Ama gözyaşların Sierra! Çok güzeldiler. Biri boynundan öbürü henüz sıcak gözlerinden düşerken yetişemedim, n'olur affet! Biliyorum, kirpiklerin ıslanmaya yüz tutmuşken sen beni hatırlayacaksın ya; ıslatma kirpiklerini. Hem ben başka türlü de gelirim aklına. Ama sen vazgeçme benden. Aklına gelmeye başladığım ilk günler goncaydı duyguların, biliyorum Sierra. Ama şimdi görüyorum ki bir gülde demet gibi sere serpe yaprakların ve bir lodos rüzgârıyla oraya buraya uçuşacak; olmuş, solmuş. Sakın vazgeçme benden Sierra tıpkı yeşil sapına kırmızı dokunuşun ve tümleşmen gibi, ondan ayrılamayacağını bildiğin gibi. Toprağın ne renk haydi söyle bana, bak gözlerime Sierra! Onu terk mi edeceksin? Oysa güzeldin. Kuş gibi hatırla beni, yağmur gibi, üşümek gibi, tren gibi... Hepsini biteceği gideceği halde sevmedin mi? Bitti, gitti Sierra. Ama sen unutma beni!