Gezindiğim anılarda ara sıra gidip geldiğim bir kısım var ki, geçmişi özletir. Neden, nasıl bazen soruların cevabı olmaz ama sen hep aynısındır ve cevapları boş da bırakmazsın. Yıllar yılı bu ikilemde gider gelir. Sadakatin altın anahtarı çeşmesinin dolu dolu aktığı nehir kenarına götürebilir, kapalı kalbin bronz anahtarı da seni çöllere bile sığdıramaz. Bir kez daha yankılanınca aklında çoktan uçup gitmiştir gerçek duyguların. Ayrışmıştır ve sessizdir. Toprak ve taş gibi...