüma da neyden bahsettiğini anlamadığı için kaşlarını çatmıştı.
"Şu mimarlıktan gelecek olan çocuk var ya," diyerek arkadaşının tepkisini ölçtü önce. Beklediği gibi daha da çatılan kaşlarla yüzündeki bilmiş gülümseme büyürken, merakla kendisini dinleyen Aslı'ya döndü tekrardan Esin. Her zaman Hüma onlarla uğraşacak değildi ya.